Yazar Yıldıray Oğur, Gezi olaylarının yıldönümünde protestoların analizini yaptı.
Abone olYıldıray Oğur, Gezi eylemlerinin bıraktığı mirası "bütün insanlığı, iyiliği kendinde bulup, bütün kötülükleri hasıma yükleyen vicdan çarpılması, karşı tarafı insani olmaktan çıkarıp ona karşı her şeyi mübah hale getiren bir insansızlaştırma" olarak açıkladı.
Türkiye gazetesi Yıldıray Oğur, Gezi olaylarını diğer protestolarından ayıran en büyük farkın kitlesel şiddet olduğunu yazdı.
"Her ağacın kurdu özünden olur" başlıklı yazısında Gezi'nin yıldönümüne 1 gün kala olayları değerlendirdi.
HAKLI OLMA HEYECANI
"Konuşmayı ve siyaseti bitiren halledilmesi her şeyin üstündeki bir esas meselenin keşfi. Kalabalık çarpması, dayanışmanın oluşturduğu aşırı özgüven, en ufak bir çiziği bile kaldıramayacak bir haklı olma heyecanı, bütün insanlığı, iyiliği kendinde bulup, bütün kötülükleri hasıma yükleyen vicdan çarpılması, karşı tarafı insani olmaktan çıkarıp ona karşı her şeyi mübah hale getiren bir insansızlaştırma, eğilip bükülmeyi ayıp sayan bir çelik iradeleşme… Aynı vasıfların bir kısmının iktidara da sirayet etmesi şaşırtıcı değil.
KÜFRÜ BİR GÜLMEYECE ÇEVİREN ESTETİZE EDİLMİŞ MEŞRULAŞMIŞ ŞİDDET
İktidarı çaresiz bırakanın zekâ dolu esprilerin değil kitlesel şiddet olduğunu savunan Yıldıray Oğur, "Yayınları beğenilmeyen kanalların araçlarını, belediye otobüslerini yakıp parçalayarak önünde üzerine fotoğraf çektirmeyi bir kıvanç ve hatıra vesilesi yapan, küfrü bir gülmeceye çeviren estetitize edilmiş, meşrulaşmış şiddetti." diyor.
Birinci yıldönümünde Gezicilerin elindeki en büyük gücün yine kitlesel şiddet olduğunu belirten yazar, yazısını böyle tamamlıyor:
ERGEN ESPRİLERİNDE SİYASİ DEHA ARATAN BİR ÇARESİZLİK
"Kullanırlar, kullanmazlar. Ama ellerinde iktidarı sarsacak en büyük koz yine barikatlar, yine yolları kapatmalar, yine köprüyü yürüyerek geçmeler, meydanları işgal etmeler, barikatlar arkasından başbakanlık ofisine yüklenmeler…
Yıldıray Oğur tüm yazıları