BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,14
ALTIN 2.999,55
HABER /  GÜNCEL

Göğüs küçültme ameliyatı oldu hayatı karardı

Antalyalı iş kadını Songül D. (58), İstanbul’da özel bir hastanede yaptırdığı meme küçültme ameliyatı sonrasında iyileşmeyen yaralar nedeniyle sol memesini kaybettiğini iddia etti.

Abone ol

ANTALYA’da gıda ve turizm alanında hizmet veren, evli ve 2 çocuk annesi Songül D., Mart 2010’da aşırı sırt ağrısına neden olduğu gerekçesiyle meme küçültme ameliyatı için İstanbul’da özel bir hastaneye gitti. Plastik cerrahi uzmanı Dr. S.M.’nin muayene ettiği D., 1 Nisan’da meme küçültme ameliyatı oldu. Ancak Songül D.’nin göğsündeki ameliyat yaraları iyileşmedi. Dr. S.M.’nin tavsiyesi üzerine sülük tedavisine başlayan D.’nin yaraları, uygulama sırasında iyileşme göstermedi. Ameliyat yerleri çürüyen ve psikolojisi bozulan Songül D.’nin sol memesi kazınarak tamamen alındı.

KADINLIĞIMI ÇALDI, HESABINI VERSİN

Olayın etkisiyle psikolojik sorunlar yaşayan, sosyal çevreden kopan ve çalışamaz duruma gelen D., "Kadınlığımı çaldı" dediği Dr. S.M. hakkında 28 Haziran 2011 tarihinde İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Ancak mahkeme 11 Nisan 2013 tarihinde görevsizlik kararı verdi. Bunun üzerine Songül D., 3 Mart 2014 tarihinde İstanbul 7’nci Tüketici Mahkemesi’nde maddi ve manevi tazminat davası açtı.

Ameliyat öncesinde saygın bir iş kadını olduğunu söyleyen Songül D., sıkıntılarından kurtulmanın yollarını ararken, ameliyat sonunda kadınlığını yitirdiğini belirtti. Ameliyat olduktan sonra göğsünde çürüme başladığını kaydeden D., şöyle konuştu:

DOKTORUM SÜLÜK VURDURMAYI TAVSİYE ETTİ

"Doktorum S.M., ’Birini bulalım, sülük aldıralım, sülük vurduralım oraya’ dedi. Belli noktaları çizerek işaretledi, korkarak sülükleri aldırdım. Çare arıyoruz ya, sülükleri onun dediği yerlere vurdurdum, bu arada kendisiyle sürekli irtibat halindeydim. Korkuyla sülük işlemini bitirdim, tüm amacım sağlığıma kavuşmaktı. Göğsümde kanama oldu. Beni hastaneye çağırdı, gittim. Hastanedeki muayenesi sonunda, ’Seni yeniden ameliyata alıp, göğüs ucunu alacağız’ dedi. Ucu çıkardı, içini kazımaya başladı, bu süreç 1.5 ay sürdü ve aralıklarla göğsüm kazındı."

"KANGREN OLAN GÖĞSÜMÜ DİKİP GÖNDERMİŞ"

Doktorun çalıştığı hastane uzak olduğu için kontrol ve işlem için bazen İstanbul Kartal’daki yanık merkezine gittiğini anlatan Songül D., "Buradaki doktorum, ’Göğsünün alınması gerekiyor. Her gün göğsün kazınarak bu acı yaşatılmamalı’ dedi. Bunun üzerine kendi doktoruma gittiğimde, ’Doktor Bey artık ağrıdan duramıyorum’ dedim. Göğsümü dikip, ’15 gün sonra pansumana git, 6 ay sonra gel’ dedi. Kangren olmuş göğsümü dikip beni Antalya’ya göndermiş" dedi.

