Sevgilisine öldürttüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan 29 yaşındaki Nilgün Yavuzarslan'ın ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasına çarptırılması istendi
Abone olSAMSUN'un Çarşamba İlçesi'nde eşini, sevgilisine öldürttüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan 29 yaşındaki Nilgün Yavuzarslan'ın ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasına çarptırılması istendi.
Çarşamba İlçesi'nde 28 Kasım 2009 günü akşamı meydana gelen olayda, inşaat malzemeleri satışı yapan mağaza sahibi 35 yaşındaki 1 çocuk babası Mustafa Yavuzarslan, evinin bulunduğu apartmana girerken kafasından ve sırtından kurşunlanarak öldürüldü. Olayın ardından soruşturma başlatan polis Yavuzarslan'ın 12 yıllık eşi 29 yaşındaki Nilgün Yavuzarslan'ın ifadesine başvurarak düşmanları olup olmadığını sordu. Genç kadın düşmanları olmadığını ve cinayeti işleyen kişiyi de görmediğini söyledi.
TELEFONLARI DİNLEMEYE ALINDI
Olayın meydana geldiği mahallede vatandaşlarla görüşen sivil polisler, genç kadın ile evin karşısında bulunan elektrik tesisatçısı 29 yaşındati Fatih Sağlam'ın ilişkisi olduğunu öğrendi. Bunun üzerine iki kişinin telefonları dinlemeye alınırken, olayın öncesinde bir çok kez görüştükleri tespit edildi.
Genç kadın eşini gözyaşları arasında toprağa verdikten kısa süre sonra, sevgilisi Fatih Sağlam ile görüşmeye devam etti. Ancak telefonlarının dinlenildiğini anlayan sevgililer haberleşmek için başka telefon hatları alıp kullanmaya başladı. Polis bu numaraları da tespit edip dinlemeyi sürdürdü. Geçen yıl Şubat ayında da iki sevgiliyi yakalayıp gözaltına aldı. İfadelerinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan sevgililer tutuklanarak cezaevine gönderildi.
CİNAYETTEN SONRA 'KURTULDUK' DİYE MESAJ ATMIŞ
Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada tutuklu yargılanan Nilgün Yavuzarslan, savunmasında kendisinin cinayetle bir ilgisinin olmadığını söyledi. Beraatini isteyen genç kadın şunları söyledi:
"Olaydan 4- 5 ay önce Fatih ile görüşmeye başlamıştık. Bazen eve gelip gidiyordu. Her görüşmemizde beni kıskandığını ve kimseyle paylaşamayacağını, eşimi öldüreceğini söylüyordu. Ben de her seferinde kendisine karşı çıkıyordum. Hatta 2 kez eşimi öldürmeye teşebbüs ettiğini ancak yapamadığını bana anlatmıştı. Olay günü de beni arayıp bu işi bitireceğini söyledi. Ben bir şey yapamayacağını düşündüğümden üstünde fazla durmadım. Olaydan yarım saat önce de kendisiyle görüştüm. Eşimi sordu. Evde olmadığını ancak 10 dakikaya kadar geleceğini söyledim. Kısa bir süreliğine eve geldi. Sonra da gitti. Daha sonra da bu olay meydana geldi. Kimin eşimi vurduğunu görmedim. Ancak akşam bana 'Bu iş bitti. Artık kurtulduk. Korkma' diye mesaj çekince Fatih'in yaptığını anladım. Fatih ile görüşmeye devam ettim. Çünkü onun bana da zarar verebileceğinden korkuyordum."
Nilgün Yavuzarslan eşiyle daha önceden sorunları olduğunu hatta boşanma aşamasına geldiklerini ancak bu sorunları atlattıklarını söyleyerek beraatini istedi.
