Gripten hızlı kurtulmanın püf noktaları !
Grip sonbahar ve kış aylarında en sık yakalandığımız hastalıklardandır. Bazı bünyeler çabuk atlatır ancak bazı bünyeler vardır ki yataktan çıkamayacak kadar yoğun şekilde geçirebiliyor bu hastalığı. İşte biz de sizler için gripten hızlı kurtulmanın püf noktalarını derledik. İşte o püf noktalar...
Grip ve soğuk algınlığının tedavisi sırasında limon ilk akla gelen besinler arasında yer alıyor. İçeriğindeki C vitamininden yeterinde yararlanabilmek ve besin kaybını önlemek için yenmeden hemen önce hazırlanması gerekiyor. Örneğin meyve suları sıkılınca hemen içilmeli, salataya eklenecek olan limon yenmeden hemen önce sıkılmalı. Ayrıca meyvelerin bütün haliyle tüketilmesinin vitamin ve posa açısından daha yararlı olduğu da unutulmamalı.
Demir ve çinkonun en iyi kaynakları olan kırmızı et, dokulara daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olarak iyileşme sürecine hız kazandırıyor. Fakat kırmızı etin içeriğinde bulunan minerallerden daha iyi yararlanmak adına yanında bol limon ilaveli bir salata tüketmekte fayda var. Bu şekilde etin vücuda getirdiği asidik yük de azalmış oluyor. Kalp-damar hastalığınız yoksa hastalık döneminde haftada 2-3 defa kırmızı et yiyebilirsiniz.
Baharatların içeriğinde bulunan antioksidanlar da bağışıklık sistemini destekliyor. Hatta bazı baharatlar, boğazda oluşan enfeksiyonun iyileşme sürecini hızlandırıyor. Fakat baharatları açık satılan yerlerden değil, bildiğiniz markaların paketli ürünlerini tercih etmelisiniz. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa, aşağıdaki tarifi gün içerisinde salataların veya yoğurdun içerisine ilave ederek kullanabilirsiniz.
Düzenli sıvı tüketimi metabolizmanın düzgün çalışabilmesi ve toksik maddelerin atılması açısından oldukça önemli. Sıvı tüketimini artırmak için ise siyah çay ve kahve gibi vücutta di-üretik etkisi olan içecekler yerine bitki çayları tercih etmelisiniz. Özellikle ıhlamur, rezene, adaçayı, nane, zencefil, kuşburnu gibi gribe karşı destekleyici olan bitki çaylarını, kış boyunca bardaklarınızdan eksik etmeyin. Hem hastalıklarla karşı vücut direnciniz gelişir hem de hastalığa yakalansanız da iyileşme süreciniz kısalır.