Sovyetler Birliği'nin yıkıldığı dönemde BBC'nin Moskova muhabiri olan Bridget Kendall, dönemin kilit aktörleriyle konuşarak, Gorbaçov karşıtı başarısız darbeye ilişkin yeni bilgiler ortaya çıkardı.
Abone olSovyetler Birliği lideri Mikhail Gorbaçov'a karşı darbe denemesinin üzerinden 20 yıl geçti. Yaşananların kilit aktörleri, BBC'nin o yıllardaki Moskova muhabiri Bridget Kendall'a, Gorbaçov iktidarının, darbeden bir yıl öncesinde dahi ne kadar sallantıda olduğunu ve SSCB'nin dağıtılması kararının nasıl bir süratle ve resmi ciddiyetten uzak bir şekilde alındığını anlattılar.
1991 Ağustos'unun Moskova darbesi beklenmedik ve kendi başına bir olay değildi. Bir bağlamın sonucunda meydana geldi.
Sovyet orduları, yılın başında Litvanya parlamentosuna baskın düzenlemiş, ayrılma tehlikesi gördükleri bu cumhuriyeti tekrar merkezi yönetimin kontrolüne sokmayı denemişti.
Litvanya'daki askerlere talimatın Moskova'dan geldiği açıktı. Daha az açık olan ise, Devlet Başkanı Gorbaçov'un tutumunun ne olduğu.
O dönemlerde, nasıl bir tutum aldığını net bir şekilde ortaya koymadı. Fakat sonradan, parlamento baskınının, kendi onayı olmadan düzenlendiğini söylüyor ki bu iktidarının o zamandan itibaren sarsıldığı anlamına geliyor.
"Ben onlara hiçbir zaman, sıkıyönetim uygulamaları iznini vermedim" diyor Gorbaçov en kötü olanın, olayların tamamen onun bilgisi haricinde gerçekleşmiş olduğunu ekleyerek.
İhanet korkusu
Amerika Birleşik Devletleri yönetimi, milliyetçiliğin 15 Sovyet Cumhuriyeti'ndeki etkisini ve Gorbaçov'un, Baltık devletlerinin Doğu Avrupa'daki örnekleri izleyerek ayrılmalarına izin veremeyeceğini biliyordu.
ABD'nin Moskova büyükelçisi Jack Matlock o dönemi hatırlayıp, "Buna izin verse ihanetle suçlanırdı" diyor ve ekliyor, "Kabul etseydi, ordu ve parti onu görevden alırdı".
Matlock'a göre, Gorbaçov'a karşı darbe daha önce örgütlense başarılı olma ihtimali vardı. "1990 yılı içinde yapılacak herhangi bir darbe başarılı olabilirdi."
Fakat buna rağmen, Moskova'nın Litvanya'da hâkimiyet kurma çabası, ABD'de ciddi kaygılar yaratmaya yettti.
Dönemin ABD başkanı George Bush, Büyükelçi Matlock'u Gorbaçov'u uyarmak üzere Kremlin'e gönderip, Sovyetlerin askeri zor uygulamasının ABD-SSCB ilişkilerini de olumsuz etkileyeceği mesajını iletiyor.
"Gorbaçov dikkatle dinledi" diye hatırlıyor Matlock. Ardından şöyle demiş SSCB lideri, "Jack, lütfen devlet başkanına söyle ki, bu ülke bir iç savaşın eşiğinde ve ben de bir devlet başkanı olarak bunu engellemek için elimden geleni yapmakla yükümlüyüm. Bu da benim zik zaklar çizmemi gerekli kılıyor. Benim de amacım aynı. Lütfen devlet başkanına bu konuda güvence ver ve durumu anlamasına yardımcı ol".
Kuyruk çilesi
Aynı sıralarda, Gorbaçov başka güçlerin de baskısı altındaydı. Ekonomide yaşananlar sıradan insanlar için hayatı giderek daha da çekilmez hale getiriyordu ve SSCB lideri bunun yarattığı yükün farkındaydı.
Dönemin İngiltere başbakanı John Major, Gorbaçov'un alaycı bir şekilde anlattığı bir fıkrayı aktarıyor.
"Gorbaçov gülerek bana şu hikâyeyi anlatmaya başladı" diyor Major ve şöyle devam ediyor: "Moskova'da gıda kısıtlaması varmış ve insanlar ekmek için kuyruğa girmişler. Uzun süre kuyrukta beklemiş ve oldukça öfkelenmişler. Sonra, sırada bekleyenlerden bir kişi yanındakine dönüp, 'Ben bu işten bıktım komşu ve bence bu durumun müsebbibi Gorbaçov. Ben de gidip onu öldüreceğim.' demiş ve gitmiş. İki gün sonra tekrar sırada karşılaşmışlar. Komşusu 'Gorbaçov'u öldürdün mü?' diye sormuş. 'Yok' demiş o da, 'Gorbaçov'u öldürme sırası çok uzundu.'"
Gorbaçov'un karşısında olanlar arasında reform yanlısı güçlü bir klik de var.
Yanında yetişen Boris Yeltsin, o günlerde yeni oluşturulan ve doğrudan halk oylaması ile seçilen Rusya Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor.
Gorbaçov ise, Sovyetler Birliği Devlet Başkanlığı'na, halk oylamasıyla değil, parlamentodaki oylama ile getirilmiş.
