2009 yılında Gölbaşı’nda ölü bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay’ın kardeşi Nezih Oktay, ağabeyinin öl...
Abone ol2009 yılında Gölbaşı’nda ölü bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay’ın kardeşi Nezih Oktay, ağabeyinin öldürülmesinin Türkiye gündemiyle doğrudan bağlantılı olduğunu iddia ederek, "Çok yakında bu davanın neden kapatılmak istendiğine ilişkin bilgi ve belgeleri kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay’ı öldürmek ve ruhsatsız tabanca bulundurmak suçlarından yargılanan Halil Kesici’nin dün beraatine karar verilmişti. Bu karar ise kamuoyunda büyük yankı buldu. 25 Şubat 2009 tarihinde Gölbaşı’nda aracının yanında ölü bulunan Behçet Oktay’ın kardeşi Nezih Oktay, bugün Ankara Adliyesi önüne gelerek ’beraat’ karına tepki göstermek için basın açıklaması yaptı.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davanın daha ilk günden sonucu belli olan bir dava olduğunu savunan Nezih Oktay, "Taleplerimiz hep reddedildi, biz azarlandık, biz cezalandırıldık. Yalan söyleyenler itibar gördü, biz ise suçlu muamelesi gördük" diye konuştu. Davada sanık olarak yargılanan kişinin duruşmalara istediği zaman geldiğini, istemediği zaman da gelmediğini belirten Oktay, "Mahkeme başkanı sanığa gelmesi için ricada bulundu. Duruşma jet hızıyla ilerledi. Ankara Emniyet Müdürü ve ekibi hakkında yaptığımız suç duyurusu 12 gün gibi oldukça kısa bir sürede reddedildi. 9 Nisan 2013 tarihinde daha önce sunduğumuz delillere ilave olarak çok önemli deliler sunmamıza rağmen bakmadan reddedildi. Mahkeme heyeti dosyayı bile incelememişti" diye konuştu.
Dava sırasında yaşananları da anlatan Nezih Oktay şöyle konuştu:
"Sunduğumuz deliller arasında yer alan ulusal bir gazete görüntüsünü incelemeyen mahkeme, cinayeti üstlenmek isteyen Tokat Cezaevi’ndeki tutuklu Nurhan Önder’i mahkum ettirmek için Tokat yerel gazetesini mahkemede okudu. Mahkeme Başkanı bu gazeteyi bulmak için Tokat yerel basınını tararken, ya da birileri tarafından özellikle getirilen gazeteyi bizzat okurken bizim delillerimizi okuma ve inceleme gereği dahi duymadı. Savcı ise dosyadaki tüm taleplerimizi görmezden gelmenin yanında yeni gelen delillere bakmadan daha önceden hazırladığı iddianamesini okudu ve iddiası sanığın beraati; olayın ise intihar olduğu şeklindeydi.
Bu karara benim ’hayır ağabeyim intihar etmedi’ demem üzerine de mahkeme başkanı beni salonun dışına çıkardı. Ağabeyimin ’bu kararı vicdanlar kabul etmez’ demesi üzerine de cep telefonuyla görüntüsü alınıp ’senin hakkında gereğini yapacağız’ tehdidi yapıldı. Katillere gereğini yapmak yerine adalet arayan bizlere suçlu muamelesi yapıldı."
"KARDEŞİMİZ ÇOK BÜYÜK BİR KANUNSUZLUĞU AÇIKLAMAK ÜZEREYKEN VURULDU"
Behçet Oktay’ın kardeşi Nezih Oktay, ağabeyinin "Benden korkuyorlar, konuşunca Türkiye’de en az 500 büyükbaş gider" dediği için öldürüldüğünü savunurken, "Korkanlar ağabeyimin üst makamlarıydı. Hiçbir zaman üst asttan korkmaz. Burada ise tam tersineydi. Kardeşimiz çok büyük bir kanunsuzluğu biliyordu ve açıklamak üzereydi ki kurgulu bir yemekle arkadan vuruldu" dedi.
"4 yıldır sürdürdüğümüz bu hukuk mücadelemiz eskisinden daha büyük azim ve heyecanla devam edecektir" diyen Oktay, "Bizi yolumuzdan hiçbir şey alıkoyamaz. Bu süreçte görevlerini yapmayan emniyet görevlileri ve hukukçular Türkiye Cumhuriyeti’nin adaleti önünde mutlaka hesap vereceklerdir" şeklinde konuştu. Sanık hakkındaki beraat kararının vicdanları sızlattığını ifade eden Oktay, "Biz nasıl bir gücün bu olayın arkasında olduğunu çok iyi biliyoruz. Biz bu yola çıkarken bu zorulğun farkındaydık. Bu cinayetin kapatılmasında görev alan herkesin nasıl maddi ve manevi kazançlar sağladığını biliyoruz" diye konuştu.
"KARDEŞİMİZİN ŞEHİT EDİLMESİ TÜRKİYE GÜNDEMİYLE DOĞRUDAN BAĞLANTILI"
Nezih Oktay, Özel Harekat Dairesi Başkanı ağabeyi Behçet Oktay’ın ölümünün ise Türkiye gündemiyle doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi. Çok yakında bu davanın neden kapatılmak istendiğine dair yeni bilgi ve belgeleri açıklayacaklarını belirten Oktay, şöyle konuştu:
"Kardeşimizin şehit edilmesinin nedeni bugün Türkiye gündeminde yaşanan olaylar ile doğrudan bağlantılıdır. Bu cinayet siyasi bir cinayettir. Biz siyasi partilere de kızgınız, kırgınız. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve diğer yetkililer 2013 Türkiye’sinde bir cinayet işleniyor ve hiçbirşey yapılmadan davalar kapatılırken sessiz kalmayı tercih etmişlerdir. Bu Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun ne kadar vahim olduğunu göstermektedir. Tablo korkunçtur.
Çok yakında bu davanın neden kapatılmak istendiğine ilişkin bilgi ve belgeleri kamuoyuyla paylaşacağız. Biz rahat değiliz, şehit kardeşimiz rahat değil. Eminiz ki bu cinayeti işletenler, işleyenler ve kapatanlar da rahat değil."
Oktay ayrıca bu davanın kapanmadığını, kapanmayacağını, temyize gideceklerini belirterek, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar bu işin takipçisi olacaklarını söyledi.
(İHA)