Milliyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel, Kemal Kılıçdaroğlu ile Mustafa Sarıgül'ün dünkü İstanbul çıkarmasını değerlendirdi.
Abone olİSTANBUL’da dün CHP’nin “İstanbul Büyükşehir İktidara Hazırlık Merkezi”nin açılışı vardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül ve CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın birlikte yaptığı açılış için düzenlenen törene on binlerce kişi katıldı.
İlk bakışta normal bir açılış gibi görünen bu etkinlik öncesi yaşananlar Milliyet si yazarı Kadri Gürsel'i bile şaşkına çevirdi.
Dünkü etkinliği yerinde izleyen usta gazetesi, Kılıçdaroğlu ve Sarıgül'e olan yoğun ilgiyi bugünkü köşesine taşıdı.
"...yazdıklarım size abartı gibi gelecektir; bunun farkındayım" diyen Gürsel, bakın neler yazdı:
24 KİLOMETREYİ 5 SAATTE ALDILAR
Atatürk Havaalanı’nda Sarıgül tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu’nun “İktidara Hazırlık Merkezi”ne gelişini CHP’nin otobüsünden izledim. Programda Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’a varışı 12.00 olarak görünüyordu. Levent Sanayi Mahallesi’ndeki törenin başlama saati olarak da 15.00 uygun görülmüştü.
Kılıçdaroğlu’nun uçağı beklenen saatte alana indi ancak CHP otobüsünün VİP terminalinden ana yola çıkması tam 70 dakika sürünce törenin gecikeceği anlaşıldı.
CHP konvoyu havaalanı ile “İktidara Hazırlık Merkezi” arasındaki 24 kilometrelik yolu 5 saatte alabildi. Bu süre, Kılıçdaroğlu’nun binlerce araçtan oluşan konvoyunun iki nokta arasındaki mesafeyi yürüyüş hızıyla kat edebildiğini gösteriyor. Çünkü yol boyunca Kılıçdaroğlu ve Sarıgül’e gösterilen olağanüstü ilgiden kaynaklanan bir izdiham söz konusuydu ve bu nedenle yol kalabalıklar tarafından sık aralıklarla kesiliyordu. Ayrıca otobüse, önünde ve her iki yanında kah koşarak kah yürüyerek eşlik eden yüzlerce ve hatta bazen binlerce kişi nedeniyle hız yapmak imkansızdı.
ÖZELLİKLE KADINLAR VE GENÇLER
Yol boyunca Kılıçdaroğlu ve Sarıgül’ün ön camından halkı birlikte selamladığı otobüsün çevresinde, bütün üst geçitlerde, araçlarında, her yaştan ve her sınıftan on binlerce insan vardı. Özellikle de kadınlar ve gençler... Bu insanlar orada çoğunlukla örgütlü bir varlık gösterdiler. Ama asla “bindirilmiş kıta” oldukları izlenimini vermediler bana.
Çünkü coşkulu ve istekliydiler. Hatta biraz fazla coşkuluydular bile diyebilirim.
ABARTI GELEBİLİR FARKINDAYIM AMA...
CHP’nin yönetim-taban ilişkisizliği hakkında oluşmuş bunca negatif algıdan sonra bu yazdıklarım size abartı gibi gelecektir; bunun farkındayım. Ancak ben kendi gözlerimle önemli ve büyük bir değişimin yaşanmakta olduğunu gördüm.
Beş saatlik yolda ve sonrasında CHP İl Başkanlığı binasının önünde izdiham yaratan on binlerce insana bakarak şunu söyleyebilirim:
Büyük bir coşku ve heyecan vardı ama tabiatı bu kez farklıydı. Bu coşkuda, insanların bakışlarına ve vücut dillerine yansıyan bir de hırs vardı ve bu hırsın sonucu açığa çıkan, CHP’nin pek alışık olmadığı bir enerji...
4 NEDENİ VAR
Bunu neye bağlamak gerekir?
Birincisi, Sarıgül faktörünün CHP tabanını aşarak yarattığı bir güç ve enerji kaynaşmasına...
İkincisi, muhalif seçmeninin AKP iktidarından bıkkınlığının neden olduğu bir pozitif öfkeye...
Üçüncüsü, yolsuzluk ve rüşvet skandalının da etkisiyle AKP’nin inişe geçtiği ve artık sandıkta yenilmez olmadığı algısının güçlenmesine...
Dördüncüsü, “Gezi” fenomenine. Türkiye’de Gezi’nin en çok etkileyip dönüştürdüğü parti CHP’dir.
9 ŞİDDETİNDE DEPREM
Kılıçdaroğlu karşılaştığı manzaradan çok memnun olduğunu söyledi ve yaşananı “9 şiddetinde bir halk depremi” olarak niteledi.