BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,36
ALTIN 2.922,07
HABER /  GÜNCEL

Gülen için çember daralıyor ABD fikir değiştirdi!

Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın ABD temaslarındaki detayları bugünkü köşesine taşıdı.

Abone ol

ABD Fetullah Gülen, 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ hakkında fikrini değiştiriyor.

Bu bilgiyi Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'nin bugünkü köşesinden aktardı. 

"Fetullah Gülen konusunda ABD yönetiminden ilk kez farklı bir açıklama geldi" diye yazan Selvi, ABD'nin FETÖ'nün organize suç örgütlerine kara para aklamak için kurulan bir yapı olduğu yönünde fikir beyan ettiğini yazdı. 

Selvi'nin yazısının detayları şöyle:

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkilinin, “Masum bir dini hareketten ziyade organize suç örgütlerinin karapara aklamak için para saklayan kişileri gibi görünüyorlar. Gülen hakkındaki iddialarda haklılık payı olabilir” şeklindeki açıklaması Ankara’da olumlu karşılandı. “ABD işini ciddiyetini anlıyor” şeklinde değerlendirildi. Seçimlerle birlikte yönetim değişecek. Ama Amerikan devleti yerinde duruyor.

BOZDAĞ’I 40 KURULUŞ İZLEDİ

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gülen’in iadesi konusunda geçen hafta Washington’daydı. Adalet Bakanı Loretta Lynch’le görüşerek, 15 Temmuz darbe girişimi ile Fetullah Gülen arasındaki bağlantıları ortaya koyan yeni deliller sundu. ABD’nin Gülen konusunda istekli olmadığı belli ama bu temaslar yararlı oldu. Adalet Bakanı’nın basın toplantısını 40’a yakın basın kuruluşu izledi. Kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından önemliydi.

Bekir Bozdağ görüşmede, “Beyaz Saray bombalansaydı. Başkan Obama ve ailesine suikast düzenlenseydi. Ve o şahıs Türkiye’de bulunsa ve ABD istemesine rağmen biz onu iade etmesek Amerikan halkı ne düşünürdü? Biraz empati yapın” diyor. Bunun üzerine mevkidaşı Lynch, “Hukuk çerçevesinde size yardım etmeye çalışıyoruz. Ama bu tür söylemler sanki yardım etmiyor muyuz gibi bir izlenim oluşturuyor” karşılığını veriyor. Bekir Bozdağ, “Usame bin Ladin sizin için neyse Fetullah Gülen de bizim için odur” diye ilave ediyor.

‘TAHŞİYE-KUMPAS’ BİLE YETERLİ

ABD’den gelen olumlu gelişmenin yanı sıra bir de işin öteki yüzü var. 17 Temmuz’da Gülen’in geçici olarak tutuklanması ve iadesiyle ilgili olarak gönderdiğimiz belgeler, henüz mahkemeye intikal ettirilmedi.

17 Temmuz’da Gülen’in geçici olarak tutuklanması ve iadesiyle ilgili olarak...

1- Tahşiye-Kumpas davası iade talepnamesi.

2- Ankara çatı iddianamesi.

3- Bursa Ağır Ceza Mahkemesi iade talepnamesi.

4- İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi iade talepnamesi gönderilmişti.

22 Ağustos tarihinde ABD’den gelen adli heyet, Gülen’in iadesi konusunda Adalet Bakanlığı’nda çalışmalarda bulunmuştu. Heyetin, “Tahşiye-Kumpas davası dahi iade için yeterli bir neden” dediği söyleniyor.

KARAPARA AKLAMA DA VAR 

10 Eylül’de ise Fetullah Gülen’in 15 Temmuz darbe girişiminin lideri olduğunu ortaya koyan yeni belgeler sunduk. Orada Gülen’in iadesiyle birlikte geçici tutuklama talebimizi yeniledik. Gülen’in iadesiyle ilgili dosyaların bir bölümü ise “karapara aklama”yla ilgili. Zaten son açıklamada, “Organize suç örgütlerinin karapara aklamak için para saklayan kişileri gibi görünüyorlar” ifadesi oraya dayanıyor. Paralel yapılanmanın finans hareketlerinin incelenmesini talep ettik. Ciddi bir inceleme bu yapılanmanın dünyanın en organize karapara aklama hareketi olduğunu ortaya çıkaracak. Bu konuda delil çok ama irade yok.

Türkiye’nin üzerinde durduğu önemli noktalardan biri de Gülen’in geçici olarak tutuklanması. Gülen’in Belçika, Brezilya ve Kanada’ya kaçacağı yönündeki istihbarat bilgilerini ilettik... Bu ülkelerde Gülen için hazırlanan mekânların fotoğraf ve bilgileriyle birlikte.

Henüz bir ilerleme sağlanamadı. Oysa 2016’dan bu yana ABD, bizden 10 kişinin geçici olarak tutuklanması talebinde bulunmuş. 9’unu yakalayıp tutuklamışız, 1’i ise yakalanamamış. ABD, Gülen’in geçici olarak tutuklanması konusunda adım atmadı ama öğrendiğime göre bizden 3 geçici tutuklama talebinde bulunulmuş. Bunlardan biri aranıyor, diğer ikisinin Türkiye’de olmadığı bildirildi. Ancak bu işlemin eskisi kadar hızlı ilerleyeceği beklenilmesin. ABD bizden ne kadar belge ve bilgi istiyorsa, Türkiye’de aynı prosedürü takip edecek.