Güçlü sağlık altyapısı Türkiye'nin koronavirüse karşı en büyük avantajı
Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, Türkiye'nin yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede en büyük avantajının 'güçlü sağlık altyapısı' olduğunu söyledi.
Abone olTrakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, AA muhabirine, koronavirüs salgınının halk sağlığı üzerindeki etkisinin azaltılmasına yönelik çalışmaların Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu önderliğinde sistemli bir şekilde sürdürüldüğünü ifade etti.
Türkiye'nin koronavirüse karşı örnek önlemler aldığını vurgulayan Üstündağ, açıklanan verilerin salgına karşı mücadeledeki başarıyı ortaya koyduğunu dile getirdi.
Üstündağ, Türk sağlık sisteminin güçlü altyapısının salgınla savaşta avantaj sağladığının altını çizerek, "İlk olgunun görülmesinden günümüze kadar geçen sürede ülkemizin güçlü sağlık ordusu ve altyapısının çok etkin şekilde çalıştığı, gelişen yeni durumlara hızla uyum sağlandığı görülmektedir. Esasen bizim sağlık sistemimiz oldukça yoğun iş yükü olan ve emek yoğun çalışan bir sistemdi, dolayısıyla yeni duruma uyum sağlama açısından en avantajlı ülkelerden biri olma konumundayız" diye konuştu.
"Sağlık Bakanlığının önerilerine harfiyen uyulmalı"
Türkiye'de hekim, hemşire, idari ve teknik hizmetleri ile yardımcı sağlık hizmeti çalışanlarının çok büyük bir özveriyle hizmet verdiğini vurgulayan Üstündağ, şöyle devam etti:
"Salgına karşı en büyük avantajımız güçlü sağlık altyapımız. Açıklanan veriler, hastalığın ve ona bağlı morbidite (tanı konan hasta sayısı) ve mortalitenin (ölüm oranı) artış hızının azaldığını net şekilde ortaya koymaktadır. Doğrusu bundan sonraki süreçle en bağlantılı faktör korunma kurallarına ve 'kişisel izolasyona' toplumsal bazda ne kadar uyulacağı ile ilgilidir."
Üstündağ, vatandaşlara Sağlık Bakanlığının önerilerine harfiyen uymasını tavsiye etti.
Vatandaşların kurallara uyum derecesinin durumu şekillendireceğini anlatan Üstündağ, aşı ve tedavi yöntemleriyle ilgili süren bilimsel çalışmaların sonuçlarının sürecin iyiye gitmesine katkı sağlayabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Üstündağ, salgının tüm insanlık için en az kayıpla atlatılması dileğinde bulunarak, "Yaşadıklarımızdan çıkardığımız derslerle daha okul öncesi eğitimden başlayarak, eğitim-öğretimin her aşamasında çocuklarımızı her türlü doğal olan veya olmayan afetler ve bunlardan korunma açısından daha eğitimli ve hazırlıklı hale getirmeliyiz. Pandeminin bertaraf edilmesinde her bireyin kuralları bilmesi ve uymasının ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk" değerlendirmesinde bulundu.