George Washington'ın askerleriyiz
The New York Times'ın Türkçe attığı başlıkla Türkiye'ye karşı saldırının yeni bir boyut kazandığı anlaşılıyor... Amerika Birleşik Devletlerinin demokrasi anlayışı kendi ülke çıkarları doğrultusunda yoğrulmuştur...
The New York Times'ın Türkçe attığı başlıkla Türkiye'ye karşı saldırının yeni bir boyut kazandığı anlaşılıyor... Amerika Birleşik Devletlerinin demokrasi anlayışı kendi ülke çıkarları doğrultusunda yoğrulmuştur...
Her ne kadar içerde Pentagon ve Sermaye arasında soğuk bir savaş olsada ülke seçilen Başkan tarafından değil, küresel sermaye, Pentagon ve istihbarat örgütleri tarafından yönetilir. Başkan bu kurumlar tarafından verilmiş kararlara imza atar. Yani asıl işi Amerikan ordusu ve istihbaratı yapar... Başkan Trump'ın "Ortadoğu da olmamız hatadır, kayıp 6 trilyon dolar, artık YPG'ye silah vermeyeceğiz" demesinin üzerinden 24 saat geçmeden Pentagon tam aksi bir yönde açıklama yaptı... "Silah vermeye devam edeceğiz" açıklaması ülkenin patronunun kim olduğu konusunda bize fikir veriyor... ABD kendi çıkarları doğrultusunda 10 bin km öteye dört bin tır silahla YPG'yi sınırımızın tam dibinde desteklerken, aynı zamanda Türkiye'yi Rıza Sarraf üzerinden cezalandırma peşinde...
The Show must go on...
Rıza Sarraf davası Broadway Show'larına eş değerde bir gösteri... Tam bir sene süren hazırlıklardan sonra dün perdelerini açtı... Merakla beklenen oyunun senaryosu tahmin ettiğimiz gibi... Tuhaf ve Komedi türünde. Tuhaf ve komedi olmasına rağmen ne kadar şaşıracağına karar veremiyor insan.... Sarraf'ın verdiği ifade de şuna şu kadar rüşvet verdim işte buda belgesi demiş... Belge Microsoft Excel programında hazırlanmış bir çizelge ve bir kaç kağıt parçası... Anlaşılan şu ki bu gösterinin baş aktörü gösteri perdesini indirene kadar "suflörün" yani "sahnenin görünmeyen bir yerinden, sahnedeki oyunculara, rollerinde unuttukları sözcükleri ya da metinleri fısıldayarak anımsatan görevliyi bol bol dinleyecek...
Neyse...
Şimdi bu itiraflar ve mahkemeye sunulan dosyalardan sonra içerde ve dışarıda bir anda mutluluk rüzgarları esmeye başladı...
Dışarıdakilerin düşmanlığı ve nefreti anlaşılır da peki içerdekiler neye niçin seviniyorlar? İddia edilen rüşvetin miktarına mı, FETÖ'ye haksızlık yapılmış bu da FETÖ'yü temize çıkarıra mı, ya da başımıza örülmesi ihtimal olan yaptırımlara mı, hadi biraz daha abartıyım, FETÖ'cülerin istediği gibi NATO yahut ABD öncülüğünde vatanım dediğin topraklara (sırf bu hükümet düşsünde) müdahale etme olasılığına mı seviniyorsun?
Madem artık Türkiye de ki davalara ABD mahkemeleri bakıyor, bir an önce şu 2 milyon TL değerinde ki telefon faturasını devlete giydiren CHP'li vekilin davasına da baksın çünkü aramızda halledemiyoruz bu konuyu... Hem ben Mustafa Kemal'in askeriyim de hem de ABD'nin Türkiye'ye kesmek istediği cezaya göbek at... Bari isminin başından TC ibaresini çıkar..
Sonuçta,
Türkiye her türlü iç ve dış tehditlere karşı dik ve iradeli duruş sergilemeye devam etmeli... Biz milli silah, teknolojisiyle ve rakamlarla her gün büyüyen bölgesel bir gücüz... Bu büyümeyi önlemek için son 100 yıldır önümüze çıkarmadıkları engel kalmadı. Ermeni çeteleri, PKK, Taliban, EL Kaide, DAEŞ, PYD, FETÖ ve benzeri bilimum her türlü terör örgütleri... Devletimiz de ulusal güvenliğimiz ve çıkarlarımız doğrultusunda her türlü iç ve dış tehdit unsurlarını ortadan kaldırma hakkına sahiptir... Kişi ya da kurumlara bakmadan, terörle yan yana duran sahte bilgi ve belgeyi Türk Devletine karşı dışarıda ki unsurlara gerçekmiş gibi lanse edip sahte bilgiyi gerçekmiş gibi gösterip paylaşan her kim olursa olsun vatan hainliği muamelesi görmeli...