BIST 9.765
DOLAR 35,09
EURO 36,45
ALTIN 2.926,27
HABER /  GÜNCEL

Gül konuştu her şey hızlandı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'yetkim olsa kullanırım' dediği Fatih Hilmioğlu'nun tahliyesi için süreç hızlandırıldı.

Abone ol

Ergenekon davası kapsamında 5 yıldır cezaevinde bulunan ve kanser teşhisi konulan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun tahliyesi için çalışma başladı.

Hilmioğlu, Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları tahliye başvurusu nedeniyle yeni bir sağlık raporu için hastaneye sevk edildi.

Cezaevinden Silivri Devlet Hastanesi’ne gönderilen Fatih Hilmioğlu ileri tetkik için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi.

Fatih Hilmioğlu’nun avukatlığını da yapan kardeşi Hayati Hilmioğlu tahliye talebiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.

Anayasa Mahkemesi sağlık durumu nedeniyle yapılan tahliye talebi üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı göndererek Fatih Hilmioğlu’nun hastaneye sevkini istedi. Başsavcılık da talebi Silivri Cezaevi’ne iletti. Fatih Hilmioğlu sabah saatlerinde Silivri Devlet Hastanesi’ne gönderildi. Silivri Devlet Hastanesi’ndeki ilk muayenenin ardından Fatih Hilmioğlu ileri tetkikler için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi.

GÜL, ‘YETKİM OLSA KULLANIRIM’ DEMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül daha önce yaptığı açıklamada “Halkımız şöyle sanıyor, Cumhurbaşkanı arzu ederse, cezaevindeki bir hastayı affedebilir. Böyle bir yetkim yok, yetkim olsa hemen kullanırım. Bu tip insani meselelerde ben de üzülüyorum” demişti.
Fatih Hilmioğlu’nun kardeşi ve avukatı Hayati Hilmioğlu Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamaları ve ağabeyinin hastaneye sevkle ilgili şunları söyledi:

10 GÜNE KADAR RAPOR ÇIKAR

“Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız talebin neticesi bu. Rapor 10 güne kadar çıkar diye bekliyoruz.”

KİMSE GÖREVİNİ YAPMIYOR

“Cumhurbaşkanlığı konusu yanlış anlaşılıyor. Biz doğrudan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ediyoruz af için. Konu Adalet Bakanlığı’na iletiliyor. Konu Adli Tıp Kurumu’na götürülüyor. Adli Tıp Kurumu’nun raporu Adalet Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı’na sunuluyor. Bizim Adli Tıp Kurumu’na müracatımız var bir ay önce. O gelmedi ki. Adli Tıp Kurumu’nun raporu benim elimde olsa. Adli Tıp Kurumu sorun. Adli Tıp Kurumu doğru düzgün karar vermiyor. Benim kızdığım, bağırıp çağırdığım durum bu. Tarafsızlığını falan yitirmiş Adli Tıp Kurumu.

Doğru düzgün rapor vermiş olsa Fatih Hilmioğlu çoktan tahliye olmuştu. Dışarıdaydı. Sorun Adli Tıp Kurumu’nda. Hastane raporları o kadar açık ki. Tereddüte düşmeden ‘Cezaevi şartlarında bu hastanın hayati tehlikesi var’ demesi lazım. Demiyor. Bilinçli olarak demiyor. O zaman üniversitelerin raporlarının bir anlamı kalmıyor. Mahkeme de diyor ki ‘İlle Adli Tıp Kurumu’ndan rapor isterim.’ Biz de diyoruz ki ADli Tıp Kurumu’nun raporu sizi bağlamaz. Ceza Genel Kurulu var. Üniversite raporları sizin için yeterli. Onlar da karar vermiyor. Kimse görevini yapmıyor. Sorun burada. Kimse görevini yapmıyor. Sorunun Cumhurbaşkanına çıkmasına gerek yok ki. “