Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Avrupa'daki terör yapılanmalarıyla ilgili böyle konuştu.
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa'nın demokrasi, insan hakları, ifade hürriyeti ve standartlarının çok yüksek olduğunu belirterek, ''Maalesef zaman zaman teröristler bunu istismar ediyorlar. Teröre bulaşanlar, teröre, şiddete karışanlar bu organizasyonların içerisinde olanlar, onlara mali destekle görevli olanlar, Avrupa demokrasilerinin bu üstünlüğünü yeri geldiğinde zaaf gibi çok istismar ediyorlar'' dedi.
İsveç'teki temasları çerçevesinde İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt ile bir araya gelen Gül, iki ülke dışişleri bakanlarının Türkiye-İsveç Stratejik Ortaklık Belgesi'ni imzalamasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Gül, basın toplantısındaki konuşmasında, Gül'ü koruyan ekipte yer alan motosikletin devrilmesi sonucu buzla kaplı kanala düşen İsveçli polisin tedavi altına alındığı hastanede hayatını kaybetmesini üzüntüyle öğrendiğini belirterek, polisin ailesine başsağlığı, çalışma arkadaşlarına metanet diledi.
Türkiye ile İsveç arasındaki ilişkilerin tarihinin çok eskiye dayandığını, 1700'lü yıllarda çeşitli anlaşmalar imzalandığını anımsatan Gül, ''Dostluğumuz bugün de çok güçlü. Her seviyede ziyaretler gerçekleştiriyoruz. İlişkilerimizde gayet iyiyiz. Türkiye ve İsveç birçok konuda, ikili ve global meselelerde çok yakın istişare içerisinde'' diye konuştu.
İmzalanan stratejik ortaklık belgesinin de bunun en güzel işareti olduğunu kaydeden Gül, Başbakan Reinfeldt ile siyasi konuları gözden geçirdiklerini belirterek, İsveç'in Avrupa Birliği (AB)konusunda Türkiye'ye verdiği desteğe teşekkür ettiğini dile getirdi.
Türkiye'nin müzakere sürecini azim ve kararlılıkla bitirmek istediğini söyleyen Gül, ''Önümüzde çeşitli engeller vardır ama bunlar müzakere sürecinin teknik gereği olan engeller değildir. Ümit ederiz ki bunların hepsi aşılır'' dedi.
Başbakan Reinfeldt ile ekonomik konuları da görüştüklerin ifade eden Gül, iki ülke ekonomisinin de gayet güçlü olduğunu, Türk ekonomisinin özellikle son 10 yıldaki performansının çok iyi olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin, AB ortalamasından 5 kat daha fazla büyüdüğünü belirterek, Türkiye'de bugün 1 trilyon doların üzerinde gayri safi milli hasılası olan bir ekonomi bulunduğunu ifade etti.
Gül, ''Dolayısıyla böyle büyük bir ekonomiyle Avrupa'nın en rekabetçi ekonomisine sahip İsveç'in işbirliğini birçok alanda çok faydalı görüyoruz'' dedi.
-''Mükemmelleşmenin sonu yoktur''-
Türkiye ve İsveç'in büyük şirket temsilcilerinin dünkü toplantıda bir araya geldiklerini ifade eden Gül, daha sonra da büyük bir iş formunun toplandığını anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, bu toplantılarda, her iki ülkenin yatırımcı ve iş adamlarının, gerek iki ülke arasında gerekse üçüncü ülkelerle işbirliğine ne kadar hazır olduklarını görmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Türkiye'de gerçekleştirilen çok köklü reformları da Başbakan Reinfeldt ile paylaştığını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
''Türkiye'deki reformlar, hem ekonomik hem siyasi ve demokratik alanda gerçekleşmektedir. Bu çerçeve içinde Türkiye'de demokratik standartlar daima hep yükseltilmektedir. Şimdi de bu konuyla ilgili yine çok çabalarımız vardır. Tabii ki mükemmelleşmenin sonu yoktur. Önemli olan her ülkenin kendi noksanlıklarının farkında olması ve bunları gidermek için kendi iradesiyle reformlar yapmasıdır. Türkiye'de bizler kendi irademizle, kendi halkımızın iyiliği için tabi ki birçok köklü reformlar yapıyoruz. Bu reform süreci devam edecektir. Bu süreç içeresinde duyduğumuz bazı şikayetler söz konusu. Bunların hep giderileceğine inanıyorum.''
