Ümraniye Cezaevi'nde yatan Ergenekon'un gizli tanığının 'avanta' isyanı cezaevindeki 'rant' trafiğini ortaya çıkardı.
Abone olÜmraniye Cezaevi'nde yatan Ergenekon'un gizli tanığının eşi A.A., ayrıcalık yapılması için cezaevi görevlilerine binlerce dolar avanta verdi. Ancak, avantanın ardı arası kesilmedi. A.A.'nı şikayeti üzerine 53 kişi hakkında dava açıldı.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre: Ergenekon'un gizli tanığı Aydost'un eşi A.A.'nın 'avanta' şikayetinin ardından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında iddianame hazırlanarak İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Ümraniye Cezaevi'ndeki rant trafiğinin ayrıntıları gözler önüne seren 100 sayfalık iddianamede, Başgardiyan M.G. ile cezaevi teknisyeni Ö.A.tutuklandı. Aralarında gizli tanık Aydost ve eşi A.A.'nın da bulunduğu 53 kişi hakkında, "Rüşvet, görevi kötüye kullanmak, resmi belgede sahtecilik, örgüt kurmak, örgüte üye olmak, uyuşturucu ticareti yapmak" suçlarından 6 yıldan 92 yıla kadar hapis cezası istendi.
Rant çarkını ortaya çıkaran A.A. ihbar mektubunda şunları anlattı: "Eşim cezaevinde ayrıcalıklı muamele istiyordu. Verdiğim rüşvetler sayesinde bu sağlandı. Eşim en son birinci müdür H.Y.'nin kızının düğünü için, 6 bin dolar para istedi. Babamın çektiği krediyle bu parayı da ayarladım. Ama canıma tak ettiği için savcıya ihbar ettim."
'AYDOST' CUMHURİYETİ
Yüz sayfadan oluşan iddianamede, cep telefonu satışlarından uyuşturucu pazarlığına, rüşvet pazarlığından adam kayırmaya, pahalı hediyelerden kebap partilerine kadar yok yok. İddianameye göre, Ergenekon'un gizli tanığı olan işadamı 'Aydost' cezaevinde rüşvet karşılığında şunları yaptı:
Cezaevi birinci müdürü H.Y., ikinci müdürü D.G. ve başgardiyan M.G.'ye rüşvet vererek zengin tutuklu ve mahkûmları kendi koğuşuna aldırdı. Bu kişilerin dışarıdaki çek senet gibi işlerini çözerek karşılığında para aldı. Mahkûmların koğuşlarından çıkması yasakken her gün koğuşundan çıkıp, cezaevi içinde istediği yere girip çıktı. Koğuşlara yapılacak baskınları önceden haber aldı ve böylece telefonların çıkarılmasını sağladı.
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Aydost da çarpıcı itiraflarda bulundu: "Başgardiyan M.G., önce cezaevinde kullanılmak üzere on tane uydu alıcısı istedi. Eşim istenilenleri aldı. Ardından birinci ve ikinci müdürün kızlarına kol saati istedi. Eşim 20 kol saati aldı. Daha sonra, birinci müdüre dizüstü bilgisayar istedi. Bilgisayarı da eşime aldırdım."
'YÖNETİM DENETLİYOR'
Cezaevindeki uyuşturucu ve cep telefonu trafiğinin, yönetimin denetiminde yapıldığını ileri süren Aydost, şu iddialarda bulundu: "Ben cezaevinde koğuş sorumlusuyum. Koğuş sorumlularının haberi olmadan yasal olmayan hiçbir şey yapılmaz. Dışarıda 50 lira olan uyuşturucu, içeride 2 bin 500 liraya satılıyor. Kameralı cep telefonlarının fiyatı, cezaevinde 15 bin dolar, kamerasız telefonların fiyatı 5 bin liradır. Cezaevindeki cep telefonu ve uyuşturucu trafiği, teknisyenler ve çöp bölümünde çalışan görevli memurlarca yürütülmektedir."