Yakın gözlüğü kullananlar, birdenbire gözlerinizde iyileşme olur ve yakını görmeye başlarsanız hemen sevinmeyin.
Abone olYakın gözlüğü kullananlar, birdenbire gözlerinizde iyileşme olur ve yakını görmeye başlarsanız hemen sevinmeyin. Çünkü bu bir katarakt başlangıcıdır. Yalancı bahara aldanmayın. Mutlaka bir göz doktoruna gidin...
Yazan: Doç. Dr. Bozkurt Şener
Kaynak:
Tıpta, gözün renkli kısmının (iris) arkasında bulunan merceğin kesifleşerek bulanık görmeye yol açması, halk arasında ise “göze perde inmesi” olarak adlandırılan katarakt, bazı hastalarda yakın gözlüğü kullanırken birdenbire yakını gözlüksüz görebilme ile kendini belli ediyor. Bu durum hastalar tarafından “Ne güzel, yakını görebiliyorum.” olarak yorumlanır. Halbuki bu bir katarakt başlangıcıdır.
Belli bir yaştaki hastaların birdenbire yakını net görmesi katarakt başlangıcı olarak mı değerlendirilmeli?
Bazı hastalarda yeni tabaka eklenip doğal sertlendikçe, lensin çekirdeği yoğunlaşır ve giderek saydamlığını kaybederek gözde “yalancı bahar” dediğimiz durum oluşur. Lensin çekirdek kısmı kesifleştikçe bir bakıma göz içindeki mercek, yakın kadar bir gözlük numarası kazanır ve artık yakın rahatlıkla görülebilir hale gelir.
Bu durumu kataraktın erken tanısı olarak yorumlamak mümkün mü?
Böyle bir durumda ilk olarak akla katarakt gelir ve hastaların mutlaka doktora gitmesi gerekir. Günümüzde kataraktın tanısı oldukça kolay. Yani, bizim biyomikroskop dediğimiz özel bir aletimiz var. İyi bir göz, biyomikroskopta hastayı incelediği zaman çok erken dönemlerde bile kataraktı teşhis edebilir.
Kataraktın genellikle yaşa bağlı olduğu bilinir. Bazı tedbirlerle kataraktın önceden önlenmesi söz konusu mudur?
Genetik özellik kaçınılmaz. Ailede kataraktı görüyorsanız, sonraki jenerasyonlarda da bunu görebiliyorsunuz. Ama günümüzde kataraktı bir nebze de olsa önlemek mümkün. Özellikle hastalara güneşin ultraviyole ışınlarından kaçınmayı öneriyoruz. Ya da güneşin ultraviyole ışınlarının yaptığı etkileri, C vitaminiyle, antioksidan dediğimiz bazı ilaç gruplarıyla azaltmaya çalışıyoruz. Özellikle son dönemlerde biliyorsunuz, güneşe çıkma çok yaygınlaştı. Eskiden güneşlenmek bu kadar yaygın değildi.
Güneşlenmeyle birlikte kataraktların hem daha erken yaşlara çekildiğini hem de daha sık görüldüğünü gözlemliyoruz.
Tek çare ameliyat mı?
Kataraktta bir özellik var. Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi erken yakalarsak, tedavi ederiz ve ameliyattan kurtuluruz gibi bir şey yok. Kataraktı gördüğümüz zaman bunun belli bir sürecin sonunda ameliyata gideceğini biliyoruz. Hastalara ‘mutlaka ya şimdi, ya bir dönem sonra, ya da çok ileride katarakt ameliyatını olacaksınız’, diyoruz. Hastalara, ne yazık ki şu ilacı alın, ya da şu tedaviyi yapın, bu katarakttan kurtulun, biz de ileride sizi ameliyat etmeyelim, diye bir şey söyleyemiyoruz.
Katarakt ameliyatlarında ne gibi yenilikler var?
Eskiden gözde oldukça büyük bir kesi yapıyorduk ve doğal olarak gözün iyileşmesi günler alıyordu. Hastada astigmat oluyor, gözlük numarası değişiyor, yeni birtakım numaralar çıkıyor ortaya. Oysa günümüzde fako denilen yöntemle yapılan ameliyat sırasında anestezi bile yapmıyoruz. Sadece gözü birkaç damla ile uyuşturuyoruz, yani bir iğne yok, narkoz yok. Küçük bir delikten göze giriyoruz. Deliğin boyu her geçen yıl biraz daha küçülüyor. Şu anda 2,5 mm.’lere kadar indi. Önümüzdeki çok yakın bir dönemde bunun 1,5 mm. civarına inmesini bekliyoruz. Bütün bunlar, bu küçücük delikten çok kısa sürede, 8-10 dakikada gerçekleştirildiği için hastanın günlük yaşantısına çok hızlı dönmesi mümkün oluyor.
Katarakt, ameliyata rağmen tekrarlar mı?
Bazen küçük bir müdahaleye gereksinim duyulabiliyor.
Katarakt ameliyatı olmuş hastalar nelere dikkat etmeli?
Tüm cerrahilerde olduğu gibi, bir kere doğru kontrol şart. Çünkü katarakt ameliyatı yapılıp, katarakt alındıktan sonra hastalıklar tamamen bitmiyor. Göz aynı göz, özellikle de katarakt ameliyatı olmuş bir göz, cerrahi müdahale geçirmiş bir gözdür. Onun için daha çok dikkat edilmesi gerekir. Hastanın bir göz hekimi tarafından yılda bir kere kontrol edilmesi gerekiyor.