Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Vakit gazetesinin Almanya'da yasaklanması ile ilgili DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan'ın, sorusunu cevapladı.
Abone olDışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Vakit gazetesinin Almanya'da yasaklanması ile ilgili soruyu, ''Almanya'da faaliyetine son verilen bir kuruluş, bu ülkenin mevzuatına ve uluslararası basın özgürlüğü standartlarına uygun şekilde kapatılmadıysa doğal olarak yargı yoluna başvurma hakkına sahiptir'' diye yanıtladı. Gül, DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan'ın, Türkiye'de ulusal çapta yayınlanan Vakit gazetesinin, ''Almanya'da hiçbir yargı kararı olmadan Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily'nin kararıyla yasaklandığını'' belirterek, hükümetin bu konuda bir girişimde bulunup bulunmadığına ilişkin yönelttiği soruyu, şöyle yanıtladı: ''Hükümetimiz, fikir ve ifade hürriyetine içtenlikle bağlı olduğunu, yaptığı kapsamlı reformlarla göstermiştir. Basın özgürlüğünün engellenmemesi gerektiği, gazete kapatma gibi aşırı yöntemlere ancak çok istisnai durumlar dışında başvurulmaması lazım geldiği yönündeki görüşlerimiz, muhtelif vesilelerle Alman tarafının dikkatine getirilmektedir. Almanya'da faaliyetine son verilen bir kuruluş, bu ülkenin mevzuatına ve uluslararası basın özgürlüğü standartlarına uygun şekilde kapatılmadıysa doğal olarak yargı yoluna başvurma hakkına sahiptir. Yurtdışında, Türkiye aleyhinde yayın yapan basın-yayın kuruluşları, başta büyükelçiliklerimiz ve başkonsolosluklarımız olmak üzere, dış emsilciliklerimize bağlı olarak görev yapan basın müşavirleri ve diğer ilgili kuruluş temsilcilerimiz tarafından dikkatlice ve yakından izlenmektedir. Bulunulan ülkenin yasal mevzuatı uyarınca suç unsuru teşkil etmeyen durumlarda, ülkemiz aleyhindeki haberin ve basın yayın organının niteliğine göre, bu kuruluşlara tekzip mesajları iletilmekte, aynı zamanda bu konudaki hassasiyet ve görüşlerimiz yerelmakamların dikkatine getirilerek, benzer olayların tekrarının engellenmesi için gerekli önlemlerin alınmasını teminen sürekli olarak her düzeyde yoğun çaba harcanmaktadır. Diğer taraftan, suç unsuru niteliğinde olabilecekyayınlar ayrıca ele alınmakta, söz konusu medya kuruluşlarının terör örgütleriyle bağlantıları araştırılmakta ve bu ilişki bölücü ve yıkıcı yayın kayıt örnekleriyle somutlaştırılmaya çalışılmaktadır. İlgili tüm kuruluşların eşgüdümüyle bu yönde bir neticeye ulaşıldığında ise dış temsilciliklerimizce yayının yapıldığı ülke makamları nezdinde derhal gerekli girişimlerde bulunularak, bu kuruluşların yayınlarının durdurulması talep edilmektedir.''