'NİLGÜN BENİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTI'
Fatih Sağlam ise duruşma yaptığı savunmasında olayda kullandığı silahı parçalayarak boş araziye attığını söyledi. Sağlam, evli sevgilisinin cinayetle ilgisi olmadığını ileri sürerek şunları anlattı:
"Nilgün'e olan ilgim önceleri platonikti. Kendisinden hoşlanıyordum. Ancak 4- 5 ay kadar önce kendisine açıldım. O da kabul etti. Birkaç kez cinsel ilişkiye girdik. Kendisini çok sevdiğim için kıskanıyordum. Birkaç kez Nilgün'e eşini öldüreceğimi söylemiştim. Ama o her seferinde beni engelliyor, 'sakın böyle bir şey yapma' diyordu. Olay akşamı arkadaşlarla bir süre içki içtik. Bu sırada ben Nilgün ile mesajlaşıyordum. Telefonun şarjı bitince işyerime geldim. Şarja takıp mesajlaşmaya devam ettik. Eşinin ne zaman geleceğini sorup öğrendim. Mustafa'nın bu akşam eve çıkamayacağını söyledim. Bir süre sonra Mustafa'yı apartmana girerken gördüm. Kapıyı açıp içeriye girerken arkasından gidip kafasına bir el ateş ettim. Yere düşünce bir kez daha ateş ettim. Sonra da kaçtım. Olaydan sonra bir süre Nilgün ile görüşmedik. Daha sonra telefon numalarımızı değiştirerek görüşmemize devam ettik. Onun cinayetle bir ilgisi yok. Ben de hazırlık yapmadım. Sadece gördüğümde öldürürüm diye düşünüyordum. Nilgün'ü çok sevdiğim için sonuçlarını düşünemedim. Çok pişmanım."
İKİSİNE DE AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜRBOYU İSTEMİ
Cumhuriyet savcısı, iki sevgilinin olaydan 15 gün önce yeni telefon numaraları alarak haberleşmeye başladığını ve cinayeti de bu tarihten itibaren planladıklarını, Nilgün Yavuzarslan'ın mesajlarla ve telefon görüşmesiyle eşinin nerede ve ne zaman geleceğini Fatih Sağlam'a bildirdiğini, bu şekilde planlayarak Mustafa Yavuzarslan'ı öldürdüklerini iddia etti Cumhuriyet savcısı toplanan delil ve dinlenen tanık beyanlarına dikkate alarak Nilgün Yavuzarslan ile Fatih Sağlam'ın 'ağırlaştırılmış ömüarboyu hapis' cezasıyla cezalandırılmasını istedi. İki sanığın avukatları savunma yapmak için süre talep edince, duruşma ertelendi.
3 KİŞİ TECAVÜZ ETTİ DEDİ AMA...
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
[PAGE]Samsun'da para karşılığı cinsel ilişkiye girmek için anlaştığı kişiyle gittiği köyde 3 kişinin tecavüzüne uğradığını ve cep telefonunun zorla alındığını ileri sürerek şikayetçi olan 20 yaşındaki F.B. duruşmada, "Hepsini Allah'a havale ediyorum. Şikayetçi değilim" dedi. Tutuksuz yargılanan üç sanık ise genç kadınla kendi rızasıyla para karşılığı ilişkiye girdiklerini söyledi. Duruşma tanıkların dinlenmesi için ertelendi.
Samsun'da meydana gelen olayda, 21 yaşındaki Ersan A., F.B.'yi telefonla arayarak para karşılığı cinsel ilişkiye girmek için anlaştı. Genç kadını minibüsle alıp Çoraklı Köyü'nde ormanlık bir alana götürdü. Burada tenha bir yere park ettiği minibüsün içinde F.B. ile cinsel ilişkiye girdikleri sırada iddiaya göre arkadaşları 39 yaşındaki Eyüp K. ve 23 yaşındaki Kerim A. da yanlarına geldi. Ersan A. genç kadından arkadaşlarıyla da ilişkiye girmesini istedi. Ancak F.B., kısa sürede 3 kişiyle cinsel ilişkiye giremeyeceğini söyleyerek bu teklifi kabul etmedi. İddiaya göre üç arkadaş F.B.'yi öldürmekle tehdit ederek zorla cinsel ilişkiye girdi. Daha sonra Ersan A. genç kadının telefonunu elinden alarak, kent merkezinde evine yakın bir yerde bıraktı.
POLİSE GİDİP ŞİKAYETÇİ OLDU
Olayın ardından polise giden F.B. üç kişi hakkında şikayetçi oldu. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan 3 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, haklarında Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'güveni kötüye kullanmak ve tecavüz' suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tutuksuz yargılanan sanıklardan Eyüp K., genç kadın ile cinsel ilişkiye girmek için 40 TL'ye anlaştıklarını belirtip, zorla bir şey yapmadıklarını söyledi. Diğer sanık Kerim A. ve Ersan A.'da genç kadınla kendi rızasıyla ilişkiye girdiklerini ileri sürerek beraatlerini istedi.
