BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Görünmez adam Kemal Kılıçdaroğlu!

Hatırlarsanız bundan bir süre önce yaşanan "Siyasi Sapık- Cinsi Sapık" tartışması sonrasında Erdoğan, "CHP'nin başkanlık koltuğunda oturan adam benim için yok hükmündedir" demişti.

Yıl 1960. Türkiye ile İngiltere'nin arası Kıbrıs meselesi yüzünden bir hayli bozuktur. O yıllarda Başbakan olan Demirel halkın gazını almak için, "İngilizlerle el sıkışmam" diye iddialı bir demeç verir.

Gel zaman, git zaman...

Sorunları halletme umuduyla İngiltere'ye gider. Sıkmam dediği eli sıkmıştır. Dönüşünde gazeteciler karşısına geçer, "Efendim İngiliz Dışişleri Bakanı'nın elini sıktınız!" diyerek geçmişte verdiği demeci hatırlatır.

Köşeye sıkıştığını düşündükleri Demirel'in verdiği cevap inanılmazdır:
"Elini sıkmayacaktım da neresini sıkacaktım kardeşim?"

Önceki gün AYM'nin 54. Kuruluş yıl dönümü kutlamaları vesilesiyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu'nu görünce aklıma Demirel'in bu hadisesi geldi.

Hatırlarsanız bundan bir süre önce yaşanan "Siyasi Sapık- Cinsi Sapık" tartışması sonrasında Erdoğan, "CHP'nin başkanlık koltuğunda oturan adam benim için yok hükmündedir" demişti.

Merak ettim haliyle...

Acaba gerçekten yok mu sayacaktı, yoksa siyasette her söz mübah düşüncesiyle hareket edip elini uzatacak mıydı? 

Adam dediğini gerçekten yaptı iyi mi?

Salondaki herkesin elini tek tek sıktı, arka taraftaki konuklara selam verdi ama Kılıçdaroğlu'nun yanından geçip gitti!

Garibim Kılıçdaroğlu öyle kalakaldı!

İster misiniz Anayasa Mahkemesi, "Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun elini sıkmayarak hak ihlali yapmıştır" diye karar alsın!

Şaşırmam yani!

Neticede, hainliğin dibine vuran Can Dündar'ı salıveren, polis katili PKK'lıya tazminat ödenmesine hükmeden bir mahkemeden söz ediyoruz. 

Tören sonrası Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konuda ne söyleyeceğini merak ediyordum.

Daha iki hafta önce kadın bakana "Kimin önüne yattığı belli değil" diyen adam aniden tasavvufçu kesilmez mi?

Cevabı aynen şöyleydi:

"Bu topraklar Mevlana'yı yetiştirdi, Hacı Bektaşı Veli'yi yetiştirdi, Yunus Emre'yi yetiştirdi. Bu topraklarda bize kin tutmamamız gerektiğini söylediler. Kinin insana özgü bir olay olmadığını bize öğrettiler. Ben o gelenekten geliyorum, o inançtan geliyorum. Ellerim de temiz, gönlüm de temiz, kalbim de temiz."

Tamam...

"Elimi sıkmayınca kuruyup kaldım. Çok bozuldum yani bildiğiniz gibi değil!" demesini beklemiyordum. Ama yani Mevlevi ayinlerindeki semazenlerin papucunu dama atacak böylesi bir dönüş de beklemiyordum.

Beyefendi hiç ama hiç kin tutmazmış!

Yahu sen değil miydin Erdoğan'a "Diktatör bozuntusu", "katil", "adam değil", "kadınları kızları dikizleyen cinsi sapık", "hırsız", "yolsuz", "haramzade" diyen?

Sen değil miydin "Üçüncü köprünün adını Emine koy, herkes üstünden geçsin" diyerek Erdoğan'a küfredenleri makamında ağırlayıp ödül veren?

Sen değil miydin "Benim adımı yolsuzlukla anarsan an. anaa...." diyerek Erdoğan'ın ölmüş annesine belden aşağı küfretmenin kapısından dönen?

Sen değil miydin "Sapık" tartışmasında, "Tarafsızlık konusunda namusu üzerine yemin eden bu adam, sözünü tutmayarak namusunu çöpe atmıştır" diyerek adamın namusuna dil uzatan?

Daha üç gün önce Meclis'e girişinde Erdoğan'ı protesto edip ayağa kalkmayan sen ve senin partinin mensupları değil miydi?

Hani Allah'tan kindar değilsin yani! Ya bi' de kindar olsaydın neler söylerdin acaba?

Bu ülkenin insanı vatanı, inancı ve namusu için yaşar ve bunlara halel gelmesin diye ölür paşam! 

Sen yat kalk dua et de Erdoğan oracıkta senin ümüğüne yapışmamış!

Asla beceremediğin ve günden güne iğrençleştirdiğin siyaset anlayışınla halkın gözünde olmayan değerine iyiden iyiye hiçlik kattın. 

Sen artık görünmez siyasetçisin!

Başkası bu aşağılamayı yaşasa "Yer yarılaydı da içine gireydim" derdi. Sen hala çıkıp, "Benim elim de ağzım da yüreğim de temiz" diyerek kendini ve sana inananları teselli etmeye çalış!

Hee tabi yaaa!

Fasulye de var koyum mu bir tabak?

DHKP-C'lilerin elleri ne kadar temizse senin elin de o kadar temiz. Yasin Börü ve 52 kişinin ölümünden sorumlu olan Demirtaş'ın kalbi ne kadar temizse senin kalbin de o kadar temiz. 

Örnek aldığın Mevlana, "Dil kalbin kıyısıdır. Kalpte ne varsa kıyıya o vurur" demiş! Senin kalbinde ne varsa kıyıya o vuruyor!

Diline gelince... 

Ağzını iyice açıp "aaaaa" de bakim? Hımmm vallahi o da pek temiz görünmüyor!

Neyse...

Bence Erdoğan'a kırılmaya da hakkın yok.

O da kendince haklı.

Ülkede ciddi bir muhalefet boşluğu olunca, o boşlukta seni görmemesi gayet normal! Sırf görebilmek için saraydaki klozetleri denetlemeye bile davet etti, ama sen gitmedin!

Belki de küsmüştür, kimbilir!