BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

Gezi Parkı eylemleri, reklamcıları da ikiye böldü

Anadolu Reklamcılar Derneği (ANADER) Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Özdemir, Reklamcılar Vakfı ve Reklamcılar Derneği Genel Müdürü Ayşegül ...

Abone ol

Anadolu Reklamcılar Derneği (ANADER) Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Özdemir, Reklamcılar Vakfı ve Reklamcılar Derneği Genel Müdürü Ayşegül Molu’nun Taksim Gezi Parkı protestoları nedeniyle yaptığı “Türkiye’de medyaya reklam verilmemeli” açıklamasına tepki gösterdi.
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde bir açıklama yapan ANADER Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Özdemir, Reklamcılar Vakfı’nı ve Reklamcılar Derneği’ni yaptıkları açıklamalar nedeniyle kınadı.
Taksim Gezi Parkı protestoları sonrasında Reklamcılar Vakfı ve Reklamcılar Derneği Genel Müdürü Ayşe Molu’nun, “Türkiye şu anda her açıdan çok kötü durumda. Eğer azıcık bir ticari zekanız varsa, benim ülkemde reklam kampanyaları yapmayı tez elden kesersiniz. Çünkü, buna devam ettiğiniz takdirde belki reklam sektörünün sağlıklı bir şekilde yürümesine destek vermiş olursunuz, Türkiye’nin ulusal ekonomisini canlı tutarsınız, fakat protestocu kitlelerin de hışmına uğrarsınız. Bu da size uzun vadede çok şey kaybettirir” açıklamasını hoş karşılamadıklarını ifade etti.
Özdemir konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Anadolu’nun dört bir köşesindeki bütün küçük ve orta ölçekli reklam verenleri ya da reklam verme potansiyeli taşımasına karşılık bu sektörle henüz profesyonel bir ilişki kuramamış olan mal ve hizmet üreticisi dostlarımızı, kendilerini ülke çapında tanıtmak için, kısa sürede hatırı sayılır bir ticari sıçrama yapmak için, reklamın gücünü görmek, göstermek ve Türkiye’yi faizle, reklamla, krediyle, kara propagandayla tehdit edenlere hadlerini bildirmek için bir an önce sahaya inmeye çağırıyoruz. Siyasetten bütünüyle izole bir kimlik içinde çalışan, tamamen kendi sektörüne odaklanmış bir meslek örgütü olarak, iktidarda kimin bulunduğu, hangi partinin Türkiye’yi yönettiği bizim öncelikli ilgi alanımız değildir. Fakat, ülkemiz, devletimiz ve ekonomimizin geleceği ise bir numaralı kaygımız, endişemiz ve ilgi alanımızdır.”
(İHA)