Gül operasyonuna dikkat !..
Öyle bir Erdoğan karşıtlığıki biri bitmeden diğeri için hazırlık yapılıyor.24 Haziran sonrası için Erdoğan’ı bekleyen Gül tehlikesi sırada!..
16 yılda neler yaşandı neler!
Operasyon üzerine operasyon yedi!..
Biri bitmeden diğeri geldi...
Ama hepsini milletin desteği ile tek tek bertaraf etti.
Gezi olaylarından 17-25 Aralık yargı, emniyet kumpasına, son olarak da
15 Temmuz hain darbe girişimine kadar hepsini yaşadık gördük…
Bir gün dahi rahat etmedi …
Adeta her bir olayda ömründen ömür gitti!
Bir anda 24 Haziran erken seçimleri geldi!
Neden?
Türkiye’nin kasım ayına kadar olan süreçte bu kez ekonomi kumpası ile karşı karşıya bırakılacağı yönündeki istihbarat...
Dolar, Euro’nun böylesine çıkış göstermesinin nedeni ne?
‘Recep Tayyip Erdoğan ne pahasına olursa olsun indirilmeli’ anlayışı içeriden ve dışarıdan öyle bir hakim oldu ki, kardeşi kardeşe vurdurma planı devreye sokuldu!..
Erdoğan’ın ‘Kardeşim Abdullah’ diyerek her koltuğu armağan ettiği ve Cumhurbaşkanı yaptığı Abdullah Gül, Erdoğan’a karşı aday olması için ‘AKTÖR’ seçildi...
Allah şaşırtmasın...
Ama!
Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı olduğu bir kez
daha unutuldu…
‘Acaba ne diyecek’ denilen Gül aday olmadı değil olamadı ama Erdoğan’ı, kendini sevenleri ve AK Parti teşkilatlarını şok eden bir açıklama yaparak AK Parti ile bağlarını kopardı...
Ötesi yok...
Kullandığı şu cümleler Erdoğan-Gül kardeşliğini adeta siyaset
tarihinin mezarlığına gömdü!
“Geniş bir mutabakat söz konusu olursa o zaman üstümüze
düşeni arkadaşlarımla beraber yapmaktan kaçınmayacağımı da
söylemişimdir. Gelecekle ilgili kaygılarım varken toplumun büyük
kesiminden de talep gelince böyle bir sorumsuzluk
göstermeyeceğimizi de ifade etmişimdir. Temel Bey'in yaptığı
temaslar sonucunda böyle bir mutabakatın olmadığı görülmüştür.
Böylece adaylığımla ilgili bir süreç artık söz konusu
değildir.”
Bu açıklamalar AK Parti tavanı ve tabanında açıkçası A’dan Z’ye herkesin üzerinde derin bir şok etkisi yarattı...
Abdullah Gül Erdoğan'a karşı CHP'in nasıl ortak adayı olmayı içine sindirecekti?sorusu sorulmaya devam edecek kuşkusuz...
İşte bu sözler Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül arasındaki ‘kardeşlik hukukunun’ resmen sona erdiğinin yazılı belgesi gibi de oldu..
Daha ötesi zaten yazımın da konusu!
Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan’a karşı köprüleri atarken geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıktı...
CHP, İP, SP ile Recep Tayyip Erdoğan’a karşı işbirliği yapmak bundan başka neyi anlatabilir ki!..
Olan oldu!..
Peki Abdullah Gül bundan sonra ne yapacak?
Siyasete nokta koydu mu?
Hayır…
Peki bu ‘hayır’ nasıl okunmalı...
Kimse bunun üzerinde durmadı veya beklemede!..
Biz okuyalım ...
Bir;
Abdullah Gül AK Parti ile resmen olmasa da gönül olarak
yollarını ayırdığını (o açıklamalardan sonra aksini düşünmek saflık
olur) ortaya koydu..
İki;
24 Haziran seçimlerinden sonra siyasi bir harekete geçeceğini
ve bunun da hazırlığını yapmaya başladığını gösterdi…
Üç;
24 Haziran sonrası Saadet Partisi mi olur, yoksa yeni bir parti
mi bilmem ama Abdullah Gül Türk siyasetinde Recep Tayyip Erdoğan’a
karşı yerini almaya hazırlanacaktır…
Dört;
Abdullah Gül harekatının gözü 24 Haziran seçimlerinden sonra AK
Parti’nin içerisindeki gizli‘Gülcüler’de olacak..
İşte asıl mesele dördüncü madde!
Asıl tehlike Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihi yolculuğunda başkan olarak final yapmaya çalıştığı bu süreçte başlıyor…
Ankara’nın siyasi atmosferinde derun kulislerden çok önemli bilgiler geliyor. ‘24 Haziran seçimleri için milletvekili adaylarını belirlerken dikkat et Reis’ deniliyor..
Peki neden?
Çünkü seçim bitecek ve yeni bir mücadele başlayacak. Sayın Gül’ün siyasi bir hareketin içerisine girmeyeceğini söylemek artık saflık olur. Zaten Erdoğan’a karşı mutabakat arayışına girdiğini de deklare etmedi mi?
Etti!
