Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugünden itibaren Türkiye, eski tartışmalarla vakit kaybetmeden, kamplaşma, kutuplaşmaya fırsat vermed...
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugünden itibaren Türkiye, eski tartışmalarla vakit kaybetmeden, kamplaşma, kutuplaşmaya fırsat vermeden, 2023 hedeflerine odaklanacaktır. Seçilmiş Cumhurbaşkanı ve seçilmiş hükümet el ele vererek ekonomiyi daha hızlı ve sağlıklı biçimde büyüteceklerdir. Toplumun bütün fertlerinin farklılıklarını zenginlik görerek ortak paydada kardeşçe buluşmalar sağlanacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen törenle görevi devraldı. Devir teslim töreninde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın kendileri için ayrılan koltuklara geçmelerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı bandosu tarafından İstiklal Marşı çalındı. Ardından kürsüye gelerek veda konuşması yapan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "7 yıl sürdürmüş Cumhurbaşkanlığı görevimi bugün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a devretmekten büyük bir şeref duyuyorum. Bu münasebetle düzenlediğiniz devir teslim töreni benim için gerçekten gurur kaynağı olmuştur. Aramızda bulunan dostlarımızı tekrar selamlamak istiyorum, hepsiyle çok hukukumuz oldu. Burada hazır bulunan dostlarımızı da muhabbetle selamlıyorum. Görevim boyunca ülkemizin yasama, yürütme ve yargı organının mensuplarına, sivil toplum kuruluşlarına, aziz milletime bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bu süre içinde işbirliği yaptığım bir bölümü aramızda bulunan değerli dünya liderlerine tekrar şükranlarımı sunuyorum. Bugünkü törenin önemli bir özelliği var, Türk halkı tarafından Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Recep Tayyip Erdoğan, değerli kardeşim ile 40 yılı aşan bir dava arkadaşlığımız, dostluğumuz ve beraber çalışma mesaimiz var. Yarım asra yakın bir beraberliğimiz var. Böyle bir arkadaşıma devrediyorum" dedi.
Gül, konuşmasında şunları kaydetti: "Sayın Cumhurbaşkanı’nın, üstün liderlik ve yöneticiliğini, vatan aşkını, millet sevgisini en yakından bilenlerdenim. Son 14 yıl boyunca ise önce partimizi beraber kurduk, sonra da Türkiye’nin yönetiminde, değişik pozisyonlarda beraber çalıştık. Bu 12 yıl Cumhuriyet tarihimizin en parlak dönemlerinde yer aldık. Tarihi, siyasi, sosyal reformların dönüşümüne imza attık. Ülkemizde refahın artmasını, bir kısmı bugün aramızda bulunan değerli arkadaşlarımızla hep beraber yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı, değerli kardeşim Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin bu mesafeye katedeceğine inancım tamdır .Tıpkı 10-11 yıl önce Başbakanlık görevini devrettiğim gibi. Sayın Cumhurbaşkanımın liderliğinde güçlü ve istikrarlı bir Türkiye’nin dünyanın ve ülkemizin istikrar ve huzuruna büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Kendi çıkarlarımız kadar olduğu kadar bölgenin çıkarları için de büyük ihtiyaç vardır. Sayın Cumhurbaşkanı değerli kardeşim bu vesileyle bir teşekkür etmek istiyorum. Önce tabii anneme babama teşekkür ediyorum. Eşime ’Ben artık milletin çocuklarını kurtaracağım, bizim çocukları da sen kurtaracaksın’ dedim. Devletimizi ve milletimizi temsil söz konusu olduğunda da her türlü gayreti gösterdi. Bundan dolayı önce kendisine, sonra çocuklarıma, kardeşlerime, yakın arkadaşlarıma hepsine teşekkür etmek istiyorum. Bana bir söz gelmesin diye çok titiz davrandılar. Sözlerime son verirken, sizi bir kez daha tebrik ediyorum. Şahsınıza, eşinize, çocuklarına sağlık afiyet diliyorum. Allah yardımcınız olsun. Milletimize hizmet etmekten muhakkak ki onur duyacaksınız. Sağolun."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "HALKIN OYLARIYLA SEÇİLMİŞ İLK CUMHURBAŞKANI OLMANIN İFTİHARINI YAŞIYORUM"
Gül’ün yaptığı veda konuşması sonrası kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı çok değerli Abdullah Gül kardeşim, saygıdeğer devlet başkanları, Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları ve Başbakanlar, çok değerli bakanlar. Yurtiçinde ve yurtdışında bu anlamlı törene iştirak eden saygıdeğer misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün bu anlamlı günümüzü, bizlerle paylaşan tüm misafirlerimize, dost ve kardeş ülkelerden gelen emir, başbakan, bakan ve parlamenterlere ’hoş geldiniz’ diyorum ve bizi şereflendirdiniz diyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığım bu ilk saatlerde öncelikle ekranları başında bizleri izleyen aziz milletime sonsuz şükranlarımı sunuyorum. 2 bin yıllık Türk tarihinde ilk kez devletin başındaki isim milletimizin sandık başına gidip tercih yapmasıyla, doğrudan doğruya kendi tercihiyle bir Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu ilk saatlerde aynı zamanda halkın oylarıyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olmanın da iftiharını yaşıyorum. Bu vesileyle sorumluluğumun çok daha artığının bilinci içindeyim. Gerek 2007’deki Anayasa değişikliğiyle, gerek 10 Ağustos’ta şahsıma bu kutlu vazifeyi veren milletime şükrediyorum. Emanetlerine sahip çıkacağımı özellikle vurgulamak istiyorum, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanına, değerli dava arkadaşıma, 7 yıldır başarıyla yürüttüğü kutlu vazifeden dolayı şahsım, ailem, ülkem ve milletim adına özellikle şükranlarımı sunuyorum. Şahsım Başbakan olarak, Sayın Gül de Cumhurbaşkanı olarak 7 yıl boyunca uyum ve koordinasyon içinde Türkiye’ye çok büyük hizmet ve eserler kazandırdık. Çok uzun bir yürüyüşteki yol arkadaşları olarak 40 yıllık bir süre kolay değil. Birlikte olmanın sorumluğu içinde geldiğimiz bu nokta eserlerle bunu taçlandırmanın geldiği noktadır. Türkiye’ye çok büyük hizmet ve eserler bu anlayış içinde kazandırıldı. Çok uzun bir yürüyüşteki yol arkadaşları olarak bundan sonra Sayın Abdullah Gül’ün fikirleri ve tecrübelerinden istifade edeceğimi söylemek istiyorum" dedi.
