BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Gerekirse askeri müdahale...

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Musul’daki Türk Konsolosluğu’na yapılan saldırı ile ilgili, "Gerek görüldüğünde askeri müdahal...

Abone ol

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Musul’daki Türk Konsolosluğu’na yapılan saldırı ile ilgili, "Gerek görüldüğünde askeri müdahale de söz konusu olabilir. Türkiye’nin haklı menfaatleri ve oradaki vatandaşlarımızın göz önünde tutularak, hangi adımlar atılması gerekiyorsa atılır" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sunduğu ‘Neler Oluyor’ programına katıldı. Bakan Eker, programda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

“GÜVENLİ BİR BÖLGE OLMADIĞI İÇİN VATANDAŞLARIMIZ TAHLİYE EDİLEMEDİ”
Bakan Eker, Musul’da Türk Konsolosluğu’na yapılan saldırı ve konsolosluk görevlilerinin rehin alınmasıyla ilgili“Son birkaç gündür orada bir hareketlilik vardı. IŞİD’in gerek Irak’ta gerek Suriye’de bazı bölgelerde saldırıları olmuştu. Orası genel anlamda çok güvenli olmadığı için oradaki vatandaşlarımızın tahliyesi söz konusu olmadı. Atılması gereken adımlar atılıyor. Gerekli teşebbüsler yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Musul’daki Başkonsolosluğunun bu şekilde saldırıya uğraması nefretle kınanması gerek bir gelişmedir. Biz de bunu nefretle kınıyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.

“OSMANLI’NIN YIKILMASINDAN SONRA BÖLGEDE SORUNLAR BAŞLADI”
Türkiye’nin kendi vatandaşlarının çıkarlarını koruma konusunda kararlı olduğunu belirten Eker, “Ortadoğu zor bir coğrafya. Orada, Osmanlı’nın yıkılmasından sonra sorun başladı. Onun tarih kodları orada saklı. Ondan sonraki süreçte bazı meselelerin mülahazat hanesi açık bırakıldı. Kürt meselesi de onlardan biri… Sonra, İsrail devreye girdi. Bütün 20. Yüzyıl, gerek soğuk savaş döneminde, gerekse buralarda kurulan rejimler, idareler, yapay sınırlar… Bunlar bugün yaşanan birçok olumsuz gelişmeyi beraberinde getirdi. Dünya, buralardaki zulümlere sessiz kaldı. 1970’li yıllardan beri, Afganistan’ın işgaliyle başlayan bir tarihi süreç var. Bugün hala yerine oturmamış bir sürü denge var” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN BÖLGEDE KARAR VERİCİ OLMASI, BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR”
Eker, Türkiye’nin son 12 yıl içerisinde kendi sorunlarını çözebilecek olgunluğa eriştiğini kaydetti. Türkiye’nin bölgesel bir model hüviyeti kazandığının altını çizen Eker “Türkiye’nin bölgede karar verici olması, birilerini rahatsız ediyor. Türkiye, özellikle 12 yıl içerisinde, AK Parti ile birlikte milletin büyüttüğü, beslediği bir zihniyetle yönetiliyor. Hem ekonominin büyümesini sağladı, hem ekonomisini büyüttü, hem de uluslar arası ilişkilerini düzene soktu. Bu Ortadoğu’da yaşayan halklar için model haline geldi. Burada, bu dengeyi tekrar bozmak isteyen güçler devreye giriyor. Çözüm süreciyle birlikte, bizim zaman zaman karşı karşıya kaldığımız problemler de Türkiye’nin sergilediği başarıyı engellemek için çıkarılıyor” diye konuştu.