'ALLAH'A HAVALE EDİYORUM'
Duruşmaya katılan F.B. ise, kendisinin Ersan A.'nın telefonla arayarak cinsel ilişkiye girmek istediğini belirterek şunları anlattı:
"Beni telefonla Ersan aradı ve cinsel ilişki teklifinde bulundu. O zamanlar fuhuş yaparak geçimimi sağlıyordum. Ben de teklifini kabul ettim. Sonra beni minibüsle bir köye götürdü. Burada biz ilişkiye girerken diğer iki sanık geldi. Onlarla da ilişkiye girmemi söyledi. Kabul etmeyince 'Seni bu dağ başında bırakırız. Karşı çıkarsan ölürsün' diyerek beni tehdit ettiler. Geceydi ve çok korkuyordum. Bu yüzden ses çıkarmadım ve benimle zorla ilişkiye girdiler. Ersan ayrıca benim telefonumu aldı ve geri vermedi. Olay benim anlattığım gibi olmuştur. Ancak hepsini Allah'a havale ediyorum. Şikayetçi değilim."
Olayın ardından F.B.'ye, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından 'ruh sağılının bozulmadığına' ilişkin rapor verildiği belirtildi. Mahkeme, sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına ve gelmeyen tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
İÇİME CİN GİRDİ DEDİ EŞİNİ ÖLDÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
Alkol ve kumar düşkünü Hasan S., tartıştığı eşini silahla vurdu. Cinayeti "Cin girdi. Hatırlamıyorum" diye anlattı
Babasıyla birlikte kahvehane işleten ve kumar düşkünü olduğu iddia edilen 34 yaşındaki Hasan S. önceki gece gittiği bir bardan eve dönüşte 26 yaşındaki eşi Sevgi S. ile tartıştı. Sinirle terk ettiği eve iki saat sonra geri dönen Hasan S. yanında taşıdığı ruhsatsız silahı çekip, aynı zamanda teyzesinin kızı da olan eşini 7 kurşunla öldürdü.
CESEDİ İLK OĞLU GÖRDÜ
Ardından silahı üzerine bıraktığı cesedi battaniye ile örten Hasan S., 8 yaşındaki oğlu M.S. ile 5 yaşındaki kızı D.S.'yi alarak babasının evine gidip yattı. Baba M.S. sabah saat 07.30 sıralarında 8 yaşındaki torununu da yanına alarak oğlunun evine gitti. Dedesiyle birlikte eve giden ilköğretim okulu öğrencisi M. S. oturma odasında cesedi görünce "Dede annem ölmüş" dedi. Polislerle kendi evine giden baba M.S. katil zanlısı oğlunu teslim etti. Gözaltına alınan Hasan S., ifadesinde , "İçime cin girdi. Ne yaptığımı hatırlamıyorum" dedi. Kayınpeder M. S. de polise oğlunun son dönemde psikolojisinin bozuk olduğunu söyledi. Alkol bağımlısı Hasan S.'nin yasadışı kumar oynattığı ve kendisinin de sık sık kumar oynadığı, kumar borçları yüzünden de borçları nedeniyle tefeciden para aldığı, borcunu ödeyemeyince de kimsenin haberi olmadan babasının iki evi ile kendi oturduğu evi sattığı öne sürüldü.
HASTANEDE TÖRE NÖBETİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
Şanlıurfa'da sancılanan 15 yaşındaki E.B., yakınları tarafından götürüldüğü hastanede erkek bebek dünyaya getirdi
Şanlıurfa'da lise öğrencisi 15 yaşındaki E.B., sancılanınca bir yakını tarafından hastaneye götürüldü. Burada yapılan muayenede hamile olduğu ve doğum sancısı çektiği belirlenen E.B., hastanede bir erkek bebek dünyaya getirdi.
BABA 20 YAŞINDAKİ M.C.'Mİ?
Hastane yetkilileri 15 yaşındaki annenin yaşının küçük olması üzerine durumu polise bildirdi. İhbar üzerine hastaneye giden polis, yeni doğum yapan liseli E.B.'nin bilgisine başvurdu. E.B., polise verdiği ifadede, okul arkadaşının ağbisi M.C. (20) ile ilişkiye girdiğini söyledi. Küçük kızın verdiği bilgi üzerine harekete geçen polis, Şanlıurfa eski sanayi sitesinde bir işyerinde çalıştığı öğrenilen M.C.'yi gözaltına aldı.
