Gizemli hastalık! 20 hastane gezdi, 30 ayrı doktor gördü ama ön tanı bile konulamadı
SAKARYA’da yaşayan sağlık personeli 3 çocuk annesi Aynur Özdamar, tanısı konulamayan hastalığına çözüm bulabilmek için doktor doktor geziyor. Hayata tutunabilmenin bir yolunu arayan çaresiz kadın, “Benim yaşadığım hastalığın adı bile yok, sağlık ekipleri geldiğinde ben ne diyeceğimi bile bilemiyorum. Tanı alıp, tedavi olmak istiyorum, iyileşmek istiyorum. Çocuklarımın büyümelerine her anne gibi şahitlik etmek istiyorum” dedi.
Sakarya'nın Serdivan ilçesi Bağlar Caddesi üzerinde ikamet eden 33 yaşındaki 3 çocuk annesi Aynur Özdamar’ın üçüncü çocuğunun doğumundan sonra hayatı değişti. Hiçbir hastalığı ve şikayeti bulunmayan sağlık personeli Özdamar’ın sezaryenle gerçekleşen doğumundan bir süre sonra ani şekilde elleri, ayakları ve dudakları morarmaya başladı. 2 yıl boyunca devam eden bu rahatsızlık zaman zaman hastanelerin acil servislerinde son buldu. Geçirdiği ataklarda nabzı düşen ve solunum yetmezliği oluşan Özdamar, şehir şehir, doktor doktor gezerek henüz ismi bile konulamayan hastalığına çözüm arıyor.
Hayata tutunabilmenin bir yolunu arayan ve yaklaşık 2 yılda 20 hastane, 30 doktor gezen Özdamar’ın geçirdiği rahatsızlık için ön tanıya bile varılamadı. Çaresizce hastalığı yaşayan üç çocuk annesinin tek isteği ise tanı alarak tedavi olmak ve çocuklarının büyüdüğüne şahitlik edebilmek. Yaşadığı rahatsızlığa direnen Aynur Özdamar, hastalık hakkında bilgisi olabilecek kişilere yardım çağrısında bulundu. Hastalığı yaşayan kadının kardeşi Uğur Koç ise, atakları her geçen gün artan kardeşinin her an ölebileceği korkusuyla vasiyet yazdığını söyledi.
“Atak sayılarım artmaya başladı, tetkikler netice vermiyor”
Yaklaşık 15 yıldır sağlık personeli olarak çalışan 33 yaşındaki Aynur Özdamar, “Daha öncesinde bir şikayetim ve hastalığım da yoktu. 3’üncü doğumdan, sezaryen ameliyatından yaklaşık üç ay sonra sebepsiz ve ani bir şekilde pandeminin başlarında ellerim, ayaklarım ve dudaklarım birdenbire morarmaya başladı, çarpıntıyla birlikte bu devam etti. 2 yıl boyunca da bu şekilde sürüyor. Bu süreç bazen acilde sonlanıyor, bazen evde kendiliğinden geçiyor ve bazen de oksijen desteğiyle normale dönüyor. Bununla ilgili 2 yıldır farklı farklı hastanelere giderek değerli hocaların görüşlerini aldım, bir sürü tetkik yapıldı. Yapılan tetkiklerden bir neticeye varılamadı maalesef. O yüzden henüz bir tanı alınabilmiş değil ve bir tedavi de söz konusu değil. İlk zamanlarda bu şekilde çok fazla atak sayılarım yokken, şu anda atak sayılarım artmaya başladı. Bu benim hayati değerlerimi önemli ölçüde etkiliyor” dedi.
“20 tane hastane gezdim, 30 tane hekim gördü, ön tanıya bile varılamadı”
Çaresiz bir şekilde yaşadığı ataklardan bahseden ve bu süreçte 20 farklı hastane gezdiğini ifade eden Özdamar, “Atak esnasında el ve ayak tırnaklarım ile birlikte dudaklarım morarıyor. Önce çarpıntı, daha sonra nabız yavaşlıyor ve solunum sayım azalıyor. Uzun sürerse bu ataklar bilinç kaybı oluyor. Netice olarak şu denebilecek bir tanı konulamadı. Sadece belirti ve klinik var anlatabileceğim, belgeleyebileceğim. Atak sırasında o esnada fotoğrafları çekebildim mesela anlatabilmek adına. Zaten hep istirahat anında oluyor, hiçbir zaman efor sarf ederken olmadı, hep istirahat halinde oldu."