Türkiye’nin gündemini değiştiren ve izleyen günlerde artçı sarsıntıları yaşanan 17 Aralık operasyonu sadece siyaset dünyasını değil emniyet teşkilatını da etkiledi. Peki, böyle bir dönemde emniyetin içinde yer alanlar ne düşünüyor?
Abone olTürkiye'nin gündemini değiştiren ve izleyen günlerde artçı sarsıntıları yaşanan 17 Aralık operasyonu sadece siyaset dünyasını değil "emniyet teşkilatını" da etkiledi.
İçişleri Bakanlığı veya Emniyet Genel Müdürlüğü görev yerleri değiştirilen veya merkeze alınan personel sayısını henüz açıklamadı ancak değişikliğin 2 bin 500'ün üzerinde rütbeli ve rütbesiz polisi kapsadığı tahmin ediliyor. Bunların arasında çok sayıda il emniyet müdürü de bulunuyor.
Peki, böyle bir dönemde emniyetin içinde yer alanlar ne düşünüyor?
Bir kısmı görevden almaları olumlu bulurken, diğer taraf haksız bir uygulamanın söz konusu olduğunu söylüyor.
Yaklaşık bir yıl önce faaliyete başlayan ve yaklaşık 10 bin üyesi bulunan Emniyet-Sen'in kurucularından İrfan Çelik bu kararları destekleyenler arasında.
Çelik: "Teşkilat huzur buldu"
Çelik görevden almalarla ilgili, "Şimdi teşkilat biraz huzur buluyor. Anket yapsalar, polis teşkilatının rütbeli, rütbesiz yüzde 85'i 'atamalarla rahat bir nefes aldık' der. Bağımsız bir şirket bunu araştırsın" diyor.
Son iki yılda 2 bin polisin görevden ihraç edildiğini, 40 bin kişinin ise soruşturma sonucunda "sicilinin bozulduğunu" söyleyen Çelik, bunlardan Emniyet içinde etkin olduğunu söylediği Cemaat'i sorumlu görüyor.
İrfan Çelik, son günlerdeki düzenlemelerle görev yeri değiştirilen kişilerin tümünün bundan 4-5 sene önce göreve geldiklerini söylüyor ve şu yorumda bulunuyor: "4-5 yıl önce bu tasfiyeyi yaptılar, şimdi kendileri tasfiye ediliyor."
Peki bu görev değişikliklerinin yolsuzluk operasyonunun başlamasından hemen sonra yapılmasını nasıl değerlendiriyor?
"AKP kadrolaşamaz, kadrosu yok"
Çelik, "Şu an yapılması ahlaki değil" diyor ama yine de hükümetin doğru bir adım attığını düşünüyor. "Bugün olumsuzluklar var, görevden almalar, yolsuzluk iddiaları veya Cemaat'in yaptığı hatalar var. Bunların müsebbibi de AK Parti. Bunun sorumlusu bizzat Başbakan'dır" diyor ve ekliyor: "Kendi de kabul etti, 'hata yaptık' dedi."
Yolsuzluk soruşturmasının savcılarından Muammer Akkaş'ın bazı isimler hakkında verdiği gözaltı kararının Emniyet tarafından uygulanmaması ile ilgili değerlendirmesini sorduğum Çelik, "Kendi kilit noktalarındaki polislerin onlara itibarı olsa da pek çok polis onların taraflı karar aldığına emindi" yanıtını veriyor.
Sorum üzerine Emniyet-sen'e üye hiçbir polisin görev yerinin değiştirilmediğini söyleyen Çelik, görevden almaların devam etmesini bekliyor.
Peki, kendi ifadesiyle "bir yapı tasfiye edilirken" başka bir yapının kadrolaşmasına ihtimal veriyor mu? Bu sorumu "AKP'nin kendi kadrosunu getirmesi mümkün değil, öyle bir kadrosu yok" diyerek yanıtlıyor.
Polis Reform Grubu: "Görevden almalar haksız"
Polis Reform Grubu'nun sözcüsü ise Çelik ile aynı fikirde değil. Adının yazılmasını istemeyen sözcü, görevden alınanların "tamamının Fethullah Gülen sempatizanı veya onun adına yasa dışı faaliyetler yapan polisler olduğuna biz inanmıyoruz" diyor.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yaklaşık 18 bin takipçisi olan grubun sözcüsü görevden almaları "Kesinlikle haksız" olarak niteliyor ve ekliyor: "Yönetmeliğimiz var. Bu süreçler planlanmıştır. Atama ve yer değiştirmenin Haziran ayında olacağı söyleniyor. Rutin deniyor ama rutinin de bir tarihi var. Ocak ayındayız. 2 bin 500 emniyet çalışanı ailesiyle birlikte mağdur ediliyor. Çalışan eşler, okuyan çocukları var."
Son üç hafta içinde yaşananları şöyle yorumluyor: "Parelelciler, dinciler, çeteler, Fethullah grubu diye bir algı oluşturuldu. Teşkilat içerisinde paralelciler olarak nitelendirilen kişileri tasfiye ettiklerini söylediler. 2 bin 500 kişi, belki ileride sayıları daha fazla olacak- bir tasfiye girişiminde bulunuldu."
"Bizi tek kurtaracak şey hukuk"
Görev yeri değişimlerinde "toptancı" bir anlayışın hakim olduğunu savunan sözcü "Tasfiyelerin fişlemelerle olduğuna inanıyoruz. Toptancılık anlayışıyla yapıldı. Toptan mali şube, terör şube, istihbarat şube... Peki yerlerine gelen kişilerin 'paralelci' olmadığına dair bir bilginiz var mı?" sorusunu soruyor.
Emniyet içerisindeki atmosferi "su bulanık" diye tarif eden sözcü, "Bir korku imparatorluğu var. Herkes düşüncesini net ifade edemiyor. Arkadaşlar kendi aralarında bile konuşamıyor. Bizi tek kurtaracak şey hukuk." diyor.
Polis memuru: "AKP'nin polisten alacağı oy yükselmiş olabilir"
Emniyet'te çalışmaya 2011 yılında başlayan ve adının yazılmasını istemeyen bir polis memuru ise Emniyet içerisinde Cemaat'e yakın olmayan insanlar için yükselme yolunun kapalı olduğunu iddia ediyor.
"Hakkı yenen binlerce insandan bahsediyoruz. Atamalarda torpil yaptılar. Şubelerden sevmediklerini gönderdiler" diyor.
Polis memuru ayrıca görevden almalarla ilgili şu yorumu yapıyor: "Bu kişiler görevden alındı diye en ufak bir vicdan azabı duymuyorum. Hatta AKP polislerden aldığı oyları bile yükseltmiş olabilir. Ben neredeyse AKP'ye oy vermeyi düşünür hale geldim ki hayatımda verebileceğim bir parti değil."
Ne olmuştu?
17 Aralık 2013 tarihinde aralarında, daha sonra görevlerinden istifa eden eski üç bakanın çocuklarının da yer aldığı, yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonunun ardından binlerce emniyet personelinin görev yeri değiştirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü görev değişiklikleriyle ilgili açıklamada "Bazı illerimizde emniyet personelimizin görev yerleri, haklarındaki görevi kötüye kullanma iddiaları ile ilgili soruşturmalar nedeniyle değiştirilmiş, bazı illerde ise personelimiz, idari gereklilik nedeniyle farklı yerlerde görevlendirilmişlerdir" denilmişti.