“GEREKİRSE ASKERİ MÜDAHALE DE YAPILIR”
Musul’daki hadisenin Türkiye’nin prestijine zarar vermek için yapıldığını ifade eden Eker, şöyle konuştu:
“Musul’da meydana gelen hadise, Türkiye’nin prestijine zarar vermek için yapıldı. Muhakkak ki, IŞİD’in arkasında küresel güçler var. Bunları uluslararası sermaye odakları finanse ediyor. Esad’ın da IŞİD’e karşı herhangi bir mücadelesinin olmaması malum. Biz devlet olarak bu gelişmeleri soğukkanlılıkla, dikkatli, vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerini koruyacak şekilde takip izliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bütün kurum ve kuruluşları ile, Reis-i Cumhur, Başbakanlık, Dış İşleri Bakanlığı ve Genel Kurmay düzeyinde gelişmeleri takip ediyor. Gerek görüldüğünde askeri müdahale de söz konusu olabilir. Türkiye’nin haklı menfaatleri ve oradaki vatandaşlarımızın göz önünde tutularak, hangi adımlar atılması gerekiyorsa atılır. Elimizdeki bilgiler ışığında, bundan sonra hangi adımların atılacağı görüşülecek. Türkiye elbette ki büyük bir devlet. Türkiye bütün bu tarihsel sürecin bir aşamasında hep vardı. Ve Türkiye artık ‘Ben varım’ diyecek bir konumda. Türkiye, eskiden olduğu gibi kulaklarını ve gözlerini kapatmıyor. Bu tabii rahatsız ediyor. Türkiye’nin istikrarına dönük saldırılar, içeriden birilerinin uluslararası yardımlarla bir takım saldırılara kalkışması Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunun göstergesidir.”

“3. HAVALİMANI’NIN TEMELLERİ ATILINCA BAYRAK KRİZİ YAŞANDI”
Musul Konsolosluğu’na yapılan saldırının ATAK Helikopterlerinin teslim töreninden sonra yapıldığına dikkat çeken Eker, “Önceki gün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yatırımının temeli atıldı. Dün, ATAK Helikopter ve bu gün Musul’da konsolosluğa saldırı… 3. köprünün temeli atıldı, İMF’ye olan borçlar ödendi, faizler tarihin en düşük düzeyine düştü, borsa tarihin en yüksek rakamına ulaştı ve Gezi olayları patlak verdi. 2013 Yılının Haziran Ayı’nın sonuna doğru Mısır’da darbe oldu. Türkiye’de geçen Haziran Ayı’nda Türkiye’nin istikrarına yönelik oyunlar oynandı. Arkasından 17 Aralık’ta sanki yarım kalan işi tamamlama teşebbüsünde bulunuldu. Türkiye bütün bu darbe girişimlerine karşı dimdik durdu. Ekonomik göstergeleri tekrar düzeldi. 3. Havalimanı’nın temellerini attı. ATAK Helikopterleri ile belirli bir mesaj verildi. Keza, o menfur bayrak provokasyonu yaşandı” değerlendirmesinde bulundu.

“GÖZYAŞLARI ARTIK İÇE DEĞİL; DIŞA AKIYOR”
Bakan Eker, programda çözüm sürecine de değindi. Çözüm sürecinin insanlara rahatlatma getirdiğini belirten Eker, “Çözüm Süreci 1 buçuk sene başarıyla götürüldü. İnsanlarda umut gelişti. Daha önceden çocuğu, kardeşi, eşi dağa gitse bile çıkıp da gözyaşlarını içine akıtan anneler artık Diyarbakır Meydanı’nda tepkisini gösterebiliyor. Eskiden gözyaşları üzerinde bile baskı vardı. İnsanlar çıkıp da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin önüne gelip ‘Ben çocuğumu istiyorum’ demesi çözüm sürecinin insanları ne kadar rahatlattığını gösteriyor. Gözyaşları artık içe değil; dışa akıyor. Türkiye çözüm süreciyle rahatlığa kavuşuyor. 30 sene sonra gelen barışın tadına varıyor. Türkiye bu manada bir rahatlama oluşturuyor. Birileri kalkıyor bunu sabote ediyor. Gezi olaylarının, çözüm sürecini sabote etmek isteyenlerle IŞİD’in arkasındaki güçler aynı” şeklinde konuştu.
(İHA)