BIST 9.446
DOLAR 34,56
EURO 36,05
ALTIN 3.009,65
HABER /  SEÇİM

Gül-Erdoğan kardeşliği iktidara kurban gitti!

Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki satranç hamlelerini yorumlayan Can Dündar "sinsi bir kardeş katilidir iktidar" dediği yazısında çarpıcı tespitler yaptı...

Abone ol

Cumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar, bugünkü yazısında siyasi yönetim tarzında anlaşamayıp yolları ayrılan ve birbirine rakip olan siyasi liderleri yazdı.

Atatürk- İnönü, Bayar-Menderes, Demirer- Özal, Baykal- Ecevit örmeklerini veren Can Dündar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu durumun son örnekleri olduğunu yazdı ve 'Kitabın daha önce okuduğumuz bölümleri, sıradaki sahneleri ele veriyor' yorumunda bulundu. Dündar, siyaseti de 'kardeş katili' olarak tanımladı.

İşte Dündar'ın yazısındaki ilgili bölüm:

ERDOĞAN-GÜL KARDEŞLİĞİNİN ÇÖZÜLÜŞÜ...

“Bir koltuğa sığmayan iki isim” adlı siyasi gerilim romanının son bölümünü okuyoruz şimdi; Erdoğan-Gül kardeşliğinin çözülüşünde...
Orada da iş, halef-selef olmaya gelince, “beraber yürüdükleri yollar, beraber ıslandıkları yağmurlar” faslı bitti, bir anda, “Ben terledim, sen terlemedin” noktasına gelindi.
“Kardeşlik hukukunda olmaz” dedikleri ne varsa, bütün unsurlarıyla devrede:
Yüze gülüp arkadan kuyu kazmalar, örtülü gruplaşmalar, karşılıklı laf taşımalar, işine taş koymalar, tatsız imalar, tribüne oynamalar, aleyhte yazı yazdırmalar, kıskançlıklar, alınganlıklar, “Böyle yapacaksan ben yokum” diye meydan okumalar...
Kitabın daha önce okuduğumuz bölümleri, sıradaki sahneleri ele veriyor:
Aleni uyarılar, karşılıklı karalamalar, bayrak açmalar, giderek kopmalar, hatta “hainler” listesine konmalar...
Kardeş kavgası, hukuk tanımayan bir iktidar hastalığıdır.

İKTİDAR SİNSİ BİR KARDEŞ KATLİDİR

Benim kardeşim yok.
Olsaydı, “Sen çık kardeşin gelecek” baskısıyla onun evine taşınıp koltuğuna oturma hazırlığı yaparken, üstüne bir de “Zaten bu ev, terlilere yaraşır” filan diyerek kendimi tanımlamazdım.
“İşleri ben götürürüm. Yanına bir adam vereyim, sen benim emaneti taşı” diye onu aşağılamazdım.
Benden hızlı davranan kalemşorlarıma, kardeşim aleyhine yazı yazdırmazdım.
Kardeşimin azılı düşmanlarını yanımda barındırmazdım.
“Kardeşlik hukuku” diye övünüp durduğum göreneğe toz kondurmazdım.
Ama başta “Tarih” adlı ibret kitabından örnekler verdik ya:
İktidar, sinsi bir kardeş katilidir.
Bir kez ihtirasın bıçağını çekti mi, ne kardeşlik tanır, ne hukuk...