AK Parti Grubu'nda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül sağ gösterip sol vurdu. Gül, "muhafazakar olmamıza rağmen sol hükümetlerin yapamadığını yaptık" dedi.
Abone olDışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı partisinin grup toplantısıda konuştu. Gül, geçen haftanın gelişmelerini değerlendirdiği toplantıda AK Parti hükümetinin sosyo-politik politikalarına değindi. Kırgızistan'daki gelişmelere dikkat çeken Abdullah Gül, "Dost ve kardeş ülke Kırgızistan'daki gelişmeleri çok yakından takip ettik. Kırgız seçimlerinden sonra bazı sıkıntılar ortaya çıktı. Yeni ortaya çıkan simalara baktığımızda bu insanların da Kırgızistan devlet yapısı içerisinde bilinen insanlar olduğunu görüyoruz. Şüphesiz ki, eskiden olduğu gibi yeni öne çıkan simaların hepsi de Türkiye ve Türk dostu insanlar." Bu tür olayların gerçekleşmesinde istenmeyen tabloların yaşandığını vurgulayan Gül, "Bazı Türk işyerlerinin zarar gördüğünü biliyoruz. Burada ifade etmek isterim ki, Türkiye'ye karşı herhangi bir hasmane tavır sözkonusu değildir. Kitle psikolojisi içerisinde yoksul insanların önüne geleni talan etme olayından başka bir şey değildir" diye konuştu. Gül, konuşmalarını şöyle sürdürdü: "Kırgızistan'a bu karışıklık içerisinde oluşan ilk heyet Türk heyeti oldu. Karışıklıkların devam ettiği sırada bazı vatandaşlarımızın orada kendilerini güvende hissetmemeleri üzerine tahliye yaptık. Gelmek isteyenleri getirdik. Ümidimiz Kırgızlı kardeşlerimizin hür iradesiyle en kısa zamanda seçimleri yapmasıdır. Türkiye dost ve kardeş ülkelere elinden gelen her yardımı yapmaya hazırdır" Gül'ün konuşmasından ana başlıklar şöyle GÜMRÜK BİRLİĞİ PROTOKOLU Avrupa Birliği süreci kararlı bir şekilde devam etmektedir. Gümrük Birliği, AB muktesebatı içindedir. AB'nin üye sayısı 15'ten 25'e çıktı. AB hukukuna göre üye olan tüm ülkeler birliğin muktesebatını üstlenirler. AB'nin Türkiye ile ilgili yaptığı anlaşmayı 10 yeni ülke üstlenmektedir. İşte protokol dediğimiz hadise budur. AB'nin 15 eski ülkesiyle Türkiye arasında mallar serbestçe dolaşıyor. Şimdi yeni 10 ülkede de serbestçe Türk malllarının, herhangi bir engellenmeyle karşılanmadan satılabilmesi gerekir. Sadece mal hareketleri serbest olacaktır. Ek olarak liman ve havalanlarının açılması sözkonusu değildir. Bu bir süreçtir. AB'nin iç hukuku gereği aylar alacaktır. Son aşamaya gelince imzalanacaktır. KKTC konusunda kalıcı bir çözüm bulunmadığı için Türkiye'nin pozisyonu aynen kalaaktır. KİMSE İPOTEK KOYAMAZ Biz Kıbrıs'ta kalıcı bir çözüm olması için çabalıyoruz. Tükiye KKTC'yi tanımaya devam edecektir. Bu mal hareketi sadece Kıbrıs Rumlar'ının bugünkü sınırlarıyla kapsamlıdır. Şu konuda dikkat çekmek istiyorum, Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları 600 bin kişinin ipoteğine bırakılamaz. Türkiye ne radikal Türkiye karşıtı kesimlerin oyunlarına gelecektir ne de bir başkasının. DIŞ GEZİLER ÇIKARIMIZA Ziyaret edilen her ülkeyle gözle görülür bir şekilde ticaret artmıştır. Dün Arjantin Dışişleri Bakanı Türkiye'ydeydi. Bugün İsviçre Bakanı Türkiye'ye gelecek. Türkiye çıkarlarını dünyanın her köşesinde takip etmektedir ve etmeye devam edecektir. Türk müteahhitlerinin milyarlarca dolar işler aldığını hep birlikte göreceğiz. Hükümetinize ve arkadaşlarınıza güvenebilirsiniz. ÖNEMLİ İŞLERE İMZA ATTIK Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında hükümetimizin 2,5 yıllık çalışmasını gözden geçirirken 'Acil Eylem Planı'nı gözönüne aldık. Hatırlayacaksınız, hükümet olduğumuz ilk günden icraata başladık. O günden bugüne eylem planı çerçevesinde yapmamız gereken konuların yüzde 75'ini gerçekleştirdiğini gördük. Biz halkımıza verdiğimiz sözlerin bir bir gerçekleştidik. Biz o zamanlardan bütün hastaneleri birleştireceğimizi, sosyal güvenliğin, güvenlikle sigorta işlerinin birbirinden ayrılacağını söylemiştik. Biz kendi programımızı kendimiz yazdık ve uygulamaya başladık. Bu programlar uluslararası kuruluşlar tarafından da desteklendi. SOLUN YAPAMADIĞINI YAPTIK Bu program içerisinde en önemlisi sosyal politikalar oldu. AK Parti muhafazakar bir parti. Muhafazakar bir parti olarak gelenek, kültür ve manevi değerlerimize önem veren bir partiyiz. Aynı zamanda ekonomide serbest piyasayı ve rekabete açık bir anlayışı benimsiyoruz. Bu anlamda Avrupa'da sosyal demokrat partiden daha çok sosyal politikaları uygulamış bir partiyiz. Türkiye'de hiçbir hükümetin, hiçbir sol hükümetin yapmadığı kadar sosyal politika gerçekleştirdik. Bunları kurumsallaştıdık. Bunlarla ilgili bütçeden daha çok para ayırdık ve harcama yaptık.