BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Gülden CHPye taş

Başbakan Erdoğan'ın yokluğunda partisinin grup toplantısında konuşan Abdullah Gül CHP'ye çattı.

Abone ol

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ''Hiçbir sosyal demokrat partinin, sol partinin olamadığı kadar sosyal politikaları olan bir hükümetiz. Bu anlamda, onlardan (CHP) çok daha fazla sosyal demokratız'' dedi.

AK Parti TBMM Grup toplantısında konuşan Gül, Hükümet olarak sosyal politikalara önem verdiklerini belirterek, iktidara gelir gelmez Sosyal Dayanışma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun, amacına uygun olarak kullanılması için adım attıklarını söyledi.

Sağlık Bakanlığı'nın genel politikaları dışında, annelerin çocuklarını 6 yaşına kadar düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirmelerini teşvik etmek amacıyla çocuk başına 10-55 milyon lira arasında ödeme yapıldığını anlatan Gül, 2005 yılında 732 bin anneye 79 trilyon lira ödendiğini, bunların 550 bininin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde olduğunu kaydetti.

''Bundan terör örgütü nasıl olur da rahatsız olmaz?'' diyen Gül, aynı şekilde Milli Eğitim Bakanlığı'nın attığı adımların yanı sıra özellikle kız çocuklarının eğitimini sürdürmesi için, annelerine çocuk başına 39 milyon liraya kadar yardım yapıldığını ifade etti. Gül, bu kapsamda 2005 yılında 1 milyon 267 bin öğrenciye 178 trilyon lira yardım yapıldığını, bunun 850 bininin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da olduğunu bildirdi.

Gül, ''Hükümetimizin bu sosyal politikaları, terör örgütünü rahatsız etmiştir. Çocuklar okulla gitmeye başlamıştır, çocuklara eğitim kapısı açılmıştır. Tabii ki bundan rahatsız olanlar olmuştur'' dedi.

''MİLLETE VERDİĞİNİZ SÖZLERİ OKUYUN''

TBMM Genel Kurulu'nda bugün ele alınacak olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı hakkında da bilgi veren Gül, bu tasarının, Hükümet'in 3.5 yılda çıkardığı önemli düzenlemelerden biri  olacağını vurguladı. Gül, bu düzenlemeyle ilk kez, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olan herkesin sağlık güvencesine kavuşacağını, ayrıca herhangi bir sebeple Türkiye'ye iltica eden yabacıların da güvence kapsamına alınacağını kaydetti. Böyle bir düzenlemenin anamuhalefet tarafından adeta boykot edildiğine dikkati çeken Gül, ''Seçime giderken hazırladığınız beyannameleri, seçim broşürlerini açın, millete ne söz verdiniz, bunları okuyun. Siz muhalefette verdiğiniz sözü tutamıyorsunuz, biz iktidarda verdiğimiz sözleri tutuyoruz. Hiçbir sosyal demokrat partinin, sol partinin olamadığı kadar sosyal politikaları olan bir hükümetiz. Bu anlamda bundan kıvanç duyuyoruz. Bu anlamda onlardan çok daha fazla sosyal demokratız'' diye konuştu.

Geçmişte liderlerin, doğru yanlış olduğuna bakmadan ''Sen 1 veriyorsan, ben 10 veriyorum'' diyerek birbirleriyle yarıştıklarını anlatan Gül, Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılarda bu zihniyetin etkisi olduğunu savundu. Hükümet olarak doğru yaptıklarını, bunda ısrarcı olduklarını belirten Gül, sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin gerçekleşmesiyle, Türkiye'nin risk priminin otomatik olarak düşeceğine işaret etti.

''SÜREÇ YAVAŞLAMIŞTIR'' DİYENLERE YANIT...

Türkiye'nin AB sürecinde hızla ilerlediğini, bazılarının ''Süreç yavaşlamıştır, Türkiye reform yorgunu olmuştur'' değerlendirmelerinin doğru olmadığını kaydeden Gül, geçen hafta açıkladığı 9. Reform Paketi'nin çok büyük yankıları olduğunu, bunun, Türkiye'ye büyük bir ivme kazandırdığını vurguladı. Gül, ''(Reform süreci yavaşlamıştır) diyenler, ya yavaşlamasını arzu edip bu şekilde AK Parti'nin güzden düşmesini arzu edenlerdir ya da ne olup bittiğinin farkında olmayanlardır'' dedi.

