Tokat'taki hain saldırıda yaralanan askerleri hastaneye kaldıran otobüs şoförü, dehşet anını anlattı.
Abone olOlay yerine gittiğinde askeri araçtan duman çıktığını belirten sürücü Aziz Ayna, yerde yaralı yatan bir askerin, "Abi çok kan kaybediyorum. Çabuk 155'i arar mısın?" dediğini söyledi.
Ayna, saldırı bölgesine yaklaştıkları sırada kiremit renkli Renault marka bir otomobilin olay yerinden uzaklaştığını belirtti. Reşadiye'ye 7 askerle erzak almaya giden askeri aracın dönüşte bayram izninden dönen 3 askeri aldığı öğrenildi.
Saldırının yapıldığı yere ilk ulaşan, İstanbul'dan Reşadiye'ye cenaze götüren vatandaşlar oldu. Defin işlerinin ardından İstanbul'a dönmek için yola çıkan 30 kişi, Sazak köyü yakınlarında pusuya düşürülen askeri araca rastladı. Otobüs şoförü Ayna, pusuya düşürülen askeri aracın çevresinde kandan göller oluştuğunu anlattı. Çatışmanın hemen ardından olay yerine denk geldiklerini dile getiren Ayna, şunları aktardı: "Arabanın 4 tekeri de mermilerle patlatılmıştı. Araç çapraz ateşe tutulmuştu. Müthiş bir sis vardı; göz gözü görmüyordu. Yerde yaralı yatan asker, '155'i arar mısın? Çok kan kaybediyorum.' dedi. Yaralı askerleri Devlet Hastanesi'ne götürdüm. Diğer askerleri ise olay yerine gelen ambulanslar ve askeri araçlar hastaneye götürdü."
16 SENE ÖNCE BENZER VAKA BİNGÖL'DE
Önceki gün yaşanan ve 7 askerin şehit düştüğü saldırının benzeri 16 sene önce Bingöl'de meydana gelmişti.
Elazığ-Bingöl karayolunda asker taşıyan iki aracı durduran teröristler, acemi eğitiminin ardından birliklerine gitmekte olan 33 eri şehit etti. Zaman'dan Melih Duvaklı'nın haberine göre kanlı saldırıdan sağ kurtulan er Erdal Özdemir, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 16 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkûm olar gazi er Özdemir, Reşadiye'de yaşanan kanlı saldırıyı 33 er olayına benzetiyor. Özdemir, "Tokat'taki saldırı, bizim yaşadığımızın aynı. Yani bunların çıkışından da birilerinin haberi olmuştur. Askerler operasyona çıkarken birilerinden ihbar alınmıştır. Öyle asker çıkıyorken onlar da çapraz ateşe tutmuşlar. 7 şehit verilmiş. Aynen yani. Muhakkak çürük elma vardır içeride. Bizim olayımızda da istihbarat zafiyeti vardı, bunda da vardır." diye konuşuyor.
1993'te 33 er olayının yaşandığı dönemde Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir barış havası vardı. PKK uzun süredir ilan ettiği ateşkesi sürdürüyordu. Aynı şekilde şimdi de demokratik açılım gündemde. Uzun bir süredir böyle büyük çaplı bir kanlı eylem yaşanmıyordu. Erdal Özdemir bu iki olay arasındaki benzerliği ise şöyle yorumluyor: "Bizim olayımız yaşandığında barış vardı. Ateşkes vardı. Olaydan sonra tam tersine döndü. Şimdi de açılım var diye olmuyordu. Fakat açılım da yetmedi onlara. Bu olayı yaptılar. Artık başlar bu. Bugün DTP'nin kapatma davası süreci de var. Başlar bu olaylar yine. 2-3 ay durulma nedeni açılımla ilgiliydi. Bu DTP'nin kapatma davası da olursa, tekrar eski haline döner. Olan o gariban askere oluyor işte."