Bir İngiliz iş adamının, hakkındaki yanlış ve art niyetli bilgilerin arama motorundan silinmesi talebiyle açtığı dava Londra'da başlıyor. Yüksek Mahkeme'nin kararı benzer taleplerle ilgili olarak önemli bir emsal oluşturacak.
Abone olHakkındaki yanlış ve art niyetli bilgilerin Google'ın arama motorundan silinmesini isteyen İngiliz iş adamı Daniel Hegglin'in şirket aleyhine açtığı dava bugün Londra'da başlıyor. Yüksek Mahkeme'nin kararı, benzer taleplerle ilgili olarak önemli bir emsal oluşturacak.
Daniel Hegglin, aleyhindeki bir iftira kampanyası yüzünden, internete kendisi hakkında "katil", "pedofil" ve "Ku Klux Klan sempatizanı" gibi sıfatlar kullanılan içerikler konduğunu söylüyor. Hegglin, Google'dan bu içerikleri engellemesini istiyor.
İngiliz iş adamı mahkemeden, Google'ın İngiltere ve Galler'de ismi arandığında art niyetli içeriğe erişimi engellemesi konusunda bir karar çıkmasını umuyor.
Google, Hegglin'in bu talebine karşılık kaldırılmasını istediği internet sitelerinin linklerini talep etti.
Yüksek Mahkeme ise şirketin bundan fazlasını yapması gerekip gerekmediğine karar verecek.
"Yüzlerce içeriği listeleyemem"
Halen Hong Kong'da yaşayan iş adamı, hakkındaki kötü niyetli içerikleri ilk kez 2011 yılında farketmiş.
Daniel Hegglin kendisi hakkında 3 bin 600'den fazla internet sitesinde yalan içerik bulunduğunu öne sürerek, bütün bunları listeleyerek Google'a bildirmesinin büyük zaman ve çaba gerektireceğini söylüyor. Hegglin, bunun etkili bir yol olmayacağını belirtiyor.
Hegglin ayrıca bu içeriğin kaynağının Google olmamasına rağmen, şirketin arama motoru aracılığıyla içeriğe ulaşılmasına izin verdiğini, bunun da iftiranın ve tacizin yaygınlaşmasına hizmet ettiğini savunuyor.
'Unutulma hakkı'ndan farklı
Daha önce böylesi önemli bir karar Avrupa Birliği Adalet Mahkemesi tarafından alınmış, mahkeme kişiler hakkında utanç verici bilgilerin belli bir süre sonra arama sonuçlarından silinmesi, bir başka deyişle "unutulma hakkı" yönünde karar almıştı.
Bu kez konu farklı. Hegglin davasında konu, kişiler hakkında utanç verici ama doğru bilgilerin bir süre sonra silinmesi kapsamına girmiyor.
Burada tartışma konusu olan "herkesin herkes hakkında doğru olmayan her türlü içeriği kendi kimliğini belli etmeden internete koyabilme ve o kişinin hayatını kabusa çevirme imkanının" sınırlanması.