Hükümet ile Gülen cemaati arasındaki kavgada Cumhurbaşkanı Gül, hangi tarafa daha yakın duruyor?
Abone olVatan si yazarı Ruşen Çakır, Cumhurbaşkanı Gül'ün hükümete karşı cemaatle birlikte hareket ettiği iddiasını gülünç buldu.
Dershane tartışmasıyla birlikte alevlenen gerilim aslında yeni değil. İlk kırılmanın Mavi Marmara'da yaşandığı taraflar arasındaki güven bunalımı MİT kriziyle doruğa tırmandı. İşte bu süreçte Gül nasıl bur tutum izledi? Gül için cemaate daha yakın olduğu, hatta birlikte parti kuracaklarını iddia edenler bile oldu.
Tartışmayı bugünkü köşesinde ele alan Ruşen Çakır, Gül'ün neden cemaatçi olmadığını "Çünkü genç yaşta Necip Fazıl Kısakürek’in “Büyük Doğu” adı verilen çizgisini takip eden Gül, Milli Görüş hareketine de hep yakın durdu." sözleriyle anlattı.
MİT KRİZİ
Sorunun sadece dershane olmadığını savunan yazar, Gül'ün iki taraf arasındaki krizde iktidara yakın olduğunu yakın dönemdeki krizleri anlatarak cevap verdi.
(...)Gül’ü Gülen hareketiyle irtibatlandırmaya çalışanlar, hükümetle cemaat arasında, Mavi Marmara’dan sonraki en ciddi kırılma olan MİT krizini bilerek ya da bilmeyerek göz ardı ediyorlar. Çünkü özel yetkili savcı Sadrettin Sarıkaya’nın diğer eski ve görevdeki MİT mensuplarıyla birlikte ifadesini almak istediği Müsteşar Hakan Fidan’a sadece Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu değil Cumhurbaşkanı Gül de hep sahip çıktı, çıkıyor. Zaten savcının soruşturmaya kalktığı demokratik açılım ve Oslo gibi süreçlerin Çankaya’dan habersiz ve bağımsız yürütülmesi de herhâlde söz konusu değildir.
Dolayısıyla, Gül ile cemaat arasındaki ilişkiler üzerine kafa yoranların, 7 Şubat 2012 gününden bu yana MİT krizi konusunda kamuoyunu ve daha önemlisi, ülkeyi yönetenleri tatmin edecek herhangi bir açıklamanın yapılmamış olmasını; Başbakan Erdoğan’ın geçen haftaki canlı yayında değindiği gibi “sorumluluk makamındakilerin fitnecileri ayıklama” yoluna gitmemelerini de hesaba katmaları gerekir.
DERSHANELERDEN İBARET OLSAYDI
Daha işler bu noktaya gelmeden önce “Mesele sadece dershaneler değil” (http://www.rusencakir.com/Mesele-sadece-dershaneler-degil/2132) demiştik. Geçen süre zarfında cemaatin tartışmayı eğitim alanına taşıma çabalarına karşılık hükümetten (Başbakan’dan) “kararlıyız, dershaneleri dönüştüreceğiz”den başka bir açıklama duymadık. Çünkü sorun çoktan dershaneleri aştı. Eğer aşmamış olsaydı belki Gül, Cumhurbaşkanı olarak bir “ara formül” için uğraşabilirdi. Şu hâliyle olaya müdahalesi onun “siyasetüstü” konumunu riske atması anlamına gelir.
Sonuç olarak Gül, Başbakan Erdoğan’a göre Gülen cemaatine daha yakın görünüyor olabilir ama Başbakan’a karşı cemaat ile birlikte hareket ettiği önermesinin hiçbir şekilde doğru olduğunu düşünmüyorum. "