Abdullah Gül, and içme tartışmaları konusunda BDP destekli bağımsız milletvekillerine uyarıda bulundu;
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün akşam Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ni ziyareti sırasında, yeni oluşan Meclis'in Kürt sorununa çözüm arayışında oluşturması gereken diyalog ortamı konusunda önemli mesajlar verdi.
Türkiye'nin gündeminde önemli meselelerin olduğunu ve halkın yetki verdiği insanların Meclis'e seçilmiş olduğunu ifade eden Gül, "Seçimin sıcaklığı var. Herkes değerlendirmelerini yapıyor. Meclis açıldığında inanıyorum ki herkes büyük bir sorumluluk duygusu içinde ülkemizi daha güçlü yapmak ve halkın beklentilerini karşılamak için işbirliği yapacaktır. Bundan hiç tereddütüm yok" dedi.
Gül, and içme tartışmaları konusunda BDP destekli bağımsız milletvekillerine şu uyarıda bulundu: "Zannetmiyorum, olmaması lazım. Ant içme, Meclis'in açılması... Herkes yemin edecek, herkes milletvekili olacak. Sonra farklı görüşlerin, bölgelerden gelecek sorunların tartışılabilmesi lazım. Ortada büyük bir imkan var. Bu büyük imkan nedir? Türkiye'de demokrasinin nasıl çalıştığını, nasıl kökleştiğini gösteriyor. En farklı, aykırı fikirleri olanların bile arkasında belli bir halk desteği varsa Meclis'e gelebildiğini gösteriyor. Buraya gelen insanların onun mehabbetine uygun hareket etmesi lazım, her şeyden önce. Herkesin önce bunu bilmesi lazım ki, orada söylediği dikkate alınabilsin. Bunların olabilmesi için de her şeyden önce herkesin usule, metoda uygun davranması gerekir. Kim köprüleri atıcı davranırsa hem halk nezdinde itibar kaybeder hem çok yanlış yapar. Çünkü konuşma ortamını zehirlemiş olur. Buna hiç müsaade etmemek gerekir. Eminim ki, ben kimsenin yapmayacağı kanaatindeyim."
HALK İRADESİNE SAYGI
Gül, 1991'teki ant içme krizine atıfta bulunarak, "Bu dersler eskiden çok alındı. Şimdi temiz bir başlangıç olmalı ve hep beraber halkın seçtiği parlamentoya saygı göstermek gerekir" uyarısında bulundu.
Gül, seçimde demokrasinin katılımcı ve temsili olarak adlandırılan iki ilkesinin hayata geçtiğini ifade ederek, "Türk halkı bu iki terminolojiyi gerçekleştirdi. Bundan sonra yapılacak şey nedir? Herkesin farklı fikri, düşüncesi neyse, otursun, konuşsun" diye konuştu. Gül, yeni dönemde uzlaşma konusunda üzerine bir görev düşmesi durumunda bunu yapacağını da belirtti.