Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Ege sorunun çözümüne ilişkin umutlu konuştu.
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Ege Denizi'ne ilişkin meselelerin çözümü konusunda her 2 tarafta da iyi niyetin mevcut olduğunu gördüğünü" söyledi. Gül, Yunan Devlet Televizyonu'nun 2. kanalı NET'te bu akşam yayımlanan haber programına katıldı. Ege konusunda aylardır devam eden görüşmelerin sürüp sürmeyeceğine ve 2004 yılı sonuna kadar çözüm bulunması olasılığına ilişkin soruyu yanıtlarken Gül, kalınan yerden devam edileceğine inandığını belirtti. Gül, şunları söyledi: "Kaldığımız yerden devam edeceğimizi sanıyorum. Çünkü bunlar şahıslar veya partiler arasında değil ülkeler arasında yapılıyor. Eminim yeni liderlik bilgilendirilecek ve kaydedilen ilerlemeden yararlanabileceğiz. İlk önce her iki tarafta da iyi niyetin mevcut olduğunu görüyoruz. Bu niyet bölgenin bir barış, işbirliği ve refah alanı olmasıdır. Madem ki niyet var, yöntem de bulunacaktır. Hepimiz bu yönde yoğun bir biçimde çalışacağız. Dünya değişiyor, Avrupa değişiyor. Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs'ın işbirliği yapabileceğini kanıtlayabiliriz ve Avrupa'nın bu bölgesi AB içinde işbirliği ve refahın iyi bir örneği olabilir." Gül, Türkiye'nin Ege meselelerinde nihai çözüm için Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na gitmeye hazır olup olmadığı sorusuna ise "Sonunda bu da olasıdır. Ama sorunlarımızı kendi aramızda çözmemiz en iyisidir" dedi. Annan Planı'nın KKTC veya Rum Kesimi tarafından reddi durumunda ne olacağına ilişkin bir soruya Gül, "Kıbrıslı Türkler ve Rumlar kendi kaderlerini kendi tayin etme hakkını kullanacaklar. Biz ne yapabiliriz?" yanıtını verdi. Bir başka soru üzerine KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Annan Planı'nı kabul etmeyeceği yönündeki açıklamasının sürpriz teşkil ettiğini belirten Gül, New York'ta çıkmazın giderilmesi için öneriyi ve mekanizmayı Denktaş'ın getirmiş olduğunu kaydetti. Gül, "Böylece Ada'da müzakereler başladı. Herkes uzlaşma ihtiyacı bulunduğu noktasında anlaşıyor. İstediğinizin yüzde 100'ünü alamayacağınız bellidir ve istediğimizin yüzde 100'ünü alamayacağız. Uzlaşma, birlikte var olmak istiyorlarsa, tek yöntemdir" diye konuştu. Bir soru üzerine Türkiye ve Yunanistan'ın Kıbrıs'ta bulunduracakları askeri varlığa da değinen Gül, Annan Planı'nda bu konuya yer verilmiş olduğunu belirtti. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "En sonunda madem ki hepimiz AB içinde olacağız. Şimdi mevcut olan güç kadar bir kuvvete belki de gerek kalmayacak, ama sembolik bir güç yeterli olacaktır. Biz buna inanıyoruz, en sonunda tabii ki. Madem biz de AB üyesi olacağız, Kıbrıs'ta üye olacak, Yunanistan zaten üyedir. Hepimiz aynı çatı altında olduğumuz zaman iki tarafın da yoğun askeri varlığına gerek yok." Program sunucusunun, "Papandreu seçim kampanyası sırasında Türkiye'ye savunma harcamalarının azaltılmasını önerdi ve bu öneriyi kabul ettiniz. Şimdi bu konu üzerinde Karamanlis ile çalışabilir misiniz?" sorusuna da "Evet" yanıtını veren Gül, bu yaklaşımın Türkiye ve Yunanistan'ın çıkarına olduğunun altına çizdi. Gül, "Biz zaten askeri harcamalarımızı azaltmaya başladık. Eminim, güven inşa edildiği zaman bu harcamalar devamlı azalacak ve bu kaynakları halklarımızın ihtiyaçları ve ülkelerimizin ekonomik kalkınması için kullanacağız" diye konuştu.