Güç artık orduyla değil demokrasiyle

Gül, Türkiye'nin yılda 1 milyar dolar karşılıksız yardım yapan bir ülke olarak artık büyük devlet potansiyelini harekete geçirdiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin yılda 1 milyar dolar karşılıksız yardım yapan bir ülke olarak artık büyük devlet potansiyelini harekete geçirdiğini vurguladı. Gül, “Büyüklük artık ekonomi, hukuk ve demokrasiyle ölçülüyor. Bu unsurlara sahipseniz askeriniz de güçlü olur” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin bugüne kadar ‘küçük devlet’ gibi davrandığını ama artık ‘büyük devlet potansiyelini’ harekete geçirdiğini, Türkiye’nin yılda 1 milyar dolar karşılıksız yardım yaptığını ve dünyada 300 milyon Türkçe konuşan insanla büyük bir güç haline geldiğini söyledi.

Bir eksen kaymasının söz konusu olmadığını ama Türk Konseyi’nin ikinci bir Avrupa Birliği haline geldiğini belirten Gül, dünyada devletlerin büyüklüğünün artık ekonomi, hukuk ve demokrasiyle ölçüldüğünü, bunlara sahip ülkerin askerlerinin daha güçlü olduğunu söyledi. Kazakistan dönüşü star’a açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şunları söyledi:

JAPONLAR BİZDEN ÇOK GELİYOR

Güzel bir sözümüz var; gözden ırak olan, gönülden de ırak olur. Türk Cumhuriyetlerine daha sık gelmek lazım. 2007’de, Dışişleri Bakanı iken, Nazarbayev bana, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Kazakistan’a yılda 5 kez geldiğini söylemişti. Çin, İran, Japon Başbakanları bizden daha sık geliyorlar.

İKİ TÜRK DEVLETİNİN BAŞARISI

Kazakistan bu yıl AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Başkanlığını yürütüyor. AGİT Başkanlığı ilk defa, Avrupa dışına çıktı. Bunda Türkiye’nin payı çok büyük. CİCA (Asya Güvenlik ve İşbirliği Konferansı)nın Başkanlığını önümüzdeki ay biz devralacağız. Dünyanın iki önemli teşkilatının aynı yıl başkanlıklarını iki Türk ülkesi yapıyor.

GÜÇLÜ DEMOKRASİ GÜÇLÜ ORDU DEMEK

Yunus Emre Kültür merkezleri için Yunus Emre Vakfı’nı kurduk. Bonn’da, Paris’te, Üsküp’te Kurşunlu Han’da, Kahire’de merkezler açtık. Almanya’nın, İngiltere’nin de böyle kültür merkezleri var. Goethe Enstitüsü, British Councıl gibi.. Bu, büyük devletlerin yapması gereken şeydir. Büyüklük şimdi güçlü ekonomi, hukuk ve demokrasiyle oluyor. Bunlar varsa, askeriniz de daha güçlü olur.

TÜRK KONSEYİ İKİNCİ AB GİBİ

“Türk Konseyi, ikinci bir Avrupa Birliği örgütü gibidir” diyen Gül şunları söyledi: “Biz uluslararası alanda bir alternatif peşinde de değiliz. Aynı zamanda Rusya ile de ilişkilerimizi hızla geliştiriyoruz. Bakınız, Rusya’da 30 milyon Müslüman var. Putin, İslam Konferansı’na üye olmak için 10 yıl uğraştı. Bizim başkanlığımızda üye oldu. Kimsenin şüphelenmesine gerek yok. Kimsenin alternatifi değil, biraya gelişimiz...Eksen kayması falan da yok. Kurduğumuz yakınlıklar, Avrupa Birliği’nin de işine gelir. 50 sene, 100 sene sonraki Avrupa’yı onlar da konuşuyorlar. Türkiye AB için her zaman büyük destektir.”

YILDA 1 MİLYAR DOLAR YARDIM 

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin dış politikada yeni araçlar ve eni kurumlarla çok büyük adımlar attığını vurgulayarak şunları anlattı: “Türkiye’nin şimdi attığı iki büyük adım var. TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı) ve Yunus Emre Kültür Merkezleri. Başbakan iken, TİKA’yı Dışişlerinden ayırdım. Kurumun bütçesini artırdık, bir de özel statü verdik. TİKA ikinci bir dışişleri bakanlığı gibi oldu. Türkiye, en büyük yatırım ajanslarını geçti. Yılda karşılıksız tüm dünyaya 1 milyar dolar yardım yapan bir ülke olduk.” (Mehmet Altan)