28 Şubat döneminde Atatürkçü heykeltıraş da mağdurlar arasında. Sincan'a dikilen Atatürk heykelinin hikayesi Zaman'ın manşetine taşındı.
Abone ol50 yıllık heykeltıraş Burhan Alkar, yaşadıklarını Zaman'a anlattı. İrtica yuvası haline gelen ilçeye çekidüzen vermesi adına heykel dikilmesi kararı alan mülki idare, heykel yapmasını istedikleri sanatçının eseri karşısında çılgına dönmüş. Ahmet Dönmez imzalı haberde Alkar'ın sözleri yer alıyor.
ATATÜRK'ÜN GÜLMESİNİ İSTEMEDİLER
"Ben sıradan bir heykeltıraş değilim. Onurumu kırdılar." sözleriyle tepki gösterdiği ve rejimin yazılı olmayan kuralıyla yüzleştiği hikayesini şöyle anlatıyor:
"Siparişi, Sincanlı işadamlarının kurduğu SİSİAD vermişti. Bir de kurul oluşturdular. Jüride kaymakam, işadamları, çeşitli kurumların müdürleri vardı. 4 aşamadan geçti heykel, onaylandı, paramı da 4 parça halinde aldım. Fakat aynı jüri, heykelin açılacağı zaman 'olamaz' dedi. Kaymakam, elinde bir Atatürk maskıyla atölyeme geldi, 'Biz böyle Atatürk istiyoruz' dedi. Asıl sebep Atatürk'ün gülüyor olmasıydı ama görünürde 'benzemiyor' diye bir gerekçe uydurdular. Yüzünü değiştir dediler, değiştirmedim. Madem öyle daha önce 4 kez neden ses çıkarmadılar. Üstelik ben bir senaryo hazırlıyorum, heykelim bir şey anlatıyor. Yüz ifadesinin de ona uygun olması gerek. Jüri üyeleri başlarda çok sempatikti ama sonradan hepsi değişti. Ben kaymakamı tanıyamaz hale gelmiştim. Galiba baskı vardı üzerlerinde, yönlendirildiklerini düşünüyorum. 2 milyon 200 bin lira almıştım. Verdikleri parayı aynen geri istediler. Kabul etmedim, mahkemeye verdiler. Davayı ben kazandım. Müdafaa edecekleri bir konu yoktu çünkü."