BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.966,68
HABER /  GÜNCEL

Genç Osman kimdir nasıl öldü hayatı ne zaman tahta çıktı?

Genç Osman kimdir? Şehzade Genç Osman ne zaman tahta çıktı? Genç Osman nasıl öldü? STAR TV Muhteşem Yüzyıl Kösem Şehzade Osman'ın hayatı internethaber.com'da.

Abone ol

Şehzade Genç Osman kimdir? Genç Osman kimden sonra ve ne zaman tahta çıktı? Genç Osman'ın annesi kim? STAR TV Muhteşem Yüzyıl Kösem Şehzade Osman'ın (Genç Osman) hayatı ile ilgili detaylar haberimizde...

ŞEHZADE OSMAN KİMDİR? - OSMANLI PADİŞAHI GENÇ OSMAN'IN HAYATI

Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinde hayatı aktarılan, II. Osman ya da Genç Osman divan edebiyatındaki mahlasıyla Farisî (3 Kasım 1604, İstanbul - 20 Mayıs 1622, İstanbul); 16. Osmanlı padişahı ve 95. İslam halifesidir.

Babası I. Ahmed, annesi Mahfiruz Hatice Sultandır. Annesi Kuzey Kafkasyalıdır. Sultan Genç Osman 14 yaşında iken, amcası Sultan I. Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. Sultan Genç Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi doğu ve batı dillerini klâsiklerinden tercüme yapabilecek kadar güzel öğrendi.

ŞEHZADE MUSTAFA TAHTA ÇIKAR ÇIKMAZ BUNU YAPTI!

Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dışından, Şeyhülislam Es'ad Efendinin ve Pertev Paşa'nın kızları ile evlendi. Yavuz Sultan Selim devrinden itibaren padişah saray dışından evlenmediği için bu davranış önemli bir değişiklik oldu. Kendisine planlarını uygulayacak bir sadrazam bulamadı.

Tarihte eşine az rastlanır bir şekilde tahtan indirilerek, çeşitli hakarete ve cinsel saldırılara maruz bırakıldıktan sonra Yedikule zindanlarında boğularak öldürülen Sultan Genç Osman, babası Sultan I. Ahmed'in yaptırdığı Sultanahmet Camii'nin yanındaki türbesine defnedildi. Tahta çıkar çıkmaz devlet erkânı içindeki üst düzey yetkilileri değiştiren, müderris ve kadıların atanma yetkilerini şeyhülislamdan alan Sultan Genç Osman çok yenilikçi bir padişahtı.

SULTAN GENÇ OSMAN'IN SAVAŞLARDAKİ BÜYÜK MÜDAHALESİ

Sultan Genç Osman tahta çıktığı sırada Sadrazam Damat Halil Paşa, İran seferindeydi. Osmanlı ordusu Pul-i Şikes'te yenilmesine rağmen, İranlılar, mukaddes saydıkları Erdebil şehrinin Osmanlılar'ın eline geçme ihtimali üzerine barış istediler. Serav sahrasında, daha önce iki devlet arasında imzalanan Nasuh Paşa Antlaşması baz alınarak imzalanan Serav Antlaşması'yla barış tekrar sağlandı. (26 Eylül 1618). Kanuni zamanında başlayan Katoliklere karşı Protestanlara destek verme, Otuz Yıl Savaşları'nda devam etti. Özellikle Transilvanya'da çıkan Protestan isyanında, Osmanlı'nın büyük etkisi vardı. Halil Paşa komutasındaki Osmanlı donanması 1620 yazında Akdeniz seferine çıktı. İstanbul'dan ayrıldıktan sonra Navarin'e gelen donanma, buradan da kuzeye, Adriyatik'e doğru yöneldi. Dıraç'da iki İtalyan gemisini ele geçirdikten sonra İtalya'ya asker çıkardı ve İspanyollara ait olan liman şehri Manfredonia'yı işgal etti.

Osmanlı Devleti ile Lehistan arasında bir dostluk mevcuttu. Dinyester ırmağı iki ülke arasında sınır oluşturuyordu. Osmanlı-Avusturya savaşlarında Lehistan ilişkileri gerginleştiyse de barış bozulmamıştı. Fakat askeri birliklerin geçimini Lehistan'a yaptığı akınlarla sağlayan Kırım Hanı, barışa aykırı hareket ediyordu. Bunun yanı sıra Lehliler Boğdan işlerine müdahaleden geri kalmadıkları gibi, Boğdan'a ait Hotin kalesini işgal etmişlerdi (1617). Ayrıca Eflak ve Erdel'in içişlerine müdahale etmeye devam ediyorlardı. Bu olaylar üzerine Sultan Genç Osman, kendisine yapılan muhalefetlere rağmen Lehistan seferine karar verdi. Bu arada Özi Beylerbeyi İskender Paşa komutasındaki birlikler, Prut kıyısında bulunan Yaş'ta, Lehlileri bozguna uğratmıştı (20 Eylül 1620).

HOTİN SEFERİ TARİHE DAMGA VURDU

Sultan Genç Osman, 1621 yılının Nisan ayında Lehistan Seferine çıktı. Lehler yeni ve daha büyük bir ordu meydana getirme çabasındaydılar. Avusturya'dan yardım alarak ordularını takviye ettiler. Osmanlı Ordusu 2 Eylül 1621'de Hotin önlerine geldi. Kale kuşatıldı ve Hotin kalesi önlerinde yapılan meydan savaşında, düşman siperlerinin ele geçirilememesi, askerlerin şevk ve heyecanını oldukça yıprattı. Yeniçerilerin de kendilerini tam olarak savaşa vermemeleri, bu savaşın kesin bir netice ile sonuçlanmamasına yol açtı. Lehistan elçilerinin savaşa kendilerinin neden olduklarını bildirmesi üzerine Hotin Antlaşması yapılarak sefere son verildi (29 Eylül 1621). Antlaşmaya göre Lehler ve Osmanlılar birbirlerinin topraklarına saldırmayacak Lehistan eskiden olduğu gibi Kırım Hanı'na 40.000 düka altın verecekti.