"BUGÜN KAPANAN DÖNEM ESKİ TÜRKİYE DÖNEMİDİR"
"12 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak, hükümetimizle, partimizle, milli iradenin güçlenmesi, siyasetin alanının genişlemesi için çok büyük reformlar gerçekleştirdik" diyen Erdoğan, "Tarihi nitelikte her bir reform yeni bir reformun kapılarını bizlere araladı. Yaptığımız her bir değişiklik daha büyük değişikliklerin kapılarını açtı. Bugün kapanan dönem eski Türkiye dönemidir. Kapıları ardına kadar açılan yeni dönem ise Cumhuriyetimiz ilk yıllarındaki yeni Türkiye, büyük Türkiye dönemidir. Eski Türkiye’de çeteler, vesayet vardı, istikrarsızlık, şüphe ve tereddüt vardı. Adım adım gerçekleştirdiğimiz her bir reformla bu sorunları geride bıraktık. Bugünden itibaren Türkiye eski tartışmalarla vakit kaybetmeden, kamplaşma, kutuplaşmaya fırsat vermeden, 2023 hedeflerine odaklanacaktır. Seçilmiş Cumhurbaşkanı ve seçilmiş hükümet el ele vererek ekonomiyi daha hızlı ve sağlıklı biçimde büyüteceklerdir. Toplumun bütün fertlerinin farklıklarını zenginlik görerek ortak paydada kardeşçe buluşmalar sağlanacaktır. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne olan yürüyüşü daha kararlı gerçekleşecektir. Başta çözüm süreci olmak üzere 77 milyonun birliği ve bütünlüğü tesis edilecektir" şeklinde konuştu.
"FİLİSTİN DAVASINA SAHİP ÇIKMAMIZIN NEDENİ, ÖLENLERİN ’İNSAN’ OLMASIDIR"
Erdoğan, "Dost ve kardeş ülkelerin temsilcileri önünde şunu ifade etmek istiyorum, Türkiye’nin diş politikası ana ekseninde barış vardır, Türkiye’nin dış ülkelerin içişlerinde planı, projesi yoktur. Filistin davasına sahip çıkmamızın nedeni ölenlerin insan olmasıdır. Suriye meselesinde 1 milyon 200 bin insana kucak açmamızın sebebi, en önce onların insan olmasıdır. Şu anda 200 bini aşkın öldürülmüş olduğu Suriye’ye sessiz kalamazdık, kalmadık. Bunu siyasetin merkezine özellikle oturtuyoruz. Irak’ta, Afganistan’da, diğer çatışma ve kriz alanlarında insana ve çana verdiğimiz değerler anlamında sesimizi yükseltiyoruz. Petrolden, altından enerji kaynaklarından öte insan vardır, can vardır. Bize dost olan her ülkeyle dostluğumuzun mücadelesinde olduk. Kendi halkına insana düşman olanı uyarmak her insanın görevidir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Yeni Türkiye’nin başlangıcının bu ilk dakikalarında Allah’tan ülkemiz, tüm insanlık için hayırlar niyaz ediyorum. Bu anlamlı törende tüm şehit ve gazilerimizi hürmetle yad ediyorum. Misafirlerimize katıldıkları için özellikle teşekkür ediyorum. Tabii 11. Cumhurbaşkanımız da bizim bir şarkımız var; ’Beraber yürüdük biz bu yollarda.’ Biz bu yollarda yağmur çamur demeden beraber yürüdük. Yeni Türkiye’nin inşası noktasında beraber bu yolda yürüyeceğiz. Allah yolumuzu açık etsin, Allah yar ve yardımcımız olsun. Allah utandırmasın diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını bitirdikten sonra 11. Cumhurbaşkanı Gül’e Cumhurbaşkanlığı Forsu’nu ve Devlet Şeref Madalyası’nı takdim etti.
Tören sonrası, basın mensuplarına hatıra pozu verildi. Emine Erdoğan salona girişinde merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal ile tokalaştı. Daha sonra, AK Parti Genel Başkanı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile tokalaştılar.
Törenin bitiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ü resmi törenle Çankaya Köşkü’nden uğurladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devir teslim töreninde frak giymedi. Erdoğan, önceki açıklamalarında da bunun nedenini ’Bizim geleneğimizde yok’ diyerek açıklamıştı.
Törene; TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu üyeleri,Grup Başkanvekilleri, Grup Başkanları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, spor yazarı Rıdvan Dilmen, yabancı misyon şefleri, dini liderler katıldı.
Abdullah Gül’ün iki oğlu Ahmet Münir Gül ve Mehmet Emre Gül de törende yer aldı.
Saat 18.00’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından Çankaya Köşkü’nde resepsiyon verilecek.
Saat 20.15’te ise Türkiye’ye gelen yabancı ülke heyet başkanları onuruna akşam yemeği verilecek.
(İHA)