Erol, "İlçe Gazi Mahallesi olayları ile anılıyor. Ancak seçimlerden sonra iyi şeylerle de anılacak" dedi.
Abone olErhan Erol'un, eniyiaday.com sitesinde bir röportajı yayınlandı... Tıp doktorluğu ve belediye başkanlığı...? Kısaca kendinizi tanıtır mısınız Erhan Bey ? - Ben tıp doktoruyum. Aslen İstanbul doğumluyum. Babam 1920 ‘de Kastamonu’dan İstanbul’a gelmiş. Ben Fatih’te doğdum. İki yaşında Gaziosmanpaşa’ya geldim. Biz burada gaz lambasıyla okuma yazmayı öğrendik. İlkokul beşinci sınıftayken çeşmemizden musluğu gördük. Doktor olarak Anadolu’da çalıştım. Altı ay kadar. Daha sonra ağır bir hastalık geçirdim ve o beni biraz etkiledi. Bir de hastaları çok fazla kafama takıyordum. Ufak bir şey yapıyordum, sabahlara kadar bunu düşünüyordum. Bu şartlar altında daha fazla doktorluk yapamayacağımı anladım. 13 yıldır yöneticilik yapıyorum. İlçelerde sağlık müdürlüğü yaptım. Kaymakam vekillikleri yaptım. UNICEF’in projelerinde çalıştım. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde proje genel koordinatörlüğü yaptım. Gaziosmanpaşa'nın en önemli sorunu ne ? - Ben 9 yıl boyunca Gaziosmanpaşa'da Kaymakam Vekilliği yaptım. Bana göre; Gaziosmanpaşa’nın en önemli sorunu kimlik sorunu. Gaziosmanpaşa tanınmıyor. Ya da yanlış tanınıyor. Ve bu nedenle yeterli desteği alamıyor. Gaziosmanpaşa İstanbul’un en büyük ilçesidir. Yani Kadıköy’le arasında 300 bin kişilik nüfus farkı olan bir ilçedir. Böyle bir ilçenin, İstanbul’un en büyük, Türkiye’nin üçüncü büyük ilçesi olduğunu kimse bilmiyor. Gazi Mahallesi’nde yaşanan kötü bir olay ve Roman vatandaşlarımızın yaşadığı Şen Mahallesi. "Gaziosmanpaşa" denilince akla ilk gelenler bunlar. Gaziosmanpaşa'da otel yok, kamuya ait bir misafirhane bile yok. Koskoca ilçede sadece bir SSK dispanseri var. Bu ilçede günde 15 bin kişi ilçe dışındaki SSK hastanelerinin önünde bekliyor. Gaziosmanpaşa’nın İstanbul’da eğitim ortalamasını yakalayabilmesi için 50 okula ihtiyaca var. Gaziosmanpaşa, İstanbul’dan çok soyutlanmış. Geleceğinin kurtulması, İstanbul’un geleceğine büyük ölçüde katkı sağlayacaktır. Çünkü bu kadar büyük bir ilçenin sorunları İstanbul’u çok ilgilendirir. İstanbul’un ortalamasını düşürür, sıkıntılarını arttırır. Bizim öncelikli sorunumuz bu bağlamda Gaziosmanpaşa’nın tanınmamasıdır. Yıllık 85 trilyonluk bütçesi olan bir ilçede 2 trilyonluk istimlak payıyla hiçbir şey yapamazsınız. Dolayısıyla bizim öncelikle bu ilçeye dışardan destek bulmamız lazım. Yani Büyükşehir’in kazanabileceği projeleri geliştirmemiz gerek. Hükümet'ten destek almanız şart. Sivil kitle örgütlerinden destek almanız şart. Yani burada anlatmak istediğim, Gaziosmanpaşa’nın kimlik sorununu çözüp, tanıtmak, önemini ortaya çıkarmak, sonrasında yapılacak projelerle ilgili dış desteği sağlamak. Ya işsizlik...? Gaziosmanpaşa’da en önemli sorunlardan biri de işsizlik. İstihdamı çok fazla olan sanayi sektörlerinin, Gaziosmanpaşa’ya da gelmesini istiyoruz. İlçeye yakın yerlerde hazine arazisine ait arsalarda çevreyi kirletmeyen, mimari yapısı çok iyi olan, sanayi alanları projesi geliştirip, bunların TEM bağlantılarını arttırıp, tekstil sanayicilerinin gelip işyerleri açmalarını sağlayacağız. Ama bunları yaparken belirli bir mimari yapıda olmasına dikkat edeceğiz. Ben bunların örneklerini yurtdışında gördüm. "Burası neresi? " diyorsunuz ? "Otel falan mı ?" Ama bir bakıyorsunuz oralar fabrika alanları. Son derece modern, piknik alanları olan, spor alanları olan... Yani buraya gelen yatırımcı 20 dönümlük yer alacak. Yapılan bu