Guardian gazetesi, AKP ile Gülen hareketi arasındaki gerilime gönderme yaparak 'Türkiye'nin derinliklerinden yükselen savaşın sadece Erdoğan'ın iktidarını değil modern bir toplum olarak Türkiye'nin zorlukla kazandığı itibarını da tehdit ettiğini' savundu.
Abone olİngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, AKP ile Gülen hareketi arasındaki gerilime gönderme yaparak "Türkiye'nin derinliklerinden yükselen savaşın sadece Erdoğan'ın iktidarını değil modern bir toplum olarak Türkiye'nin zorlukla kazandığı itibarını da tehdit ettiğini" savundu..
Yazı özetle şöyle:
"Birçok yerde, normal kurumların görünen yüzünün arkasında birbiriyle mücadele eden, hükümetin normal işleyişini sekteye uğratan karanlık güçlerin varlığı, siyasetin bir parçası olarak kabul edilir. Fakat Osmanlı zamanından bu yana komploların, gerçek veya hayali gizli ya da yarı gizli şebekelerin önemli bir rol oynadığı Türkiye için durum özellikle böyledir."
"Bu kavramı Türkler yarattı. Derin devlet gayri meşru ya da adil olmayan yollarla muhaliflerini tasfiye eden, bakanlıkları kendi adamlarıyla dolduran, askeri terfilere müdahale eden ve adli koğuşturmalarla muhaliflerini yıpratan hükümetin kendisi de olabilir. Derin devlet, hükümetin okullar ve üniversiteler gibi devletin temel kurumlarına sızmaya çalışan muhalifleri ve düşmanlarını tanımlamak için de kullanılabilier, bakanları karalamak ve skandal yaratmak için de."
"Derin devlet asıl olarak, kendilerini laik Kemalist rejimi İslamcılar ve solculara karşı korumakla yükümlü addeden askeri, polis ve istihbarat şebekeleri için kullanılıyordu. Bu derin devlet, Ergenekon hareketine üye olmakla suçlanan askerler, gazeteciler ve diğerlerinin ağır cezalara çarptırıldığı davalarla Nisan'a kadar yargılanıyordu."
'Demokrasi sorgulanmalı'
"Ergenekon diye bir komplonun olup olmadığı, en azından hükümetin iddia ettiği boyutlarda bir yapılanma olup olmadığı konusunda farklı görüşler var. Eğer gerçekten varsa, askeri derin ağır hatta belki de ölümcül bir darbe aldı. Eğer yoksa, hükümetin kendi derin devleti, ordunun bir zamanlar siyasetteki hakim konumunu zayıflatmak için yargı ve polis üzerindeki gücünü istismar etti. Bir derin devletin tasfiyesinden hemen sonra bu kez Hizmet hareketi şeklinde başka bir tanesi ortaya çıktı."
Eski dostların yollarının neden ayrıldığı tam bilinmiyor ama kavga hükümetin fırsat eşitsizliği yarattığını söylediği dershaneleri kapatma girişimiyle su yüzüne çıktı. Bu dershanelerin dörtte birini sahip olan Hizmet, bunu savaş ilanı olarak aldı. Sonra AKP ve Hizmet'in birbirlerinin boğazına sarıldığı hamleler ve karşı hamleler geldi."
"Bu üzücü bir hikaye. Görece ılımlı İslami görüşlere sahip olan Hizmet tarikatlarınkine benzer bazı özellikler taşıyor. AKP ise Gezi protestolarındaki tavrının koyduğu gibi söylediğinden daha az demokratik, daha sinsi. Ülke içinde ve dışında bu iki gücün mücadelesini izleyenler, şimdi derin devlet ya da devletler gerçeğini değil, Türk demokrasisinin gerçek durumunu da yeniden sorgulamalılar."