Sultan Genç Osman, Lehistan seferindeki başarısızlığının sebebi olarak askerin gayretsizliğini görüyordu. Askeri alanda bazı yenilikler yapma fikri böylece gelişti. İşe Kapıkulu Ocakları ile başladı. Yaptırdığı sayımda, asker sayısının maaş defterindeki kişi sayısından az olduğunu anlayınca fazladan para vermeyi kesti. Bu durum da, daha önce fazladan gelen paraları kendi ceplerine atan zabitlerin, Sultan Genç Osman'a düşman olmalarına yol açtı.

TECRÜBESİZ OLMASI YENİLİKLER YAPMASINI ENGELLEDİ

Sultan Genç Osman; her şeyin farkındaydı, ancak tecrübesiz olması yüzünden istediği yenilikleri yapamıyordu. Anadolu, Mısır ve Suriye'den gelen askerlerden oluşacak yeni bir ordu kurmak istiyordu. Aynı zamanda saray, harem ve ilmiye teşkilatlarını yeniden kurmak, yeni kanunlar çıkarmak gibi yenilikçi düşünceleri de vardı. Kapıkulu Ocakları bu durumdan rahatsızdı ve bunu belli etmekten kaçınmıyorlardı. Şeyhülislam Es'ad Efendi'nin başında bulunduğu ilmiye sınıfı ise fikir belirtmiyordu.

Sultan Genç Osman'ın Halep, Erzurum, Şam ve Mısır Beylerbeylerine asker yazdırmak için gizli bir irade gönderdiğinin sarayda adamları olan yeniçeriler tarafından öğrenilmesi, bardağı taşıran son damla oldu. Sultan Genç Osman asker toplamak için Anadolu'ya bizzat kendisi gitmek istiyordu. Bu arada İstanbul'a, Dürzi lider Maanoğlu Fahreddin'in Lübnan'da bir isyan çıkardığı haberi geldi. Sultan Genç Osman bunu bir fırsat bilerek, isyanı bastırmak için Anadolu'ya gideceğini söyledi. Ancak Sadrazam Dilaver Paşa ve Şeyhülislam Hocasadettinzade Mehmet Esat Efendi, koskoca padişahın küçük bir isyan için Anadolu'ya gitmesine gerek olmadığını söyleyerek, Sultan Genç Osman'ın Anadolu'ya geçmesini engellemeye çalıştılar. Başka bir çaresi kalmayan Sultan Genç Osman, hacca gideceğini ilan etti. Daha önce hiçbir padişah hacca gitmemişti. Sadrazam Dilaver Paşa ve Şeyhülislam Es'ad Efendi çok uğraştılarsa da Sultan Genç Osman fikrinde kararlıydı. Padişahın geçeceği güzergah üzerindeki vilayetlerin beylerbeyleri haberdar edildi ve hazırlık yapmaları istendi. Sultan Genç Osman'ın yanında 500 yeniçeri ve sipahi olacak, geri kalan asker İstanbul'un korunması için İstanbul'da kalacaktı. Sadrazam, defterdar, nişancı, rikab ümerası, gedikliler, 40 müteferrika ve 40 divan katibinin da hac kafilesinde yer alması planlamıştı.

ŞEHZADE MUSTAFA (PADİŞAH GENÇ OSMAN) NASIL ÖLDÜ?

II. Osman'ın tahta geçtikten sonra yaptığı hatalar sonucu sarayda kendisine oldukça fazla düşman topladı. İlk olarak kendisinin yerine I. Mustafa'nın tahta geçirilmesinde dahil olduğunu düşündüğü Damat Halil Paşa'yı azletti. Ardından da Hotin Seferi'ne giderken Kösem Sultan'ın oğlu olan Şehzade Mehmed'i idam ettirdi. Halkı da huzursuz eden bu hataların ardından en son da gizlice ordu toplamak amacıyla hacca gideceği öğrenilince bu sefer yeniçeriler devreye girdi ve olay halk boyutundan çıkıp bir taht kavgasına dönüştü. Yeniçerilerin haberi aldıktan sonra takındıkları tavır halk tarafından benimsenmemiştir.

Padişah otağının Üsküdar'a kurulacağı günden bir gün önce, yeniçeriler Süleymaniye'de toplandılar. Ayaklanan yeniçeriler saraya girip bazı devlet adamlarını öldürdüler. Yeniçeri ve sipahileri ikna etmek isteyen Sultan Genç Osman, yeniçeri ağalarını merhamete getirmeye çalıştı. Ancak bunda başarılı olamadı. Yerine amcası Sultan I. Mustafa ikinci kez tahta çıkarıldı. İsyancılar o an için Sultan Genç Osman'ın öldürülmesini düşünmüyorlardı. Ancak isyanın elebaşları padişahın Yedikule zindanlarına götürülüp orada öldürülmesini istediler.

Sultan Genç Osman'ın naaşı, ertesi gün Sultan Ahmet Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Sultan Ahmet Camii'nde bulunan babasının türbesine defnedildi. Sultan Genç Osman'ın öldürülmesi Anadolu'da bazı isyanların çıkmasına sebep oldu.