Mehmet Barlas bugünkü yazısında Cemaat lideri Gülen hakkında konuşan Başbakan Davutoğlu'nun sözlerine ek olarak 'Keşke cemaat yerine parti kursaymış' diyebileceğini söyledi.
Abone olİNTERNETHABER.COM- 17-25 Aralık sürecinden bu yana Hükümet ve Cemaat arasındaki gerilim gitgide şiddetlendi, son olarak 14 Aralık operasyonuyla Cemaate yakın medya kuruluşlarına gerçekleştirilen operasyonla gerilim en yüksek noktasına ulaştı.
Sabah yazarı Mehmet Barlas bugünkü yazısında Cemaat lideri Fethullah Gülen'in 'hayat çizgisi seçiminde yanlış yaptığı için şimdi bu geri dönüşü mümkün olmayan noktada' olduğunu ifade etti. Barlas " "Akıl sağlığı" meselesini hafife almamalıyız. Çünkü çok akıllı ve sağduyulu gibi görünen insanların bile zaman zaman ne tür akıl dışılıkları sergilediklerini görmüyor muyuz? Tabii bir de "Aklın boyu" ile "İhtirasın boyu" arasındaki orantı ilişkisini de unutmamalıyız... Biliyoruz ki ihtirasın boyu aklın boyundan daha uzun olduğu takdirde, akıllı görünen insanlar çılgınlıkları sergileyebilirler" diyerek Gülen'e ironik bir mesaj verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Gülen'in "The New York Times"da yayınlanan makalesine değindiği konuşmasında, eleştirilerine ek olarak 'keşke şunları da ekleseydi' diyerek şu ifadelere yer verdi:
"KEŞKE CEMAAT YERİNE PARTİ YA DA ŞİRKET KURSAYDI"
"Temel eğitim almamış ama örgütlenme ve iletişim alanında böylesine yetenek sahibi olan bir kişi, dini bir cemaat yerine siyasi bir parti veya çok uluslu bir şirket kursaydı, bu daha akılcı bir seçim olmaz mıydı? Karşımızda yasa dışı bir örgütün yurt dışına sığınmış ve dini inançları istismar eden şefi yerine, meşru bir siyasi rakip veya örnek bir girişimci bulurduk..."
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
"Akıl sağlığı" meselesini hafife almamalıyız. Çünkü çok akıllı ve sağduyulu gibi görünen insanların bile zaman zaman ne tür akıl dışılıkları sergilediklerini görmüyor muyuz? Tabii bir de "Aklın boyu" ile "İhtirasın boyu" arasındaki orantı ilişkisini de unutmamalıyız... Biliyoruz ki ihtirasın boyu aklın boyundan daha uzun olduğu takdirde, akıllı görünen insanlar çılgınlıkları sergileyebilirler.
Kısacası herkes kendine ve kendi aklına dönük değerlendirmeleri yapmalıdır. Bu değerlendirmeler hayat çizgisini sağlıklı belirlemeye yardımcı olur. Yetenekleri yanlış alanlarda değerlendirmenin kötü sonuçları önceden engellenebilir.
Bu gibi durumlara bir örneği, bir cemaate adı verilen ve şimdi ülkesinin devleti tarafından "Örgüt lideri" konumunda görülen Fethullah Gülen'den verebiliriz.
"TEK CEKETLİ CEMAAT LİDERİ"
Önceki gün Başbakan Ahmet Davutoğlu bu kişinin "The New York Times"da yayınlanan makalesine değinirken şunları söyledi:
"- Dini bir cemaatin lideri olduğunu ve bir ceketi dahi olmadığını söyleyen bir zat, New York Times'a niye yazı yazar. Bu hükümetten iyilik dışında ne gördü? Gerçekten bunu içimde hissederek söylüyorum bu zata inandığı için onlarca yılını vermiş insanlar adına söylüyorum hiç tahmin edebilirler mi nasıl olur da 'Allah' adını her zaman zikreden bir insan böyle bir yazı yazar?"
"ALLAH ONLARI ZELİL EDER"
- Hadi yazdın yazının içeriğine bakalım, 'Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Gayrimüslim herkes Türkiye'de baskı altında' diyor... Neden Gayrimüslimleri zikrediyor biliyor musunuz? Çünkü oradaki lobilere hitap ediyor. Bunlar Türkiye'de bir kaos çıksın yurt dışındaki itibarımız zedelensin istiyorlar. Eğer milletten destek almayıp da yurt dışından destek alırlarsa şimdi olduğu gibi Allah onları zelil eder. Bunlar geçmişte de vardı günümüzde de var."
"SONUÇ ORTADA..."
Sonuç ortada... Türkiye'nin Başbakanı 2012 Haziranında Gülen'e "Biz gurbette olup, şu vatan topraklarının hasreti içinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Diyoruz ki, bu sıla hasreti artık bitmelidir, bitsin istiyoruz" diye çağrı yapıyordu... 2015'te ise Başbakan "Eğer milletten destek almayıp da yurt dışından destek alırlarsa şimdi olduğu gibi Allah onları zelil eder" diyor Gülen için...