Yazar Gülay Göktürk, çift taraflı tahkim edilmiş ateşkes isteyen PKK'yı bugünkü köşesinde yaylım ateşine tuttu.
Abone olAkşam gazetesi yazarı Gülay Göktürk, çift taraflı tahkim edilmiş ateşkes isteyen terör örgütü PKK'ya "Silah depolarınız mı boşaldı?" diye sordu.
Artan terör olayları sonrası PKK'nın çift taraflı ateşkes talebi Akşam'ın liberal kalemlerden Gülay Göktürk'ün gündemindeydi. Göktürk, PKK'nın iç savaş senaryosunun tutmadığını ve yalnız kaldığını yazdı.
Ateşkes çağrısının samimi olmadığını ve operasyonlar neticesinde sıkışan PKK'nın oyunu olarak gören yazar, örgütün neden ateşkes istediğini ise bu sözlerle açıklıyor:
"GENÇLERİ ÖLÜME SÜRMEK İÇİN ZAMANA İHTİYAÇLARI VAR"
"Anlaşılan yeni mayınlar yerleştirmek, boşalan silah depolarını yeniden doldurmak ve “yeni hasat” gençlere hızlandırılmış eğitim verip ölüme sürmek için biraz zamana ihtiyacı var. Artık önümüzdeki bahar mı olur, sonbahar mı olur, biraz toparlanıp yeniden kana susadığında “askeri amaçlı baraj yapılıyor” filan deyip savaşı başlatıvermek kolay nasıl olsa..."
"AMA YAĞMA YOK"
Göktürk çift taraflı ateşkes çağrıları için "Ama yağma yok...Hiç kimse aynı yalana iki kere inanmaz." ifadelerini kullandı. Çözüm sürecinde aynı koşullarla masaya dönmenin en büyük yanıldığı olacağını düşünen yazar, sonrası için olabilecek olan 'gerçekçi' planı anlattı:
PKK KAYITSIZ ŞARTSIZ SİLAHLI GÜÇLERİNİ TÜRKİYE DIŞINA ÇEKMELİ
"Bugün barış ve huzur isteyen herkesin yapabileceği tek şey, PKK’yı kayıtsız-şartsız bütün silahlı güçlerini Türkiye dışına çekmek ve Güneydoğu’da kurmaya heveslendiği dikta rejiminden vazgeçmek dışında bir seçeneği olmadığına ikna etmeye çalışmaktır.
Öyle bir toplumsal iklim içindeyiz ki, bu iklimde ne mevcut hükümet, ne de 7 Kasım’dan sonra kurulacak herhangi bir hükümet, bütün toplumu karşısına almadan çözüm sürecini “kalınan yerden” devam ettirme cesaretini gösterebilir.
Devleti dış mihrakların baskısı ile ateşkese zorlamak ve aynı koşullarla masaya döndürmeyi ummak ise – ki, şimdi bunu yapmaya çalışıyorlar - en büyük yanılgı olur.
Böyle bir baskı, PKK saldırılarının arkasındaki yabancı parmağını görmeyenlerin de görmesini sağlar. PKK’ya karşı tavır, tartışılmaz bir biçimde yurtseverlik meselesi halini alır ve yediden yetmişe bütün milletin kenetlenmesiyle sonuçlanır."