Cumhurbaşkanı Gül kriz bekleyenlere çattı ve felaket senaryosunun Türkiye'ye yakışmayacağını söyledi.
Abone olCumhurbaşkanı Gül, Estonya'nın başkenti Tallin'den dönüşünde Esenboğa Havalimanı'ndaki açıklamalarının ardından gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
“(KÜRESEL KRİZDE) HERKES DİKKATLİ OLMAK ZORUNDA”
Küresel ekonomik krize ilişkin bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
“Küresel dediğinize göre, bu kürenin içerisinde olan herkes bu konuyu konuşuyor; az veya çok herkes bundan etkilenecektir. Burada hazırlıksız ülkeler var, hazırlıklı ülkeler var. Türkiye daha önce bu krizi yaşadığı, dili yandığı için tedbirlerini daha önce almış bir ülke ama bu demek değildir ki 'bu bizi hiç etkilemez'. Muhakkak ki bizi de öyle veya böyle etkileyecektir. Onun için dikkatli olmak gerekir. Finlandiya'da 1990'lı yıllarda, orada konuştuğumuz için bu konularda geniş biçimde detaylarına vakıf olduk. Onlar da bir finans krizi yaşamışlar. Onlarda da büyük maliyet söz konusu olmuş. Ondan sonra onlar da bazı tedbirler almışlar. Bu bakımdan bu ziyaret ettiğim ülkeler, belki çok etkilenecek ülkelerin başında gelmiyor. Yani kendilerini Türkiye gibi görüyorlar ama herkes dikkatli olmak zorunda, oluyor da...”
IRAK'LA İLİŞKİDE YENİ DÖNEM
Terörle mücadelede önlemler konuşulurken Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimle de görüşülmesi yönünde görüşler olduğunun hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:
Bunlar Irak'ın birliği ve bütünlüğü içerisinde tanınmış çeşitli haklardır. Yine herkes biliyor ki Irak'taki otorite noksanlığı yüzünden, Irak'ın özellikle kuzeyindeki dağlık bölgeler teröristler için adeta bir korunma merkezi durumunda; oradan kaynaklanan terör var. Bununla mücadelede Irak'ta herkesle olduğu gibi Irak'ın kuzeyindekilerle de görüşmekten normal bir şey olamaz. Ayrıca şunu da hatırlatırım ki 8-9 sene önce PKK terörüne karşı hep beraber mücadele de edilmiştir.
Ben şuna açıkçası inanıyorum, Irak'ın istikrarı, güvenliği, zenginliği Türkiye ile dostluktan, Türkiye ile iş birliğinden geçer. Bundan matuf bizim de büyük faydamız vardır. Türkiye ve Irak arasındaki ilişkiler gelişmekte. Gelişmeye başlayan yeni bir dönem başladı. Kuzey Irak'taki Kürt liderlerin söylemlerine bakarsanız, onlar da terörden şikayet etmeye başladılar. Buna 'bela' demeye başladılar. Dolayısıyla bazı son terör hareketleri bu dayanışma, iş birliğini önlemeye dönüktür. Bu açıdan bunlar Türkiye'nin yeni, bugün aldığı bir karar değil, bu yönde zaten bu görüşmeler var. Bunların da gayet doğru olduğu kanaatindeyim.”