O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran için
milletvekili adaylarını belirlerken ince eleyip sık dokuması
gerektiği, kimin hangi adayı istediği, hangi adayın kimlere yakın
olduğu yönünde en ayrıntılı şekilde çalışması yönünde istihbarat
bilgiler geliyor...
Yani Erdoğan'ın bir taraftan 24 Haziran seçimlerine hazırlanırken diğer yananda 24 Haziran sonrası için sağlıklı bir milletvekili aday kadrosunu inşa etmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
AK Parti içerisinde Abdullah Gül hareketinde rol üstlenebilecekleri düşünülen, Abdülhamit’in tahtan indirilişinde rol oynayan ittihat ve terakki anlayışına benzer olanlara ‘Dikkat’ çekiliyor…
Çünkü;
Bu şaşkın muhalefeti görünce Erdoğan’ın 24 Haziran seçimlerini
rahat bir şekilde kazanacağı her geçen gün net bir şekilde ortaya
çıkması yetmiyor, TBMM’de yer alacak milletvekili kadrosunun büyük
önem taşıdığı gerçeği daha da önem kazanıyor.
Nasıl bir operasyon!..
Seçimlerden sonra partideki aday
olmayan eski isimlerle birlikte yeni kadroda yer alacak 20-25
milletvekilinin partiden ayrılıp Abdullah Gül’ün başlatacağı
harekete katılması!..
‘Şimdi bu da nereden çıktı’ diyenler siyasetin geleceği okuma sanatı da olduğunu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar üzerine kurulan kumpasları hatırlaması gerekir…
Bu parti içi bir operasyon hazırlığıdır...
Daha dün ‘Mutabakat olsaydı Erdoğan’a karşı aday olurdum’ diyen bir Abdullah Gül gerçeği var artık…
Bir düşünün Gül, geçen hafta sonu kendi memleketi de olan Kayseri’de yakın arkadaşı Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin kızı Zeynep Özhaseki’nin düğününe Erdoğan ile birlikte nikah şahidi olması nedeniyle katılmadı?
Yani kardeşlik mazi oldu!..
Bundan sonra Abdullah Gül boş durmayacaktır. Zaten
sahaya inme noktasında gizlice hazırlık yaptığı, adaylığının
Akşener’in geri adım atmaması sonucu direkten döndüğü ortaya
çıkmadı mı?
Yani 24 Haziran sonrası siyaset sahnesinde Erdoğan’ın muhalifi bir Abdullah Gül'i siyaset sahnesinde görürseniz şaşırmayın...
Şu bir gerçek ki AK Parti içerisinde hala eski,yeni Abdullah Gül ile birlikte hareket eden ve sessizce bekleyen bazı isimler var.
24 Haziran’da bu kafadaki yeni milletvekili adaylarını TBMM’ye sokarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dışarıdan devirmeyi başaramayanların bu kez içeriden fethetmek isteklerinin görülmesi gerekmektedir.
Yani kardeşlik hukukunu sona erdiren, bugüne kadar ‘Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum’ şeklinde tek bir kelime etmediği gibi,‘Geniş mutabakat olsaydı aday olacaktım’ diyen Gül, seçim sonrası AK Parti ile bağlarını resmen koparacaktır diye düşünüyorum…
Zaten bu saatten sonra hala AK Parti’nin üyesi olarak kalması bile düşündürücü. Çünkü gönül olarak Recep Tayyip Erdoğan ile yollarını ayırmıştır!
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı harekete geçmek için artık seçim sonrasını beklediğini tahmin etmek zor değil. Geçerken de gözü AK Parti içerisinde olacaktır…
Yani!
24 Haziran sonrası Türk siyasetinde gözünü AK Parti içine diken
bir Abdullah Gül harekatının başlaması hiç ama hiç sürpriz
olmayacaktır.
O nedenle 'DİKKAT REİS' uyarısı
geliyor..
Ama...
Recep Tayyip Erdoğan’ın varlığı karşısında "Erdoğan’ı
devirmek için CHP ile işbirliği yapan" eski bir
arkadaşının AK Parti'yi içeriden fethetmek adına başarılı olma
şansı sıfırdır....
Kısacası…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a rahat yok!..
Görülüyor ki Gül üzerinden yürütülen operasyon 24 Haziran
sonrası yeni bir kimliğe bürünecek..
Cumhurbaşkanı Erdoğan milletvekili aday kadrosunu belirlerken bir yandan partide FETÖ’cüleri temizlemeye çalışırken bir yandanda buna Gül’cüleri partiden uzak tutmayı ekleyecek!..
Hz. Mevlana’nın vefa üzerine güzel bir sözü var..
Der ki;
‘Aklını başına al da, fanî olan bu
dünya zindanında kimseden vefa arama! Bu dünyanın vefası bile
vefasızdır’
Artık Recep Tayyip Erdoğan da artık aramıyordur!
Hele hele Abdullah Gül’ü gördükten sonra!
İşin özü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi yaşamının en. kritik seçimine hazırlanırken yine siyasi yaşamının en zor milletvekili aday kadrosunu ortaya koymak için uğraş verecek!..
Çünkü kim dost kim kripto belli değil!..