Dönüp o günleri hatırlamak Yeltsin'e karşı olumsuz hislerini de hatırlatıyor Gorbaçov'a.
Erken uyarı
1991 yılı Haziran ayı sonlarında, Amerikalılar Gorbaçov'un kendi güvenlik ekibi ve savunma bakanlarının devlet başkanına karşı bir darbe planladığı bilgisini elde ediyor.
Büyükelçi Matlock bunun üzerine tekrar Kremlin'e gidip, devlet başkanını uyarıyor.
"Ona şöyle dedim" diyor Matlock: "Kesin olarak teyit edemeyeceğimiz ancak söylentiden öte bir şey olduğunu bildiğimiz bir bilgi edindik ki buna göre size karşı bir darbe organize ediliyor. Bu her an uygulamaya konulabilecek bir darbe."
Fakat Gorbaçov bu uyarıyı ciddiye almamış Matlock'a göre. Hatta gülmüş ve odada bulunan diğer kişi olan asistanına dönerek, Amerikalıların naifliğiyle ilgili bir şeyler söylemiş.
Amerikalıların elindeki bilginin doğru olduğu ancak daha sonra anlaşılabildi.
Darbe planlayıcıları Ağustos ayında harekete geçmeye karar verdiler. Onları harekete geçmeye sevk eden, Gorbaçov, Boris Yeltsin ve Kazakistan Cumhurbaşkanı arasında geçen özel bir konuşma oldu.
Liderler, 20 Ağustos'ta Sovyet cumhuriyetleri ile merkezi hükümet arasında yeni bir birlik anlaşması imzalanmasından ve buna karşı olanların tasfiye edilmesinden söz ediyorlardı.
O sırada bilmedikleri şey ise, darbecilerin dinlemekte olduğuydu.
Kim iktidarda?
Olayların bir anlatısına göre, Gorbaçov darbeyi planlayanlara net bir cevap vermedi. Ancak Gorbaçov, yaşananları başka türlü anlatıyor.
"Ne olacağını fark ettiğimde, karım Raisa'yı, kızımızı ve damadımı aradım ve şöyle dedim: Bakın çok tehlikeli şeyler yaşanmak üzere. Onlarla uzlaşamam ve bunu bilmeniz lazım. Onlar de ne olursa olsun, sonuna kadar yanımda olacaklarını söylediler."
Gorbaçov daha sonra delegasyonun odasına geldiğini ve kızgın bir tartışma yaşandığını söylüyor.
"Onlara küfür bile ettim" diyor Gorbaçov ve devam ediyor: "Gidin ve meclisi kolayın, sizin planınıza mı daha çok destek var yoksa benimkine mi görelim dedim."
Darbeyi planlayanlar Moskova'ya elleri boş ve olağanüstü hali Gorbaçov olmadan uygulamak üzere dönmüş, Gorbaçov ve ailesi ise ev hapsinde kalmaya devam etmiş. Bu sırada korumalarına bile güvenebileceklerinden emin değillermiş.
Moskova'da Gorbaçov eksik ve pasif bir kurban olarak görülüyordu. Gerçekleştirilemeyen darbeye karşı direniş Boris Yeltsin önderliğinde gerçekleşti, binlerce vatandaş ve ordunun bazı üyeleri de destek verdi.
Gorbaçov ve ailesi her şey bittikten sonra Moskova'ya döndüğünde, kısa süre sonra iktidarın el değiştirdiği belli oldu.
Boris Yeltsin, Rusya'yı yönetme hakkı konusunda ısrarcıydı. Diğer liderler de başka cumhuriyetlerde benzer adımlar atıyordu.
Hızlı karar
Aralık 1991'de, Yeltsin Ukrayna ve Belarus cumhurbaşkanları Leonid Kravçuk ve Stanislav Şuşkeviç'e, Gorbaçov'un geleceğine ilişkin birebir görüşme teklifi götürdü.
Belarus'ta yapılan gayri resmi bir toplantıda Sovyetler Birliği'nin dağılması kararı verildi.
Stanislav Şuşkeviç, kararın neredeyse anlık olduğunu hatırlıyor.
"Yeltsin Sovyetler Birliği'nin sona ermesi konusunda hem fikir misiniz dedi, ben ve Kravçuk da evet dedik" diyor Şuşkeviç.
"Ne yaptığımızı ancak beni eve götürmeye gelen arabaya bindiğimde fark ettim" diyen Şuşkeviç sözlerine şöyle devam ediyor: "Yarın bu kararı Belarus meclisine sunmam lazım ve anlık bu kararımızı kabul etmeyebilirler diye düşünüyordum."
Bir de tabi dış dünyaya haber vermeleri gerekiyordu.
Şuşkeviç, kendisinin Gorbaçov'u, Yeltsin'in ise ABD başkanını aramasına karar verildiğini söylüyor.
"Gorbaçov'a ulaşabildiğimde, Yeltsin Bush ile görüşmeye başlamıştı bile" diyor Şuşkeviç.
Gorbaçov'un istifa etmekten başka şansı kalmamıştı.
Altı yıl iktidarda kaldıktan sonra Aralık 1991'de, Sovyetler Birliği dağılmadan hemen önce istifa etti.
Gerekli tüm belgeler ve yetkiliyi Boris Yeltsin'e verdi.
Yeltsin ve Gorbaçov bir daha hiç konuşmadı.