Varlık Barışı kapsamında 7.1 milyar lira beyan eden gizemli Türk milyarder ortaya çıktı.
Abone olVarlık Barışı kapsamında 7.1 milyar lira beyan eden Türk'ün kimliği merak konusu olurken bir Güney kentinde yaşayan işadamı Namık Kemal Engin, Sabah Gazetesi'nden Ertuğrul Erbaş'a "O milyarder benim!" dedi.
Iraklı bir aile dostunun kendisine milyar dolarlık hisse senetlerini miras bıraktığını söyleyen Engin, "Bu hisselerin gelişi de ayrı bir macera... Ama hisseler hala bana teslim edilmedi. Kimileri bu hisse senetlerinin üzerine yatmaya çalışıyor" iddiasında bulundu.
Varlığına inandığı hisse senetlerini alabilmek için oğlu Hilmi Onur ile birlikte müthiş bir mücadele verdiğini söyleyen Namık Kemal Engin, "Başbakanlık, MİT, Dışişleri, Maliye... Yazmadığım yer kalmadı. Bu hisseleri almak için tüm servetimi tükettim. Sadece ben değil yakın dostlarım borç batağına saplandı, iflas etti... Borçlandığım herkes bana 'Tokatçı' gözüyle bakar oldu. Eğer bu hisseleri alamazsam ben ve oğlum dahil en az 50 kişi intihar eder!" dedi.
O İŞADAMININ HİKAYESİ
O işadamını bir güney kentinde bulduk ve konuştuk. Ve ortaya MİT'in, MOSSAD'ın, FBI'ın adının geçtiği casusluk romanlarına taş çıkartacak ilginç bir öykü çıktı.
"Iraklı dostum bana servetinin tümünün hisse senetleri ve bir kısmı nakit olmak üzere Londra'daki bir 'Bimas Watson' adlı bir 'Security House'ta olduğunu söyledi.
Bu emtianın Türkiye'ye getirmem için bana Irak makamlarından bir vekaletname çıkardı. Ardından bu değerli emtiaları getirebilmek için avukatlar tuttuk. Hem Türkiye'de, hem Londra'da... Hisseler arasında McDonalds'ın yüzde 13, Buharia Petrol'ün yüzde 50 kağıdı var (Burada bir soru işareti var. Mc Donalds'ın yüzde 13'ü 9.42 milyar dolar ediyor). Yanında da Kraliyet Bankası'na ait 117 milyon dolarlık blokeli çek... Tüm bunları Türkiye'ye getirebilmek için kolları sıvadık..."
LONDRA DEVREYE GİRDİ
"Ve bir gün Londra'dan müjdeli haberi aldık. Oradaki avukatımız David Marc, emtiaların diplomatik kurye ile Ankara'daki İngiltere Büyükelçiliği'ne gönderildiğini söyledi.
Kısa bir süre sonra İngiliz Büyükelçiliği'nden bir e-mail aldık. (Bu e-mail Namık Kemal Engin'in iddiası. Büyükelçilik yalanlıyor. E.E.). E-mailde, '5 Temmuz günü Büyükelçi Nick Baird ile randevunuz var' deniyordu. Sonra bir email daha aldık... Bu randevunun 10 Temmuz'a ertelendiğini söylüyordu. 10 Temmuz günü gittik. Kapıda 'Böyle bir randevu görünmüyor' dediler..."
YETKİLİLER SESSİZ
NAMIK Kemal Engin, Maliye Bakanı'nın açıkladığı 7.1 milyar liralık beyanın kendi beyanı olduğunu iddia ediyor. SABAH'ın ulaştığı bir kaynak "7.1 milyar liralık beyanda bulunan kişi Namık Kemal Engin mi?" sorusuna önce 'evet' yanıtını verdi. Ancak daha sonra bunu yalanladı. Yine SABAH'ın ulaştığı bir bilgiye göre 7.1 milyar liralık beyan Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı'na yapıldı. Mersin VD Başkanı Serdar Aksoy, hem yazılı hem de şifahi olarak iletilen aynı soruya olumlu ya da olumsuz bir cevap vermedi.
Bağdat'tan gelen servet
İDDİA o ki; Bağdat'lı petrol milyarderi H.S (İsmini yarın açıklayacağız), 'Aile dostum!' dediği Namık Kemal Engin'e bir anlaşma teklif eder. Hikayesini Namık Kemal Engin'in kendi ağzından dinleyelim: "Amerika'nın Bağdat'ı vurduğu günler... Yaz tatillerini denizde beraber geçirdiğimiz H.S bir gün bana dedi ki; 'Irak'taki param büyük risk altında. Gel seninle bir anlaşma yapalım. Senin aracılığınla tüm bu serveti Türkiye'ye getirelim. Servetim gavurun eline geçmesin... Hem ben kazanayım, hem de sen kazan!' Ben de bu teklifi kabul ettim..."
Hisseleri alamadı MİT'e başvurdu
NAMIK Kemal Engin, SABAH'a İngiltere Büyükelçiliği'nden geldiğini iddia ettiği e-mailleri gösterdi. E-mailleri gönderen adrese bakıldığında kaynak uzantısı olarak "@turkei.net" şeklinde pek kullanılmayan bir uzantı var. Ayrıca davetiyede Büyükelçilik Özel Kalem Vekili olarak belirtilen Ramazan Pınar diye birisi elçilikte çalışmıyor.
Tüm bunlara rağmen Engin, dolandırılma ihtimalini aklına bile getirmiyor. Anlattıklarına geri dönelim..." Baktık elçiyle görüşemiyoruz. Dışişleri Bakanlığı'na başvurduk. 'Londra'dan özel kurye ile emtialarımız geldi bize göstermiyorlar' dedik.
Cevabı 3 ay sonra geldi. O cevapta muhatabınız Büyükelçilik deniyordu..." Gerçekten de Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Daire Başkanlığı Namık Kemal Engin'e böyle bir yazı göndermişti. Dönemin Konsolosluk İşleri Daire Başkanı Ali Öktem tarafından imzalanan cevabi yazıda şöyle deniyordu: "Internal Revennue Services (IRC) Londra Bölümü'nden tarafınıza gönderilen emanetin teslimi amacıya Ankara'daki İngiltere Büyükelçiliği'ne şahsen müracat etmeniz gerekmektedir. Bilgilerini rica ederim."
Tabi Engin Büyükelçilik'ten hiçbir zaman "Buyurun gelin emanetinizi alın!" cevabı alamadı. Bunun üzerine Engin ve oğlu Cumhurbaşkanlığı'na, Başbakanlığa, Maliye Bakanlığı'na, hatta MİT'e dilekçe üzerine dilekçe yağdırmaya başladı. Sayıları 100'e ulaşan bu dilekçelerde Namık Kemal Engin "Hisse senetlerimi verin!" diye feryat ediyordu.