Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Financial Times'a verdiği mülakatta Türkiye'nin AB yolunda kalması gerektiğini söyledi ve 'son 10 yıldaki siyasi istikrar ve ekonomik başarının' nedeninin AB reformları olduğunu vurguladı.
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül Financial Times'a verdiği mülakatta Türkiye'nin AB yolunda kalması gerektiğini söyledi.
Gazetenin Ankara Muhabiri Dan Dombay imzalı haber, 'Cumhurbaşkanı Türkiye'yi Avrupa Birliği yolunda kalmaya çağırdı' başlığını taşıyor.
Haberde, Gül'ün Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme çabasını, Ankara'nın son on yıldaki başarısının nedeni olarak gördüğü belirtiliyor.
Bu durumun da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tutumuyla net bir farka işaret ettiği vurgulanıyor.
Gül'ün yeni anayasanın uzlaşıyla yapılmasının Türkiye için gerekli olduğunu söylediğini aktaran Dombay, Erdoğan'ın yeni anayasaya yürütmenin yapısıyla ilgili çeşitli maddelerin konulması için yürüttüğü kampanyayı hızlandırdığını belirtiyor.
'Başarının kaynağı AB'
Erdoğan'ın Batı'dan çok Orta Doğu ülkeleriyle bağları öne çıkardığını belirten Dombay, Başbakan Erdoğan'ın idam cezasını yeniden gündeme getirdiğini hatırlatıyor ve böyle bir hamlenin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik yolculuğuna son noktayı koyacağını vurguluyor.
Gül'ün ise, katılım müzakerelerinde karşılaşılan zorluklara rağmen, Avrupa Birliği'ne tam üyelik için harcanan çabayı, siyasi istikrar ve ekonomik büyümenin kaynağı olarak gördüğü belirtiliyor.
Gül, "Son 10 yılda yapılan reformların bütününe bakarsanız, Avrupa Birliği müktesebatının uyarlanması olduğunu görürsünüz. Burada durmamalıyız. Reformları daha da ileri götürmeliyiz" diyor.
Haberde, Türkiye'nin laik muhalefetinin zayıf olduğu ve az destek aldığı bir dönemde, ülkenin siyasi yaşamında iki ismin öne çıktığı belirtiliyor.
Bu durumun nedeni olarak da özellikle Erdoğan'ın, çok kişinin beklediği gibi cumhurbaşkanlığı koltuğuna talip olmadan önce, bu makamın yetkilerini arttırmaya çalışması gösteriliyor.
Gül: Güçlü bir muhalefet lazım
Daniel Dombay, Gül'ün, Türkiye'yi son on yıldır yöneten İslami kökenli Adalet ve Kalkınma Partisi'ni Erdoğan'la birlikte kurduklarını vurguladığını aktarıyor ve cumhurbaşkanının "Onun söylemi benimkinden farklı" dediğini bildiriyor.
Gül, "Cumhurbaşkanı olarak ben bir siyasetçi değilim. Ben resme daha geniş bir perspektiften bakıyorum ve herkesi kucaklıyorum. Ama inanmadığım bir şeyi de söylemem" diyor.
Gül'ün ayrıca, siyasi muhaliflerine karşı daha çatışmacı bir tutum takınan Erdoğan'dan farklı bir şekilde, demokratik denetim mekanizmasının işlemesi için Türkiye'nin güçlü bir muhalefete ihtiyacı olduğunu söylediği aktarılıyor.
'Başbakanlık için erken'
Cumhurbaşkanı Gül'ün, ileride başbakan olmak isteyip istemediği sorulduğundaysa, bu ihtimali dışlamadığı ve "Daha çok erken. Bu görevde hala iki yılım var" dediği vurgulanıyor.
Financial Times muhabiri, Erdoğan'ın yeni anayasa konusunda özellikle başkanlık sistemine odaklandığını belirtiyor.
Ancak Gül için en önemlisinin anayasanın bir uzlaşmayla yapılması olduğunu söylüyor ve Gül'ün, 'Yeni bir anayasa yapılması önemli. Ortak anlayış zemini üzerinde yapılmalı" şeklindeki sözlerini aktarıyor.
Gül Suriye'deki kriz konusundaysa "En önemli aktör Rusya. Rusya'nın, şu anki tutumunu değiştirebilmesini sağlayacak ve onlar açısından durumu kurtaracak girişimlerde bulunmak gerekiyor." diyor.