Paket içinde yer alan ve halen TBMM'de bulunan düzenlemelerle ilgili milletvekillerine bilgi veren Gül, Kamu Denetçiliği Yasa Tasarısı ile vatandaşların, haklarını yıllarda mahkemelerde aramak yerine halkın avukatlarına giderek pratik şekilde sorunun çözülmesinin mümkün olacağını anlattı.

Sayıştay Yasa Tasarısı ile harcamaları şeffaflaştırdıklarını, TSK emrindeki devlet ve hazine mallarının denetlenmesinin daha şeffaf haline getirileceğini belirten Gül, ayrıca Özel Öğretim Kurumları Yasası'nda değişiklik yapılacağını, Vakıflar Yasa Tasarısı'nın da kısa süre içinde ele alınacağını bildirdi. İskan Yasası'nın modernize edileceğini belirten Gül, ayrıca yeni düzenlemeleri de TBMM'ye sevk edeceklerini ifade etti. Gül, bunlar arasında; idari usul, idari yargı usulü, siyasetin finansmanı, siyasi etik komisyonu kurulmasına ilişkin düzenlemeler bulunduğunu kaydetti.

Abdullah Gül, askeri mahkemelerin kuruluşu ve yargılama usullerine ilişkin yeni bir düzenlemeyi getireceklerini, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının en az düzeye indirileceğini belirtti. Bunun yanı sıra bir çok idari tedbiri getireceklerini anlatan Gül, İnsan Hakları Başkanlığı'nın daha bağımsız hale getirileceğini, ayrıca Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Türkiye'de iyi yönetişim ve şeffaflığın artırılması, yolsuzlukla mücadele için daha etkin hale getirileceğini söyledi. Birçok uluslararası sözleşmeyi Meclis'e getireceklerini bildiren Gül, bunlar arasında Avrupa Sosyal Şartı'nın da olduğu önemli düzenlemeler bulunduğunu bildirdi.

Gül, ''Bütün bunlar gösteriyor ki, Türkiye bir taraftan kendi milletinin ihtiyacı olduğu için demokratikleşme sürecini daha derinleştirerek güçlendirmek, diğer yandan da AB ile ilgili iddiaların çürütüldüğünü göstermek istiyor'' dedi.

'AB İLE TARAMA SÜRECİ ÇOK BAŞARILI...''

AB ile 3 Ekim'de müzakerelere başlama kararı alındıktan sonra 24 Ekim'de tarama sürecinin başladığını hatırlatan Gül, ''Bu tarama süreci çok başarılı şekilde devam etmektedir. Şimdiye kadar 18 fasılda tarama süreci yapılmış, 14 fasılda da ayrıntılı tarama yapılmıştır.  Bilim ve teknoloji faslında da müzakereler başlamak üzeredir. Beklentimiz, kültür ve eğitim faslında müzakereleri, Avusturya'nın dönem başkanlığında başlatmaktır. Ama yetişmezse Finlandiya'nın dönem başkanlığında gerçekleşecektir'' dedi.

Gül, AB ile ilgili süreçte sivil toplum örgütleriyle yakın işbirliği içinde olduklarına işaret ederek, şöyle konuştu:

''Bütün bunlar olurken, Türkiye 40 yılın sonunda katılım sürecini başlattığı ve emin adımlarla bu süreci devam ettirdiği, ekonomik kalkınmanın yüzde 35'lere ulaştığı, sosyal politikaların daha güçlendirildiği, gelir dağılımı ve bölgelerarası eşitsizlikleri gidermede önemli adımların atıldığı dönemde bundan korkanlar; bunu baltalamak için büyük bir panik içine düşmüşler. Kesinlikle kimse bunda başarılı olamayacaktır. Millet bunun farkındadır.

Bu istikrar ve kalkınma dönemini, birkaç dönem daha devam ettirecektir. Birkaç daha dönem devam edecektir ki; Türkiye kaybettiği yılları geri kazansın. 70, 80, 90'lı yılları hatırlayın. Herkes yol alırken, biz kendi sorunlarıyla uğraşan ülke durumuna düştük. İlk kez bütün bunlardan kurtulmuş ve dünyanın hayranlıkla izlediği bir ülke olmuştur. Bu kesinlikte devam edecektir. Bunu bozmak isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir. Partimiz, Hükümetimiz ve milletimiz de kararlıdır.''