BIST 9.725
DOLAR 35,18
EURO 36,72
ALTIN 2.965,17
HABER /  SAĞLIK

Göz tansiyonu (glokom) nedir? Kör eden belirtilere dikkat

Göz içi basıncının görme sinirlerini tahrip edecek kadar yükselmesi ile ortaya çıkan ve tedavi edilmediğinde körlüğe kadar götüren hastalığa glokom denir. Göz tansiyonu olan kişinin görme alanı yavaş yavaş daralmaya başlar. Bu hastalık kendini en son evrede gösterir ve bu durum görme sinirlerinde onarılması mümkün olmayan ciddi sonuçlara yol açar.

Abone ol

Gözlerimiz, zaman zaman birçok hastalıkla karşı karşıya kalmaktadır. Bu hastalıkların başında ise glokom ya da bilinen adıyla göz tansiyonu gelmektedir. Avrasya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı  Op. Dr. Kemal Yıldırım, glokom hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Göz tansiyonu (glokom) nedir? : Göz içi basıncının görme sinirlerini tahrip edecek kadar yükselmesi ile ortaya çıkan ve tedavi edilmediğinde körlüğe kadar götüren bir göz hastalığıdır. Göz tansiyonu olan kişinin görme alanı yavaş yavaş daralmaya başlar. Bu hastalık kendini en son evrede gösterir ve bu durum görme sinirlerinde onarılması mümkün olmayan ciddi sonuçlara yol açar.

Glokom neden olur? : Normal bir gözde göz sıvısı devamlı olarak üretilir ve dengeli şekilde emilerek boşaltılır. Bu sayede göz içi basıncı normal kalıyor. 20 – 21 mm Hg’in altındaki göz tansiyonu normal sayılmakla birlikte daha alt seviyelerdeki tansiyonda bile glokom görülebilir. Kısacası sinsice ilerler ve kendini çok zor belli eder.

Glokomun belirtileri : Çoğu hasta son evreye kadar glokomu fark edemez. Oldukça sinsi ilerleyen glokom kendisini genellikle son evrede gösterir. Bu noktadan hareketle glokomun belirtileri şöyle sıralanabilir; Sabahları daha fazla belirginleşen baş ağrısı, Televizyon izlerken gözlerde ağrı, Bulanık görme, Gece ışığın etrafında halkalar görme, Gözde büyüme,  Glokomun seyrek görülen tipi akutta şiddetli ağrı ve kusma, bulanık görme.

Glokom göz tansiyonu tedavisi var mı düzelir mi? : Bu hastalığın tedavisi ilaç, lazer ve cerrahi müdahaleler yoluyla yapılmaktadır. Açık açılı glokom öncelikle göz içi basıncını düşüren çeşitli ilaçlarla tedavi edilir. Bu ilaçlar genellikle göz damlası şeklindedir. Gerekirse cerrahi ve lazer girişimleri de uygulanabilir. Bu tedavilerin amacı hastanın kalan görmesinin korunması olup görmeyi arttırmazlar. Kriz ile ortaya çıkan
dar açılı tipinde tedavi hızlı olmalıdır. Doğuştan glokomda ise tedavi esas olarak cerrahidir. Bazı hastalarda birden fazla cerrahi girişim de gerekebilir.

Glokom en çok kimlerde görülür? : Göz içi basıncı normalden fazla olan kişilerde glokom daha sık görülmektedir. Bunun dışında;
40 yaşın üstündeki kişilerde, Ailesinde glokom olan kişilere, Ciddi göz yaralanmalarında, Uzağı iyi görememe hastalığı olan miyoplu kişilerde,
Uzun süreli kortizon kullanan kişilerde, Glokom riskini arttıran faktörler
Şeker hastalığı, Şiddetli kansızlık ve yaşanan şoklar, Migren, Irksal faktörler, Yüksek-düşük sistemik kan basıncı, Sigara.

En sık görülen glokom tipi açık açılı glokomdur. Genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Drenaj açısının yıllar içerisinde fonksiyonunun azalması ve göz içi sıvısının yeterince boşalamaması nedeniyle göz içi basıncı (göz tansiyonu) yükselir ve göz sinirinde hasara neden olur. Normal kişilerde 12- 20 mm Hg arasında olan göz tansiyonu, glokom hastalarında genellikle 20 mm’nin üstündedir. Bu durum erken evrede görme yetisini etkilemese de 40 yaşın üstündeki kişilerin mutlaka yılda bir kez muayenesi yaptırması oldukça önemlidir.

Diğer bir tip ise dar açılı glokomdur. Genellikle hipermetrop gözlerde iris dokusunun drenaj açısına çok yakın pozisyonda yerleşmesi ve bu açıyı kapatmasıyla olur. Bu durum ise göz tansiyonunun 50 mm’lere kadar çıkarmasına yol açar. Ani şekilde çıkan göz tansiyonu acil
olarak tedavi edilmezse kalıcı körlüğe sebep olabilir.

Glokom göz tansiyonu tedavisi var mı düzelir mi? : Bu hastalığın tedavisi ilaç, lazer ve cerrahi müdahaleler yoluyla yapılmaktadır. Açık açılı glokom öncelikle göz içi basıncını düşüren çeşitli ilaçlarla tedavi edilir. Bu ilaçlar genellikle göz damlası şeklindedir. Gerekirse cerrahi ve lazer girişimleri de uygulanabilir. Bu tedavilerin amacı hastanın kalan görmesinin korunması olup görmeyi arttırmazlar. Kriz ile ortaya çıkan
dar açılı tipinde tedavi hızlı olmalıdır. Doğuştan glokomda ise tedavi esas olarak cerrahidir. Bazı hastalarda birden fazla cerrahi girişim de gerekebilir.