BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Genel ahlak bekçiliği

TBMM Adalet Alt Komisyonu, "genel ahlak" gerekçesiyle gözaltına alınan kadınların muayenesini kadın doktorların yapmasını öngördü. Dikkat çeken bir nokta da şu:

Abone ol

TBMM Adalet Alt Komisyonu, "genel ahlak" gerekçesiyle gözaltına alınan kadınların muayenesini kadın doktorların yapmasını öngördü. Kadın doktor yoksa, muayenede kadının yakını bulunacak Hükümet, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Tasarısı'nda, gözaltına alınan kadınların muayenesini kadın doktorların yapmasını öngördü. Tasarıya göre, "kadın doktor olmazsa zanlı kadının bir yakını veya başka bir kadın" muayenede hazır bulunacak. TBMM Adalet Alt Komisyonu'nun da kabul ettiği tasarıdaki 80. maddede, kadın zanlıların muayenesinde 3 aşamalı bir düzenleme öngörüldü. Kadın zanlıların muayenesinin artık kadın doktorlarca yapılması esas hüküm olarak benimsendi. Ancak kadın doktor bulunmaması durumunda erkek doktorun yapacağı muayenede bir yakınının zanlı kadının yanında olması şart koşuldu. Zanlının yakını da yoksa "başka bir kadın"ın erkek doktorun muayenesi sırasında muayenede hazır bulunması öngörüldü. Tasarının "Gözlem Altına Alınma, Muayene, Keşif ve Otopsi" başlığını taşıyan üçüncü bölümünde kadınların muayenesine ilişkin 80. madde şöyle: "Kadının muayenesi, olanaklar elverdiğinde bir kadın hekim tarafından yapılır. Buna olanak bulunmadığında, muayene edilecek kadının bir yakını veya başka bir kadın muayene sırasında hazır bulundurulur." Hükümet, mevcut yasada bulunmayan böyle bir uygulamaya neden gidildiğinin gerekçesini "genel ahlak"a dayandırdı. Gerekçede, "Madde, kadının muayenesine ilişkin olup, genel ahlak anlayışına uygun bir düzenleme getirmiştir" denildi. Alt komisyonun CHP'li üyesi Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, adli süreçte kadınların kadın doktorlar tarafından muayene edilmesine ilişkin düzenlemenin hekimlik etiğine aykırı olduğunu savundu. Düzenlemeye karşı çıkacaklarını belirten Eraslan, "Böyle bir madde yasalarda yer almıyor, alamaz da" diye konuştu. Eraslan, düzenlemenin hekimliğin doğasına aykırı olduğunu belirterek, "Böyle çağdışı çığır açılamaz" dedi. 'Avrupa'da da var' Komisyon çalışmalarına katılan DEÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Bahri Öztürk, "Bu düzenleme, Türkiye'ye özgü bir şey değil. Pek çok Avrupa ülkesinde var. Kadın çekinmiyorsa erkek hekimden de yardım alabilir" dedi. Öztürk, düzenlemenin "yanlış anlaşılması durumunda" tasarıdan çıkarılabileceğini de söyledi. Doktorlar: Suçlanıyoruz Hükümetin CMUK'a yerleştirdiği "muayene" maddesi, tıp çevresinde tepkiyle karşılandı. Doktorlar, bu maddeyle erkek meslektaşlarının "tacizci" durumuna düşürüldüğünü belirterek tepkilerini şöyle dile getirdi: Prof. Dr. Gencay Gürsoy (İstanbul Tabip Odası Başkanı). Çok rahatsız edici. Özellikle hekimler açısından son derece ciddi bir itham niteliği taşıyor. Gerekçesini anlayabilmiş değiliz. Cinsel ayrımcılık anlamı taşır. Umarız, bu bir yanlış anlaşılmadır, bilmediğimiz başka bir anlamı vardır. Doktorların tacizci durumuna düşürülmesi kuşkusunu da beraberinde getiriyor. Buna daha ciddi tepkimizi dile getirmemiz gerekir. Doç. Dr. Ümit Biçer (Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı): Bu konu çok açık, hekimlikte cinsiyete dayalı ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Böyle bir uygulama hekimlik pratiği ve gelenekleri açısından uygun değil. Bunu onaylamak olanaklı değil. Doktoru zan altında bırakmaktır. Bu hekimi mesleki objektivitesini taşımadığını düşünen, karşısındaki hastaya farklı bir gözle baktığını düşündüren bir yaklaşımdır. Prof. Dr. Şefik Görkey (Marmara Üniversitesi Deontoji Anabilim Dalı): Hastanın mahremiyet hakkına aykırı bir olay. Hastayla hekim arasında olan konuşmaların etik olarak mahremiyeti, gizliliği vardır. Bu madde bunların tümüne aykırı. Yakını bile hastanın yanında olamaz. Dünyada örneği olduğunu zannetmiyorum. Etik açıdan uygun değil. Bu madde, hastaya, hasta haklarına ve hastanın özerkliğine saygısızlık. Prof. Dr. Berna Örs (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji Anabilim Dalı Başkanı): Tıbbın nereden geldiğini bile bilmeyen bir yaklaşım ürünü. Bir hekimin hastasının cinsiyetine göre ayrımcılık yapması, 'Falanca cinsiyetten ben hasta bakmıyorum' demesi ne kadar ayıplanırsa, benzer bir biçimde devletin 'Ben böyle bir belirlemeyi yapıyorum' demesi de bizi çok gerilere götürür. Bunu yasal olarak hangi cüretle koymayı düşünürler? İşte o komisyon CMUK tasarısını görüşen TBMM Adalet Alt Komisyonu'nun üyeleri şöyle: Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü (AKP - başkan), Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ (AKP), Ağrı Milletvekili Halil Özyolcu (AKP), Niğde Milletvekili Orhan Eraslan (CHP) ve Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu (CHP). MİLLİYET