Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tarihi konuların dizi ve filmlere konu olmasını sevindirici bir gelişme olarak değerlendirdi.
Abone olGül, "Başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmişimiz son yıllarda merak ve ilgi konusu olmaya başladı. Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde ve hikayelerde tarihin canlandırıldığını, tarihin esin kaynağı olduğunu görüyoruz. Bu tabi çok sevinilecek bir şey." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu. Ödüle layık görülen müzisyen Ahmet Hatipoğlu, yazar Selim İleri, tarihçi Şükrü Hanioğlu ödüllerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden aldı. 1995 yılından beri geleneksel hale getirilen ödüllerde bu yıl Zeugma Kültür Kenti ve Müzesi de ödül aldı. Ödül, katkılarından dolayı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey'e verildi.
Çankaya Köşkü’nde kültür, sanat ve ilim dünyasından katılımcıların yanı sıra medya kuruluşlarının temsilcilerinin ve çok sayıda davetlinin katıldığı tören, Göksel Baktagir konseri ile başladı. Konser sırasında protokolde yer alan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, çalınan eserlere ayaklarıyla ritm tuttu.
Konserin ardından ödüle layık görülen sırasıyla Ahmet Hatipoğlu, Selim İleri, Şükrü Hanioğlu ve Zeugma Kültür Kenti ve Müzesi hakkında tanıtıcı videolar gösterildi. Ardından ödüle layık görülen isimler sırasıyla kürsüye gelerek birer konuşma yaptı.
Hatipoğlu, Türk musikisinin Cumhuriyet'in kurulmasından yakın zamana kadar dışlandığını ve horlandığını belirterek, bu açıdan bu ödülü almasının daha da anlamlı olduğunu vurguladı. Hatipoğlu ayrıca devletten, musiki alanında yüksek öğrenim gören öğrencilere destek çıkmasını istedi.
Selim İleri ise kısa süren konuşmasında “Hak etmediğim onurlandırılışıma çok teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
Ardından da sırasıyla Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay birer konuşma yaptı.
Ödül alanların konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kürsüye geldi. Konuşmasında Türkiye'nin son dönemde büyük değişim içerisinde olduğunu söyleyen Gül, “Bu büyük değişimin altında şüphesiz ki, çok köklü reformlar var. Bu reformlar siyasi, ekonomi, hukuk alanındaki köklü reformlar. Bu reformlar, ülkeyi o kadar çok değiştirdi ki, Türkiye içerisinde hepimize çok büyük bir güven gelmeye başladı.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin imajı çok pozitif şekilde, hiç görülmediği kadar arttığını vurgulayan Abdullah Gül, şunları söyledi: “Bu hepimizin çok övündüğü bir gelişme. Bu değişimlerin neticesinde sağlıktan eğitime, ulaştırmadan ticari alana, hangi alana bakarsanız bakın çok büyük başarılar var. Bunlarla tabi ki öğünmek hakkımız. Ama ülkelerin bu başarılarını taçlandıran esas başarılar, kültür, sanat, bilim alanındaki kazanımlarla gerçekleşmektedir.”
"TARİHİ KONULARIN DİZİ VE FİLMLERE KONU OLMASI SEVİNİLECEK BİR ŞEY"
Gül, tarihi konuların dizi ve filmlere konu olmasına da değinerek, şöyle konuştu: "Başta Osmanlı tarihi olmak üzere geçmişimiz son yıllarda merak ve ilgi konusu olmaya başladı. Artık sinemalarda, filmlerde, dizilerde ve hikayelerde tarihin canlandırıldığını, tarihin esin kaynağı olduğunu görüyoruz. Bu tabi çok sevinilecek bir şey. Güncel olayları tarih birikimiyle yoğurup, özgün bir tarih söylemi gerçekleştirerek, Türk tarihini evrensel boyuta taşımasıyla Hanioğlu’na bu alanda ödül verildi. Tarih tekerrürden ibaret sözü var. Bugünlerde siyasi sosyal birçok önemli olayları yaşıyoruz. Bunların bir kısmı problemler şeklinde karşımıza çıkıyor. Bütün bunların başarılı şekilde çözümü ve önümüzde sorun olmaktan kurtulunması için tarihten çok güzel derslerin alınması gerekiyor. Şükrü Bey'in bu konudaki yazılarını takip ediyorum. Ümit ediyorum ki devlet kademesindeki siyasiler, bütün yetkililer, fikir adamları bunları çok iyi şekilde takip eder. Geçmişte de karşılaştığımız birçok sorun bugün başka şekilde karşımıza çıkıyor. O zaman alınan tedbirlerin neticeleri nedir, bunları tahlil etme görme açısından tarih bugün bize çok güzel rehberlik yapabilir, yapmalıdır da. Hanioğlu'nun yazıları ve kitapları bugün için de ayrıca aktüel bir derdi ifade etmektedir."