"EVDE ÇÜRÜMÜŞ ET ARADIK"

Antalya’ya döndükten kısa süre sonra evi korkunç bir kokunun sardığını, evde kokmuş et aramaya başladıkları belirten Songül D., şunları kaydetti:

"Meğer koku göğsümden geliyormuş. Göğsümde akıntı olmaya başladı. Haziran ayında Antalya’daki evime yakın özel hastaneye gittim, orada durumun çok kötü, vahim olduğu söylendi. Korkarak da olsa müdahale ettiler. Göğsüm kangren olmuş ve koluma da sıçrama ihtimali olduğu söylendi. Bu arada İstanbul’daki doktorum S.M.’yi arayarak durumu bildirdim. S.M., ’Müdahale etmeyin, ben canlı doku koyacağım’ diyerek beni caydırmaya çalıştı. Bunun üzerine konuşmaları dinleyen hastanedeki doktorlardan biri, elimden telefonu alarak, ’Kadın ölüyor, ne müdahale etmemesi, nasıl böyle bir şey söylersin, biz doktoruz yanlış mı yapıyoruz?’ diyerek tepki gösterdi. Hatta doktor bana dönüp, ’Ben sizden meslektaşımız adına özür diliyorum evladım’ diyerek bana tıbbi müdahalede bulundu. Göğsümü kazıyıp çıkardılar. O sırada silikon koymuşlar ama kolumun kesilmesine kadar gidebilecek bir enfeksiyon gelişebileceğini söylediler."

"KADINLIĞIMI ÇALDI"

Tek amacının sırt ağrılarından kurtulmak olduğunu belirten Songül D., Dr. S.M. hakkında İstanbul’da maddi ve manevi tazminat davası açtığını söyledi. Davanın devam ettiğini ve adli tıp raporlarının beklendiğini kaydeden Değerli, "Olaydan sonra yaptığım araştırmada, S.M. hakkında benzer bir operasyondan dolayı başka bir hastanın dava açtığını öğrendim. O mağdur tazminat davası açmış ve kazanmış. Ülkemizde kadınlar bedeniyle değer görüyor. Ben evimde eksiğim, bizi alt üst etti, üniversite son sınıf öğrencisi kızım beni kaybetme korkusuyla yanımdan hiç ayrılmadı, okulunu bıraktı. Kadınlığımı çalan doktorun cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

"AMELİYAT BAŞARISIZ, SAĞLIKLI GÖĞÜS KAYBEDİLDİ"

Songül D.’nin avukatı Ayşegül Ekinci ise davalı doktorun yükümlülüğünün, taahhütlerine, tıbbın gereklerine ve iyi niyet kurallarına uygun şekilde estetik ameliyatı gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Ancak doktorun mesleğinin etik değerleri ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, estetik amaçlı ameliyatın başarısız olduğunu, müvekkilinin sağlığının da bozulduğunu kaydeden avukat Ekinci, "Müvekkilim sapasağlam göğsünü kaybetmiştir. Borçlar Kanunu gereği meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksikliklerden ayıba karşı tekeffül borcu gereğince sorumludur. Hatalı ve eksik inceleme sonucu tanzim edilen, davalı doktorun kusurunun bulunmadığı adli tıp raporu nedeniyle dava 4 yıldır sürüncemede kalmıştır. Ancak yaptığımız itirazlar neticesinde tamiri imkansız hasarlar bırakan doktorun maddi manevi tazminat ödemesine karar verilmesi gerekmektedir" diye konuştu.

Dr. S.M.’nin dört yıldır süren davanın hiçbir duruşmasına katılmadığını iddia eden Ekinci, "Davalı tebligatı özellikle almayıp, ertesi gün adliyeye gelip elden teslim almış. Davayı biliyor ama umursamıyor görünüyor. Hiç temasımız olmadı. Yargılama süreci devam ediyor. Ancak doktor daha evvel de bir başka hastaya yaptığı hatalı operasyon nedeniyle yargılanmış ve tazminat ödemeye mahkum edilmiş" dedi.