BIST 9.673
DOLAR 35,24
EURO 36,68
ALTIN 2.964,64
HABER /  SEÇİM

'Gül Erdoğan'ın ihanetine uğramış gibi hissediyor!'

Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini masaya yatıran ünlü İngiliz dergisi The Economist "Gül Erdoğan’ın ihanetine uğramış gibi hissediyor olmalı" yorumunda bulundu...

Abone ol

İngiliz dergisi The Economist, Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini masaya yatırdı. Diken'in haberine göre; Economist, ‘Erdoğan’ın denetlenmeyecek bir iktidara doğru yürüyüşü durdurulamaz görünse de Gül’ün üzerini çizmek için erken olduğu‘ yorumunu yaptı. Dergi, Cumhurbaşkanı Gül için  “Yerel seçimlerden sonra Başbakan Erdoğan’ın ihanetine uğramış gibi hissediyor olmalı” yorumunu yaptı.

Makalede öne çıkan bölümler özetle şöyle:

ERDOĞAN'IN İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜ DURDURULAMIYOR

Recep Tayyip Erdoğan’ın denetlenmeyecek bir iktidara doğru yürüyüşü durdurulamıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 18 Nisan’da “Gelecek için siyaset planım yok” dediğinde, Erdoğan’ı eleştirenler buna karar verdi. AKP’nin kurucularından biri olan Gül, Erdoğan’a meydana okuyacak ağırlığa sahip tek kişi olarak görülüyordu. Bu yaz onunla görev değişikliğine istekli görünüyordu – ta ki 30 Mart’taki yerel seçimlere kadar.

"ERDOĞAN HAYALE KAPILABİLİR"

Erdoğan ve yakın çevresine ilişkin bir iddialar yağmuru, AKP’ye zarar verip Başbakan’ı liderliği Gül’e devretmeye zorlayabilirdi. Fakat AKP rakiplerini ezdi geçti. Erdoğan şu an, Türkiye’nin ilk doğrudan seçilen cumhurbaşkanı olabilir ve kendi yerine de, Gül’den ziyade kukla bir başbakan getirebilir. Hatta, seçim sistemini gelecek yılki genel seçimde AKP’ye yardım edecek şekilde yeniden düzenlemek de dahil, kararları kendisinin vermeye devam edebilmesi için cumhurbaşkanlığının resmi yetkilerini güçlendirme hayallerine de yeniden kapılabilir.

"GÜL GEÇEN YAZDAN BERİ YANINDAYDI"

Gül ihanete uğramış gibi hissediyor olmalı. Geçen yılki hükümet karşıtı protestolar sırasında Erdoğan’ın yanında durdu ve kısa süre önce de, Başbakan’a yolsuzluk soruşturmasını engellemekte yardım eden bir dizi baskıcı yasayı da onayladı. Destekçileri, ‘amaca giden yolun mübah olduğunu’ söylüyordu; bir kez başbakan olduktan sonra selefinin yaptıklarından geri adım atabilirdi. Bununla birlikte, İslam fitneye karşıdır; yani Erdoğan’a doğrudan meydan okuması kolay değil.

"BLÖF YAPIYOR OLABİLİR"

Fakat Gül blöf yapıyor olabilir. Siyasete ‘mevcut şartlarda’ devam etmeyeceğini açıkladı. Memnuniyetsiz AKP üyelerini yeni bir partiye çekmeye çalışır mı? Nihayetinde, 2001 yılında Necmettin Erbakan’dan koptuklarında Erdoğan’la birlikte yaptıkları tam da buydu. Ve ‘kardeşlik’ vurgusuna rağmen, Erdoğan ve Gül arasında derin bir rekabet var.

"KÜRT SORUNU GÜL'Ü SAHNEYE DÖNDÜREBİLİR"

Sorun şu ki, aynı seçmen tabanını paylaşıyorlar ve Erdoğan daha güçlü. Ankara’daki Batılı bir diplomat Erdoğan için “Çok zengin. AKP üzerindeki kontrolü de neredeyse mutlak” diyor. Erdoğan’ın en büyük sorunu, ekonominin çok hassas olması. Zira AKP’ye verilen desteğin büyük kısmı, Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik başarısına dayanıyor. Bir diğer endişesi de, cumhurbaşkanlığını kazanmak için desteğine ihtiyaç duyduğu Kürtlerle ilgili. Bu destek için barış görüşmesi yürütülen PKK’lı isyancılara daha fazla taviz vermesi gerekebilir fakat onlara cömert davranmak da Türkiye’nin milliyetçilerini dışlayacaktır. Bu muamma, en son ana kadar şapkadan tavşan çıkarabilen Gül’ün üzerini çizmek için erken olduğunun göstergesi."

Makalenin orjinali için buraya tıklayın....