Türkiye'de taklit ürün pazarının yılda altı milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını belirten Guardian, hükümetin elektronikten kozmetiğe, aksesuardan ilaca her alana yayılan sahte ürünlere karşı mücadeleyi yoğunlaştırdığını vurguluyor.
Abone olGuardian gazetesi sahte ürün piyasasını ele aldığı bir yazısında Türkiye'yi Türk gazetelerinde çıkan yorumlara dayandırarak "sahte ürün cumhuriyeti" olarak tanımlıyor.
Guardian Türkiye'de sahte ürün pazarının 2010 yılında üç milyar dolar düzeyinde olduğuna dikkat çekiyor.
Haberde Türkiye'de taklit ürün pazarının bugün yılda 6 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı belirtiliyor ve hükümetin elektronikten kozmetiğe, aksesuardan ilaca her alana yayılan sahte ürünlere karşı mücadeleyi yoğunlaştırdığı vurgulanıyor.
Habere göre Türkiye'de en çok el çantası sektöründe sahte ürünle karşılaşılıyor.
Haberde İstanbul emniyetinin Nisan ayında ilk kez sahte ürün ticaretine karşı dev bir operasyon düzenlediği, Kapalı Çarşı'da 137 dükkana baskın yaptığı ve 90 dükkan sahibinin sahte ürün sattıkları gerekçesiyle tutuklandığına dikkat çekiliyor.
Guardian'a konuşan avukat Veli Kahveci sahte ürünlerle mücadelede mesafe kaydedilmesine rağmen, en önemli sorunun insanların taklit ürün ticaretini bir suç olarak görmemesi olduğunu belirtiyor.
Kahveci pazarda sergilenen Lacoste tişörtlere, Burberry atkılara ve Gucci çantalara atıfta bulunarak "Sahte ürünleri tamamen ortadan kaldırmanız mümkün değil" diyor ve ekliyor:
"Ama bu ürünleri satanların içine korku düşürebilir ve halkı bu tür ürünlerin satmanın ve satın almanın hırsızlığa girdiği konusunda aydınlatabilirsiniz."
Ceza yememek için orijinal üründe küçük birkaç değişiklik yapan, Kapalı Çarşı'daki bir çantacı ise, "Ben iyi bir Müslümanım. Müşterilerime sahte ürün satıyorum. Ama yalan söylemiyorum. Kimseye bunlar orijinaldir demiyorum" diyor.
Öte yandan haftada üç dört dükkana teftiş yapıldığını belirten Avukat Kahveci, dükkan sahiplerinin yaratıcı taktikler geliştirdiklerini, tutuklama emri çıkarılan adresteki tüm sahte ürünlerin komşu dükkana aktarıldığını ya da bir çok atölyenin haftasonları kapalı kapılar ardında üretime devam ettiğini belirtiyor.