POLİS, KAPIDA NÖBET TUTUYOR
Tehdit aldığı öğrenilen küçük anne E.B.'nin, "töre cinayeti"ne kurban gidip öldürülmemesi için doğum yaptığı hastanedeki odasının kapısında kadın polisler nöbet tutuyor.
BU KADAR UCUZ MU?
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
ANTALYA'da dün gece gittiği barda 3 bira için istenen 120 liralık hesaba itiraz eden 28 yaşındaki Serkan Elma, bar önünde tabancayla başından vurulup kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Elma'nın 1 ay sonra ikinci kez baba olmaya hazırlandığı belirtilirken, olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı.
Olay dün saat 23.30 sıralarında Muratpaşa İlçesi, Turgut Reis Caddesi üzerinde bulunan bir barın önünde meydana geldi. 1 çocuk babası olan ve 1 ay sonra yeniden baba olmaya hazırlanan Serkan Elma, eğlenmek için bara gitti. Burada 3 bira içen Elma, daha sonra hesap istedi. 3 bira için 120 lira hesap gelen Elma, itiraz etti. Çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüşünce bar çalışanları tarafından tartaklanan Elma, daha sonra dışarı çıkartıldı. Dışarıda da süren kavgada isimleri açıklanmayan bar sahibi ve yeğeni Serkan Elma'ya saldırdı. Serkan Elma başına isabet eden kurşun ve kalbinin üzerine saplanan bıçak darbesiyle olay yerinde hayatını kaybetti.
Bir inşaat malzemeleri satış ofisinde çalışan Elma'nın cesedi, olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri olaydan sonra bar sahibi ve yeğenini gözaltına aldı. İsimleri açıklanmayan 2 şüphelinin sorgularının sürdüğü, olayla ilgili soruşturmanın geniş çaplı yürütüldüğü açıklandı.
HAMBURGERİNDEN PREZERVATİF ÇIKTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..
Uluslararası bir fast-food lokantalar zincirinin Muğla Bodrum'daki şubesinde yediği hamburgerden prezervatif çıktığını öne süren 48 yaşındaki Nilgün Yılmaz Özkaynak, mahkemeye başvurdu.
AĞZINDA PREZERVATİF ÇİĞNEDİĞİNİ FARK ETTİ
Bodrum'da pansiyon işleten Nilgün Yılmaz Özkaynak, eşi Koray Özkaynak ile birlikte 13 Ekim 2008'de bir fast-food lokantasına gitti. Bir hamburger ve bir tavukburger siparişi veren çift, yemeklerini yerken iddiaya göre Nilgün Yılmaz Özkaynak, hamburgerini çiğnerken ağzında plastik bir karışım olduğunu fark etti. Lokmasını ağzından çıkarınca prezervatif olduğunu fark ettiğini ve kusmaya başladığını söyleyen kadın, çalışanların kendilerini lokantadan kovduğunu öne sürdü. Bunun üzerine polisi arayan çift, tutanak tutulmasını istedi. Polis tutunak tuttu, ancak zabıtaya başvurulması gerektiğini bildirdi. Zabıta tarafından da iddiaların yer aldığı tutanak tutuldu.
BİLİRKİŞİ TESPİT EDEMEDİ
Bu olaydan 3 gün sonra lokantanın sorumlusu A.U.,müşterileri rahatsız ettiği ve asılsız bir iddia ile kendilerini suçlayarak ürünlerinin marka imajını zedelemeye çalıştığı iddiasıyla Özkaynak çifti hakkında şikâyetçi oldu. BodrumCumhuriyet Savcılığı yaptığı incelemede, her iki tarafın birbirinden şikâyetçi olmasına karşın iddia edilen "hamburgerden prezervatif çıktı" suçlamalarına ilişkin net bir delil bulunmadığı gerekçesi ile soruşturma açmaya gerek görmedi. Bilirkişi raporunda ise "Prezervatifin köfte içinden veya ekmek arasından çıktığına dair bulguya rastlanmadığı" kanaatine varıldığı belirtildi. Nilgün Yılmaz Özkaynak, uluslararası firmanın Türkiye distribütörü,mamullerin ticaretini yapan kişiler hakkında da yaklaşık 1milyon TL'lik tazminat davası açmak için ikinci hukuk mücadelesine hazırlanmaya başladı.
ÖNCEKİ HABERLER
