BIST 9.725
DOLAR 35,17
EURO 36,89
ALTIN 2.973,07
HABER /  GÜNCEL

Gül'e göre demokrasi için kadın şart

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, toplumun yarısını oluşturan kadınların katkısı olmadan hiçbir ülkenin gerçek demokrasiye ulaşamayacağını savundu.

Abone ol

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, toplumun yarısını oluşturan kadınların katkısı olmadan hiçbir ülkenin gerçek demokrasiye ulaşamayacağını söyledi. Abdullah Gül, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nca (TESEV) düzenlenen ''Kadınların Kamu Hayatına Katılımının Güçlendirilmesi ve Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesinde Demokratik Gelişme'' konulu sempozyumun açılışında konuştu. Sempozyumun düzenlenmesinden duyduğu mutluluk ve getireceği faydalardan söz eden Gül, ''Kadınlar toplumlarımızın temel direğini oluşturmakta ve demokrasinin ilerletilmesindeki rollerine azami önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu toplantıdan çıkacak fikirlerin çalışmalarımıza ivme kazandıracağına inanıyorum'' dedi. Gül, Ortadoğu'da reform ve modernizasyona olan ihtiyacın artan şekilde fark edilmesiyle bu tür toplantılara ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, bu ihtiyacın öncelikle bölgedeki insanların deneyim ve özlemlerini yansıttığını, aynı zamanda uluslararası toplum tarafından da bunun kabul edilen bir gerçek olduğunu kaydetti. Abdullah Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Gerçekten de bölge içinde ve dışında yapılan tüm çalışmalar, sahip olduğu büyük potansiyele rağmen Ortadoğu bölgesinin sürekli olarak küresel, sosyal ve ekonomik kalkınma standartlarının gerisinde kaldığını göstermektedir. Bu gidişatı tersine çevirebilmek ve sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmek siyasi ve ekonomik reformları gerekli kılmaktadır. İhtiyaç duyulan reformlar geniş bir alana yayılmakta, ancak öncelikle hukukun üstünlüğü, şeffaflık, hesap verilebilirlik, iyi yönetim ve siyasi çoğulculuğun teşkil edilmesi gibi hususları kapsamaktadır. Bunu yapacak olan da bölge insanının kendisinden başkası değildir.'' Bakan Gül, bugün bölgedeki yerel reform dinamiğinin artan bir ivme kazanmasının memnuniyet verici olduğunu belirterek, tüm bölgede insanların kendi hayatlarını ilgilendiren kararlara katılma isteklerinin belirgin bir şekilde hissedilebildiğini söyledi. Uluslararası toplumun da bölgedeki bu istek ve ihtiyaçlara destek verdiğini kaydeden Gül, ancak reform sürecinin kısa süre içinde mucizeler yaratmasının beklenmemesi gerektiğini, değişimin hiçbir zaman hızlı ve basit şekilde gerçekleşmediğini vurguladı. Gül, sürecin hızının bölge insanı ve hükümetlerinin beklentilerine bağlı olarak şekilleneceğini dile getirerek, ''Çünkü demokrasi her toplumun içinden filizlenmekte ve bu süreç her ülkenin kendi özelliklerine göre biçimlenmektedir. (Her koşul için tek model) gibi bir lüksümüz bulunmamaktadır'' diye konuştu. ''DEMOKRASİ HİÇBİR DİN YA DA KÜLTÜRLE ÇELİŞMEZ'' Demokrasiye duyulan özlem ve bunun herkese sağlayacağı faydaların evrensel olduğunu ifade eden Gül, şunları kaydetti: ''Gerçekten de demokrasinin ilkeleri hiçbir din ya da kültürle çelişmez. Aksine tüm inanç ve kültürlerin temsilcileri demokrasinin evrensel prensipleri etrafında buluşabilmektedir. Bu hali ile demokrasi tüm insanlığın iyiliğini öngören en geniş şemsiyeyi teşkil etmektedir. Bu nedenle demokrasi ve onun sağladığı özgürlük ortamını temel hedefimiz olarak belirlemeliyiz. Öte yandan demokrasiye giden yolun bazen zor tercihler içerdiği doğrudur. Bütün dünyada böyle olmuştur. Ancak uzun soluklu düşünebilmeli ve kısa vadeli çıkar hesaplarının insanlarımızın refahı, mutluluğu için gerekli kararları almamızı engellemesine izin vermemeliyiz.'' Kadınların toplum hayatındaki rolü konusuna da değinen Gül, ''Basitçe ifade etmem gerekirse kadınların toplum hayatındaki rollerinin güçlendirilmesi, demokrasinin kalitesi ve kalıcılığı ile doğrudan ilişkisi olan bir konudur. Toplumun yarısını oluşturan kadınların katkısı olmadan hiçbir ülke gerçek demokrasiye ulaşamaz'' dedi. Bölge kadınlarının halen birçok konuda ayrımcılığa maruz kaldığını ifade eden Gül, bunun da kadınların sosyal, ekonomik ve siyasi hayata katılımlarını önemli ölçüde kısıtladığını dile getirdi. KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ Abdullah Gül, kadınların sorunlarına her düzeyde gösterilen ilginin son yıllarda büyük artış gösterdiğini ifade ederek, ''Keza siyasi söylem olarak da kadın-erkek eşitliğine duyulan ihtiyaç daha fazla dile getirilmektedir. Ancak pratikte halen yeterli ilerleme kaydedilememiştir'' diye konuştu. Bu durumun özellikle kadınların aile içindeki statüleri ile toplumsal kalkınma süreçlerine katılımları çerçevesinde görüldüğünü bildiren Gül, artık bu konularda somut projeler üretme ve uygulama zamanı geldiğini vurguladı. Kadınların hiçbir şekilde temel haklardan mahrum bırakılamayacağının altını çizen Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Nitekim tarihte, İslam coğrafyası da dahil birçok bölgede kadınların sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik hayatın en ön saflarında yer aldıkları zamanlar olmuştur. Bu itibarla kadınların bugünkü durumlarını sadece din ve geleneklerle açıklayabilmek mümkün değildir. Bu nedenle kadınların toplum ve eğitim hayatına katılımlarını kısıtlayan yasal, siyasi ve psikolojik tüm engelleri ivedilikle kaldırmalıyız. Bu konuda kadınları teşvik eden her türlü önlemi almalıyız.''