yerlerde çirkin, o bildiğimiz soğuk fabrika görüntüleri ortadan kalkacak. Biz bu yerlerde özellikle tekstil alanları öngörüyoruz. Çünkü tekstil de çok işçi çalıştırabiliyorsunuz. Trafik...? - Gaziosmanpaşa’da çok büyük trafik sorunu var. Bizim Karadeniz sahilimiz var. Oradan insanlar geliyor, Topkapı’ya geçecek, Balat’a geçecek. Kullandığı güzergahlar belli. Buraya yapılacak raylı bir sistem bu sorunu çözmez. Çözüm belli aslında. Otoban girişlerini çok arttırmamız lazım. Otoban girişlerini arttırdığımızda insanlar ilçe içindeki birçok güzergahı by -pass edip, direkt otabandan Sultançiftliği’ne ya da Gazimahallesi’ne rahatlıkla gidebilecekler. Biz bu girişleri arttırmakla otoban yanındaki sanayi sitelerimize canlılık getireceğiz. Oralardaki küçük esnaf iş yapmıyor. Biz bunlara son vereceğiz. Gaziosmanpaşa'nın çehresini değiştirecek projeleriniz var mı ? - Bu ilçenin kimlik sorununu çözeceğine inandığımız bir diğer önemli nokta, dev alış-veriş merkezleri. Kongre ve fuar merkezi. Bu çok önemlidir. Bu tür organizasyonlara bir ülkenin Başbakan’ı, yabancı devlet adamları yani Gaziosmanpaşa’ya katkı sağlayacak insanlar gelir. Biz bu ilçeye sekiz defa Sağlık Bakanı’nı getirdik. O'ndan devlet hastenesi sözü aldık. Bu 100 trilyonluk bir yatırımdır. O hastane Gaziosmanpaşa’da yapılan en büyük yatırım olacak.Bizim yapacağımız bu yerlere insanlar gelecek, bu ilçenin yolunu sokağını görecek ve bu ilçeyi tanıyacaklar. Gözden uzak olursanız, gönülden de ırak olursunuz. Seçimlerde en büyük rakibiniz kim olacak ? - Biz burada kendimize rakip görmüyoruz. Bizim geçen seçimlerde aldığımız oy oranı belli. Bizim genel başkanımız geçen seçimlere girmedi. Buna rağmen buradan çok yüksek oy aldık. Gaziosmanpaşa AK Parti’nin İstanbul’da en fazla oy aldığı ilçedir. Biz 400 bin oyun 165 binini aldık geçen seçimlerde. Neredeyse diğer partilerin oyunu toplasanız AK Parti kadar yapmıyor. Ben sahalara çıktığım zaman çok rahat ediyorum. Esnaf beni gördüğü zaman "Başkan'ım sen git" diyorlar. "Burada sen olmasan da bizim oyumuz AK Parti’ye Başkan" diyorlar. Tayip Bey’i çok seviyorlar. Onlar için Recep Tayip Erdoğan çok farklı. Müthiş bir gönül bağı kurmuşlar. Hangi dükkana girsek Tayyip Bey’in AK Partinin resimlerini görürsünüz. Ben Türkiye’nin hiçbir yerinde bir adayın parti genel başkanının üzerine çıkabileceğine inanmıyorum. Tayyip Erdoğan bizim Gaziosmanpaşa’da halkın gönlünü fethetmiştir. CHP sizi korkutmuyor mu ? - Barajın üzerinde şimdilik CHP var. Biz, CHP’yi barajın altına çekmeye çalışıyoruz. Biz, herkesten çok daha fazla çalışıyoruz. Biz sabahları camilere gidiyoruz yaşlılarımız alıyoruz kahvaltı ediyoruz. Sabahlara kadar teknik arkadaşlarla oturup ilçenin projelerini geliştiriyoruz. Örneğin eskiden yapılmış sokak arası parkları kaldırıp yerine büyük parklar yapacağız. Çünkü mahalle aralarına yapılan o küçük parklar tinercilerin balicilerin mekanı olmuş durumda. Bu yerler vatandaş için büyük tehlike arz etmekte. İnsanlar gece sokağa çıkamaz durumda. Ben doktorum; çok iyi biliyorum. Bali farklıdır. Diğer uyuşturuculara benzemez. Kullanan kişiye çok cesaret verir. Saldırgan yapar insanı. Bunu çözmek için de oralara güvenlik koymanız lazım. Ama yapılan 300 parkın hangi birine güvenlik koyacaksınız ? Bu mümkün değil. Biz büyük parklar düşünüyoruz. Bayrampaşa’daki gibi. Roman vatandaşlarımızın yaşadığı mahellenin kesinlikle ıslah edilmesi lazım. Orada yaşayan insanların adam gibi şartlarda yaşaması ve o mahallenin kesinlikle uyuşturucudan temizlenmesi lazım.