Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) hazırladığı "Gizli Af, Zamanaşımı" raporunda, yılda ortalama 480 bin dava dosyasının zaman aşımına uğradığı belirtti.
Abone olAnkara Ticaret Odası’nın (ATO) hazırladığı "Gizli Af, Zamanaşımı" raporunda, yılda ortalama 480 bin dava dosyasının zaman aşımına uğradığı belirtilerek, davaların zamanaşımına uğraması için çok sık avukat değiştirildiği ve davaların "inceleme" adı altında uzatıldığına dikkat çekiliyor. ATO’nun Adalet Bakanlığı verilerinden yararlanarak hazırladığı "Gizli Af, Zamanaşımı" raporuna göre, Türkiye’de 1995-2004 yılları arasında yıllık ortalama 486 bin, 2002 yılında 776 bin 653 ve 2004 yılında ise 546 bin dava zaman aşımına uğrayarak düştü. Türkiye’de zaman aşımı adı altında sinsi ve gizli bir affın uygulandığı belirtilen raporda, son 10 yılda Yargıtay ceza dairelerinde 56 bin 980, ilk derece mahkemelerinde 3 milyon 765 bin 58, savcılıklarda 1 milyon 63 bin 765 olmak üzere toplam 4 milyon 866 bin 803 davanın düştüğü kaydedildi. Hazırlanan raporda, "Polis olan babasının tabancasıyla 5 yaşındaki çocuğun öldürme, 1996 yılında 12 gence işkence edilmesi, banka batırma, hayali ihracat ve 10 polise kayıp silahlar nedeniyle suçlanması" gibi konuları kapsayan davaların zaman aşımana uğrayarak düştüğü hatırlatıldı. ADALET YAVAŞ İŞLİYOR ATO Başkanı Sinan Aygün raporu değerlendirirken, adaletin yavaş işlediğini vurgulayarak, görevi kötüye kullanmak, çürük bina yapmak, devleti dolandırmak, hayali ihracat, banka boşaltmak ve naylon fatura düzenlemek gibi suçlarda yürütülen davaların, yargılama sürecinin bir döneminde tek tek düştüğünü ifade etti. 2003 verilerine göre bir davanın ortalama süresinin ceza mahkemelerinde 241, DGM’de 363, çocuk mahkemelerinde 433, ağır ceza mahkemelerinde 354 ve asliye ceza mahkemlerinde ise 400 gün olduğunu belirten Aygün, hükümetten hükümete geçiş sürecinde davaların "Bürokrat, zamanaşımı ve milletvekili zırhı" ile zaman aşımına uğratıldığını savundu. Aygün, dosyaların mahkemeler arasında dolaşması, görevsizlik, takipsizlik ve yetkisizlik kararları nedeniyle davalara bakacak mahkemelerin bulunamaması nedeniyle zaman aşımı sınırına ulaşıldığını kaydetti. Aygün, bilirkişi raporuna ihtiyaç duyulan davalarda uzman kişinin dava dosyalarını uzun süre elinde tutması nedeniyle de zaman aşımının yaşandığına dikkat çekti. "HUKUK AYIBI" Ağırlaştırılmış müebbet için 30 yıl, müebbet için 25 yıl, 20 yıldan az olmayan hapis cezaları için 20 yıl ve 5 yıldan 20 yıla kadar olan cezalarda 15 yıl sürenin zaman aşımına neden olduğunu hatırlatan Aygün, 5 yıldan az olan cezalar için 8, 12 ve 15 yaş arasında olanların işlediği suçların yarı zamanlı sürede affa uğradıklarını kaydetti. Aygün ayrıca zamanaşımı sürelerinin yeni Türk Ceza Kanunu ile artırıldığını vurgularken, zaman aşımı sürelerinin yeterli olmadığını çünkü davaların çok uzun sürüdüğünü belirterek, "davaların zaman aşımı süresinde bitirilememesinin hukuk ayıbı olduğunu ve zamanaşımına uğrayan davalara bakan hakimler hakkında soruşturma açılabilmesi" gerektiğini savundu.