Lüksemburg'ta ilgi ile karşılanan Dışışleri Bakanı Abdullah Gül, toplantı öncesi medyanın karşısına çıktı. Gül, bu sefer farklı hareket etti ve soruları Türkçe cevapladı
Abone olDışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye ile AB arasında müzakerelerin resmen başlamasının "önemli ve tarihi bir dönemeç" olduğunu söyledi. Müzakerelerin resmen başladığı hükümetlerarası konferansın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Gül, müzakerelerin başlamasını "kazan-kazan" anlayışı içinde değerlendirmek gerektiğini belirterek, Türkiye'nin üyeliğinden sadece Türkiye'nin değil, AB'nin ve dünyanın da kazançlı çıkacağını belirtti. Türkiye'nin farklı niteliklere sahip bir ülke olduğuna dikkati çeken Gül, üyeliğin dünya huzuruna, barışına, farklı anlayışların daha iyi anlaşılmasına ve AB'nin küresel alanda daha fazla rol oynamasına katkıda bulunacağını kaydetti. TÜRKİYE'NİN AB'DEN BEKLENTİLERİ Güneydoğu'da ekonomik ve sosyal ilerlemenin devam etmekte olduğunu kaydeden Gül, Türkiye'nin terörizmle mücadelede daha kararlı işbirliği ve dayanışma beklediğini vurguladı. Konuşmasında Türkiye ile AB arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Gül,"Türkiye'nin on sene önce gümrük birliğini tamamlamasından bu yana gösterdiği ekonomik performans, tam olarak işleyen bir pazar ekonomisine sahip olduğumuzu göstermiştir" diye konuştu. Türkiye'nin sivil toplum diyalogunun desteklenmesi için üzerine düşeni yapacağını ifade eden Gül,"Avrupa Birliği'nin de Türk insanının gönlünü ve zihnini kazanmak için daha çok çalışması gerektiğine inanıyoruz" dedi. Gül konuşmasına şöyle devam etti; "Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerini geliştirmek, uluslararası sorunları, kendine has unsurlarını dikkate alarak ve ait oldukları çerçevede ve platformda çözmek için her türlü çabayı harcamaktayız. Bu konudaki sicilimiz, AB tarafından olduğu kadar uluslararası toplum tarafından da gayet iyi bilinmektedir. Uluslararası sorunların çözümü, ilgili tüm tarafların iyi niyetli olarak katkıda bulunmalarını gerektirmektedir. AB tarafından birçok uluslararası meseleye ilişkin olarak belirlenmiş politika ve tutumlar Türkiye tarafından hali hazırda benimsenmiş durumdadır." Adil bir sürdürülebilir müzakere sürecinin, ortak amaca ulaşmak için şart olduğuna işaret eden Gül, Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirmeye devam edeceğini, doğal olarak, AB'den de kendi taahhütlerini yerine getirmesini beklediğini vurguladı.