Fethullah Gülen Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili flaş açıklamasında ABD'ye kaçtı iddialarına da yanıt verdi ve neden dönmediğini açıkladı.
Abone olİNTERNET HABER - Fethullah Gülen'in Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yaptığı flaş açıklamalar içinde bir bölüm dikkat çekici.
Bugüne kadar "ABD'ye kaçtı" iddialarına yanıt vermeyen Gülen "dön artık" çağrılarına neden uymadığını ilk kez açıkladı.
Bülent Arınç'ın yaptığı "bunlar hakkında yanılmışız" sözlerini de ilk defa cevap veren Gülen, kendisinin de 'referandum'da oy istediği için pişman olduğunu söyledi.
Fethullah Gülen bilindiği gibi hakkındaki davalar sürerken ABD'ye 'tedavi' maksadıyla gitmiş ve bir daha dönmemişti. Gülen'in Persilvanya'daki bir çiftliğe yerleşmesi Türkiye'de bir çok spekülasyona sebep olmuştu. Hakkındaki davalar düştükten sonra Erdoğan ve AK partili bir çok kişiden 'Türkiye'ye dön' çağrısı yükselmişti. Ancak Gülen dönmemiş ve buna da geçerli bir mazeret göstermemişti.
Son açıklamasında işte bu konuya açıklık getirdi. Gülen neden ABD'de olduğunu ve neden dönmediğini şu sözlerle açıkladı;
BEN KAÇIYORDUM
Ben hayatımda şimdiye kadar “falana filana oy verin!” demedim. Katiyen! Zaten bir dönem takip ediliyordum, ben de kaçıyordum. O kaçmada da güzel bir bahane bulmuştum, altı sene kaçtım. Bana “Ya kaçmasan!..” falan diyenlere diyordum ki: “Yahu ben Efendimiz’den (sallallâhu aleyhi ve sellem) güçlü değilim ki! O da Mekkeli mütemerridlerden ayrıldı, Medine’ye gitti -kaçtı tabirini betahsis kullanmadım-. Ama Hazreti Musa kendisi kullanıyor; Mısır’dan Eyke’ye firar ediyor. Hazreti İsa saklanıyor. Hazreti Nuh kavminden sıyrılıyor. Ben de bunları söylüyordum. O büyük insanlar da temerrüd karşısında, tasallut karşısında, ısırma karşısında onlardan uzakta durmayı tercih etmişler.
ABD'YE KAÇMADIM HASTANEYE GELDİM
Buraya son gelişim de bir kaçma değil, hastaneye geldim. Haziran fırtınası kopunca, “Hele biraz daha duralım, hele biraz daha duralım; Türkiye için problem olmayalım!”
Sûrî çağrılar da oldu. Herhalde adımı anmamaya yemin etmişlerdi, yeminde keffaret lazım gelir (!) diye “Pennsylvania, Pennsylvania, Pennsylvania” oldu. Belki yemin etmişlerdir, siz öyle düşünün. Yoksa tenezzül etmemeye bağlı bir ad anmama meselesi demeyelim buna, yine meseleyi hüsn-ü zanna verelim.
MEZARDAKİ BİLE OY VERSİN DEDİM
Ama buradayken, referandumda ben hiç yapmadığım şeyi yaptım. Dedim ki:
-“Mezardakiler bile kalkıp gidip demokrasi yolunda, evrensel insan haklarını gerçekleştirme yolunda, Avrupa Birliği yolunda, Ortadoğu ile iyi münasebetlere geçme yolunda, hukuk sistemimizdeki bu olumlu, pozitif değişim için herkes oy versin!” dedim.
BÜLENT ARINÇ'A SİTEMLİ GÖNDERME
Bir candan dostum şimdi diyor ki -Allah uzun ömür versin- “Bunlar hakkında yanılmışız!”
İhtimal ki ben de o referandumda öyle demekte yanılmışım.
Hazreti Pîr diyor ki: “Biz ki müslümanız, aldanırız fakat aldatmayız.” Hadis diyor ki: “Mümin, saftır (temiz kalbli ve hüsn-ü zanlıdır), kerimdir; fâcir/münafık ise hilekârdır, leîmdir (ayak oyunlarıyla hayatını sürdürür, alçakça davranır.)”Evet, mü’min civanmert bir insandır, aldanabilir. Münafığa gelince, ayak oyuncudur o ve leîmdir o. Bu açıdan da aldanabiliriz o referandumda öyle demede. Ve onlar “Biz aldandık” diye onun da canına okudu, değiştirdiler o meseleyi. Şimdi tevbeler tevbesi geyik avına!.. (Gerçi referandumdaki destek bir partiye değildi, ama) bir daha böyle seçim mevzuunda “Aman falana şöyle yapın, filana böyle yapın!” dememe gibi bir şey var kafamda. Bana ne? Fakat bir şey söyleyeceğim burada, hakikat adına bir şey söyleyeceğim.