Cumhurbaşkanı Gül, ziyarette gösterilen misafirperverlik için de teşekkür etti.
-Sorular-
Cumhurbaşkanı Gül, ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerindeki hızının yavaş olmasının kamuoyu desteğini nasıl etkilediğini ve hızı arttırmak için neler yapmayı planladıklarını sorması üzerine Gül, ''Türkiye'nin AB ile ilişkileri bizim açımızdan stratejiktir. Dolayısıyla bu müzakere sürecini biz muhakkak tamamlamak istiyoruz. Ama maalesef Türkiye'ye karşı bazı üyelerin ortaya çıkardığı engellemelerden dolayı müzakere sürecinde bir yavaşlama var'' diye konuştu.
Gül, bunun Türk halkını epeyce rahatsız ettiğini belirterek, ''Bizi de şüphesiz ki çok rahatsız etmiştir. Ama bundan dolayı biz bu süreçten vazgeçecek değiliz. Gayet kararlıyız'' dedi.
Aslında Türkiye'nin müzakere sürecini tamamlamasının Türkiye'nin AB müktesebatını üstlenmesi demek olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:
''Türkiye, iş yapacak. Türkiye standartlarını her alanda yükseltecek. Böyle bir Türkiye aslında bütün Avrupa Birliği ülkelerinin de çıkarınadır. Güçlü bir ekonomisi olan Türkiye, demokrasisi güçlü olan bir Türkiye, inanıyorum ki birlik için de çok iyi olması gerekir. Düşünün ki, Türk ekonomisi de bugün kriz içinde olmuş olsaydı, demin bahsettiğimiz bu büyük ekonomik işbirliğinden bahsedebilir miydik? Edemezdik. O açıdan müzakere sürecini biz bitirmekte çok kararlıyız.''
Cumhurbaşkanı Gül, müzakere sürecinin bitmesinin otomatik üyelik anlamına da gelmediğini belirterek, ''Bunu da biliyoruz. Sonunda bazı ülkelerin referanduma gitme kararları var. Türk halkının da o zaman fikri ne olur bilmiyoruz. Bunlar sonraki konular. Şimdi bizim konumuz müzakere sürecini başarıyla tamamlamak ve bitirmek'' diye konuştu.
AB'DEN BEKLENTİLER
''Çözüm süreci''nde Avrupa Birliği ülkelerinden beklentilerinin sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
''Bu konuda her zaman aslında şunu söylüyoruz, Avrupa'nın demokrasi, insan hakları, ifade hürriyeti ve standartları çok yüksek. Maalesef zaman zaman teröristler bunu istismar ediyorlar. Teröre bulaşanlar, teröre, şiddete karışanlar bu organizasyonların içerisinde olanlar, onlara mali destekle görevli olanlar, Avrupa demokrasilerinin bu üstünlüğünü yeri geldiğinde zaaf gibi çok istismar ediyorlar. Bunun maalesef çok acı örnekleri söz konusu oluyor. Bu konuda istihbarat birimlerimiz, güvenlik birimlerimiz çok yakın temas içerisinde oluyor ve gerektiğinde gerekli dosyaları, gerekli bilgileri paylaşıyorlar.''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'in ortak basın toplantısı öncesi imzaladığı ''Türkiye-İsveç Stratejik Ortaklık Belgesi''nde, İsveç ve Türkiye'nin küresel alanda iki aktif oyuncu olduğunun ve çeşitli alanlarda işbirliğinin öneminin altı çiziliyor. İki ülkenin ortak ilgi alanlarının tespiti ve işbirliğinin geliştirilmesinin ele alındığı belgede, süregelen köklü ilişkilerin daha da derinleştirilmesi öngörülüyor.