AB'ye girmemizi istemeyen Fransa'ya nasıl tepki gösterileceği konusunda Zeynep Göğüş'ün bir önerisi var. Yaşar Kemal'in Fransa'dan aldığı ödülü geri vermesi.
Abone olAB'ye üyelik sürecimizde önümüze çıkan en büyük engel şüphesiz Fransa'nın tutumu. Zeynep Göğüş, Tempo Dergisi'ne yaptığı açıklamada Fransızlar'dan nasıl intikam alınacağını önermiş. Göğüş, Yaşar Kemal'in Fransa'dan aldığı "Legion d’Honneur’" ödülünü geri vermesini istiyor. Fakat Ertuğrul Özkök'e göre durum daha farklı bir boyutta. Özkök "Yaşar Kemal geri vermeli mi?" başlıklı yazısıyla olaya açıklık getirmiş.
YAZARIMIZ Zeynep Göğüş Tempo Dergisi’nin son sayısında bir öneri getiriyor.
Özeti şu:
‘Yaşar Kemal Legion d’Honneur’ü geri versin.’
‘Legion d’Honneur’ Fransa’nın en yüksek liyakat nişanı.
Zeynep Göğüş’ün yazısından okuduğuma göre, Napolyon zamanından beri veriliyormuş.
ATATÜRK DE ALMIŞ
Bu nişanı alanlar arasında bir çok tanınmış Türk var.
Mesela Atatürk 1914 yılının mart ayında bu nişana layık görülmüş.
Aynı nişana sahip öteki Türkler arasında şu tanınmış simalar var:
YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, Zeynep Oral, Prof. Bülent Özer, Prof. Tarık Zafer Tunaya, Sakıp Sabancı, İnan Kıraç ve Yaşar Kemal.
Göğüş’ün yazısında Fransa’nın Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı çıkışına bir tepki olarak önerdiği eylem şu:
Yaşar Kemal, kendine verilen Legion d’Honneur nişanını iade etsin.
Niye Yaşar Kemal?
Çok basit.
Atatürk artık yaşamadığına göre, Fransa’da en çok tanınan Türklerden biri olan Yaşar Kemal’in bunu yapması ses getirebilir.
Üstelik, Yaşar Kemal bütün hayatı boyunca muhalif kalmış bir yazar.
O nedenle onun bu eylemi yapması etkili olabilir.
Nitekim öyle de oldu.
‘Le Figaro’ Gazetesi dünkü nüshasında Göğüş’ün bu önerisini haber yapmış.
İlk bakışta insana iyi gelen bir öneri.
Üstelik Türk halkının tepkici ruhunu okşayacak bir davranış.
Dolayısıyla insanın içinden ‘Evet, Yaşar Kemal bunu yapmalı’ duygusu geçiyor.
Ama gerçekten böyle mi?
ACABA ÖYLE Mİ
Bir kere şunu düşünmemiz gerekir.
Yaşar Kemal bu eylemi ile kime tepki vermiş olacak?
Fransız Devleti’ne mi?
Öyleyse eylem yanlış.
Çünkü Fransız Devleti’ni temsil eden Cumhurbaşkanı Chirac, Türkiye ile müzakerelerin başlamasına karşı değil.
Fransız partilerine mi?
O partilerin bir bölümü, en azından temsilcilerinin bir bölümü de Türkiye karşıtı görüşleri paylaşmıyor.
TEPKİ YERİNE
Fransız aydınları mı?
Aydınların küçümsenmeyecek bir bölümü Türkiye’ye sempati ile bakıyor.
Geriye kim kalıyor?
Fransız halkı...
Yaşar Kemal gibi bir yazar çıkıp Fransız halkına tepki göstermeli mi?
Benim kanaatim tam tersi.
Legion d’Honneur’ü gururla taşıyıp, o nişanı kabul etmenin gerisinde yatan düşünceyi anlatmak gerekmez mi?
Fransız halkına tepki göstermek yerine onlara Türkiye’yi ve Türkleri anlatmak çok daha önemli.
Ben her şeye rağmen Batı’da başlayan bu büyük tartışmanın Türkiye’nin lehine olacağını düşünüyorum.
Geçen pazar günkü ‘Journal du Dimanche’ Gazetesi’nde, benim düşünce sistemimde de büyük yeri olan Fransız düşünürü Edgar Morin’in ‘Türkiye Avrupalıdır’ başlıklı tam sayfa bir yazısı yayınlandı.
Bu mükemmel yazının özeti şöyleydi:
‘Türkiye 13’üncü yüzyıldan beri Avrupalıdır. Avrupalıların temel düşünce sistemi olarak kabul ettikleri Hıristiyanlık ise Doğulu bir dindir. Ortadoğu’da doğmuştur.
Üstelik son üç yüz yılda Hıristiyanlık Batı Avrupa düşüncesinde egemen durumunu kaybetmiştir. Onun yerini Rönesans düşüncesi almıştır.
Türkler bütün dinlere hoşgörülü bir imparatorluk kurmuştur. Ama Batı, Türklerle ilgili bütün bilgisini sadece savaşlar üzerine kurulu tarih kitaplarından öğrendiği için bu gerçeği öğrenememiştir.’
ŞUNU İSTEYELİM
Fransız Devleti’nin verdiği nişanı reddetmek yerine Yaşar Kemal’den şu istenebilir.
Siz de Edgar Morin gibi yazılarla, mülakatlarla, ortak deklarasyonlarla Fransız halkına bu güzel ülkeyi ve halkını anlatınız...
Sadece onlar değil hepimiz...
YAZI:Ertuğrul ÖZKÖK